Ankara Tenis Kulubü: Son set mi?

-
Aa
+
a
a
a

İçinde bulunduğu Spor Kompleksi’nin ilk ve önemli bir yapısı olan 19 Mayıs Stadyumunun yıkılmasının ardından sıra Tenis Kulübü'nde mi? Prof. Dr. Lale Özgenel ile konuştuk.

Ankara Tenis Kulübü binası
Ankara Tenis Kulubü: Son set mi?
 

Ankara Tenis Kulubü: Son set mi?

podcast servisi: iTunes / RSS

Geçtiğimiz haziran ayında Spor Bakanlığından Ankara Tenis Kulübü yönetimine gelen bir yazı 1954’ten beri kullandıkları tesisin boşaltılmasını talep ediyordu. Ankara Tenis Kulübü’nün de içinde bulunduğu Spor Kompleksi’nin ilk ve önemli bir yapısı olan 19 Mayıs Stadyumu yenisi yapılacak gerekçesi ile daha önce yıktırılmıştı; şimdi de sıra Tenis Kulübü yapısına gelmiş gibi görünüyor.

Oysa bu yapı, bir yandan, Cumhuriyet dönemi modernist mimarlığın nadir kalmış, özgün örneklerinden biri; öte yandan, içinde bulunduğu spor kompleksi ile birlikte, spor ve özellikle de Türkiye’de tenis sporunun tarihinde önemli yeri olan ve bu tarihi temsil eden bir bellek mekanı. Kulüp, başkent Ankara’nın sosyal hayatında önemli bir yere sahip olması açısından da bir kültürel miras değeri.

Ankara Tenis Kulübü’nün akıbetini konuşmak üzere Prof. Dr. Lale Özgenel ile bir araya geldik. 

Prof. Dr. Lale Özgenel ODTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü, Mimarlık Tarihi programında öğretim üyesi. Lale Özgenel daha ilkokul 4-5. sınıflardan itibaren yazları ATK’ya tenis okulu öğrencisi olarak gitmiş. Tenis takımına seçilmiş ve 1987 yılına kadar takım oyuncusu olarak hemen hemen her gün antrenmanlar için kulübe gitmiş; “Ankara Tenis Kulübü benim ikinci evimdi” diyor.

Bütün ülkede ilerleyen Cumhuriyet dönemi mimarisinin izlerini silme politikasını Ankara’da da görüyoruz: İller Bankası binası, 19 Mayıs Stadyumu’nun ardından Cebeci Stadı, Çubuk Barajı Gazinosu, Etibank Genel Müdürlüğü bu politikayla hızla ve büyük bir tahribatla ortadan kaldırıldı. Bugünlerde Ankara’da Devlet Su İşleri Genel Müdürülüğü yıkılıyor. Yıkıma maruz bırakılan, zamanında mimarların büyük bir titizlikle her yönüyle tasarladıkları ve zamanın ruhunu yansıttıkları eserler değil, aynı zamanda bu yapıları tanımlayan işlevlerin hayat verdiği sosyal birikim ve hafıza. 19 Mayıs Stadyumu yerine yapılmak istenen spor kompleksinin ekrandaki “render” görüntülerine bakıldığında inşa edilmek istenenin geçmişle, modernist mimarinin felsefesi ile ilişkilerini tamamen kopartmış, insanı ehemmiyetsizleştiren, tepeden inme, mega ölçekli bir gösteriş sahnesi olduğu ortaya çıkıyor.