Son IPCC raporu: Politikalar güçlendirilmezse üç derecelik ısınma kaçınılmaz

-
Aa
+
a
a
a

İklim Habercileri'nin yirmi dokuzuncu bölümünde IPCC’nin seragazı azaltımına dair raporu Prof. Dr. Murat Türkeş ile ele alındı.

termal dünya haritası
IPCC son raporu: Politikalar güçlendirilmezse üç derecelik ısınma kaçınılmaz
 

IPCC son raporu: Politikalar güçlendirilmezse üç derecelik ısınma kaçınılmaz

podcast servisi: iTunes / RSS

İkizköy Direndi ve Kazandı: “Zeytinliklerimizi ve Akbelen Ormanı’nı Vermeyeceğiz!”

Muğla İkizköy Işıkdere mevkiinde 31 Mart’ın sabah saatlerinde YK Enerji çalışanları ve iş makinaları zeytin ağaçlarının sökülerek taşınması için alana geldi. Haberi alan İkizköy Çevre Komitesi ve yaşam savunucuları derhal Işıkdere’ye geçip zeytin ağaçlarının kesilmesini önlemeye çalıştı. Zeytin ağaçlarının katledilmesi çabası tüm Türkiye’de yankı uyandırdı. Alandaki zeytin ağaçlarının kesilmesini önlemeye çalışan yaşam savunucuları YK Enerji’nin özel güvenlik personeli tarafından saldırıya uğradı ve darp edildi. Bölgeye gelen jandarma ekipleri ise bu saldırıyı engellemeye çalışanları göz altına aldı. İkizköy’ün avukatları ise savcılığa şikayette bulundu ve kesim işlemlerinin hukuka aykırı bir şekilde yapıldığını aktardı. Akşam saatlerinde ise İkizköy Çevre Komitesi’nden Deniz Gümüşel Milas Jandarma Komutanlığı ile uzlaşmaya varıldığını ve iş makinalarının çekildiğini açıkladı.

Sinop Nükleer Santralı için verilen ÇED Olumlu kararı iptali davası 28-29 Mart tarihlerinde, iki farklı oturum halinde Samsun’da görüldü. TEMA Vakfı, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Sinop Merkez İlçe Planlama Alt Bölgesi Çevre Düzeni Planı’nda “orman” olarak belirlenmiş bir araziye nükleer santral yapılmak istendiğini, planların hüküm bölümlerinde nükleer santral yapımına dair herhangi bir not bulunmadığını ve bu nedenle Çevre Düzeni planlarına uygun olmadığını tekrarladı.

Yeni Anket: Toplumun %75’ine göre Ekonomik Kalkınma Uğruna Çevre Zarar Görmemeli

KONDA Araştırma, Türkiye’de iklim değişikliği algısını farklı grupların hassasiyetleriyle birlikte incelediği İklim Değişikliği Algı Raporu’nu açıkladı. Toplumun %83’ü çevre ve doğaya zarar vermeden kalkınmanın mümkün olduğunu düşünüyor. Hem ekonomik gelişme hem yaşam için açık ara ilk tercih olarak ise yenilenebilir enerji kaynakları gösteriliyor.

İstanbul Politikalar Merkezi-Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi ve Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ortaklığı kapsamında Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Fikret Adaman tarafından hazırlanan “Sürdürülebilir ve Dirençli Bir Gıda Sistemi: Türkiye Analizi” başlıklı rapor açıklandı. Raporda, Türkiye ve dünyada daha iyi bir gıda sisteminin nasıl olabileceği ele alınıyor. 

İstanbul’da Tarım Arazilerinin %37’si, Ormanlarınsa %21’i Kentleşme Tehdidi Altında

Kentsel yayılma, çevreye etkileri ve simülasyon modellerini üretilmesi konusunda çalışmalar yapan SCÜ Mühendislik Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Ercüment Ayazlı öncülüğünde Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Bilen ile Çorum Hitit Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yüksek Mühendis Ahmet Emin Yakup, 2000, 2006, 2012 ve 2018 verileri kullanılarak İstanbul için 2040 yılı kentsel yayılma simülasyon modeli oluşturdu. Çalışmanın sonuçlarına göre, İstanbul’da tarım arazilerinin %37’si, ormanlarınsa %21’i kentleşme tehdidi altında.

GWEC Küresel Rüzgar Raporu 2022’ye göre deniz üstü rüzgar enerjisi santralına sahip olmayan Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli 70 GW. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli kapsamında ilan edilen ancak ertelenen 1,2 GW kapasiteli deniz üstü rüzgar enerjisi yarışmalarının da sektörün gündeminde olduğu belirtildi.

Kanada 2030 İklim Hedeflerini Yakalamak için 7,3 Milyar Dolarlık Yol Haritası Belirledi

IPCC, Altıncı Değerlendirme Döngüsü, Çalışma Grubu III raporu, mevcut emisyon eğilimlerini, gelecekteki ısınmanın öngörülen seviyelerini ve küresel ısınmayı Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda 2100 yılına kadar 1,5°C ile sınırlamak için düşük karbon ekonomisine nasıl geçileceğini inceliyor.  Rapor, mevcut politika taahhütlerine kıyasla enerji, ulaşım, tarım, binalar ve sanayi genelinde sektörel emisyonlardaki eğilimleri dikkate alıyor ve dönüştürücü sistemlerin nasıl daha güvenli bir iklim ve sürdürülebilir bir ekonomi sağlayabileceğini gösteriyor. Hazırlanma sürecinde, rapora uzmanlar ve hükümetler yetkililerinden yaklaşık 60 bin yorum verildi. 278 yazar tarafından sonuçlandırılan ve onaylanan raporda 59 binden fazla bilimsel makaleye atıfta bulunuldu. Bu rapor, IPCC’nin AR5’inin 2014’te yayımlanmasında bu yana ısınmayı 1,5°C ile nasıl sınırlayabileceğimize dair en kapsamlı vizyonu sunuyor.

Emisyon Azaltım Planı (ERP) ile Kanada, 2030 yılına kadarki karbon emisyonlarını 2005 seviyelerinin %40-45 seviyeleri altına düşürme konusundaki uluslararası taahhüdü gereğince ilk kez kapsamlı bir plan duyurdu. Ülke emisyonlarını azaltmak için 7,3 milyar dolarlık bir bütçe oluşturdu. Çevresel düşünce kuruluşları, Kanada iklim politikasını “dönüm noktası” olarak nitelendirdi, ancak Başbakan Justin Trudeau’nun hükümetinin, konuyu sıkı bir şekilde takip etmesi gerektiğini belirtti.

DSÖ: Dünyanın %99’u Kirli Hava Soluyor

Dünyanın en büyük ikinci reasürörü Swiss Re, küresel ısınmanın sınırlanmasına yardımcı olmak için, büyük şirketler üzerinde artan baskının ardından yeni petrol ve gaz projelerinin çoğunu artık sigortalamayacağını duyurdu. Swiss Re, yıllık sürdürülebilirlik raporunda, ana şirketin net sıfır emisyona ulaşmak için bağımsız olarak doğrulanmış, bilime dayalı bir planı olmadığı sürece, 2022’den itibaren, yan şirketin onaylanmış projelerini artık sigorta etmeyeceğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya nüfusunun neredeyse tamamının insan sağlığını tehdit eder nitelikte hava soluduğunu açıkladı. Örgütün 7 Nisan Dünya Sağlık Günü öncesi yayımladığı raporda, 117 ülke ve 6 binin üzerinde şehirde hava kalitesine dair veriler ve bulgular paylaşıldı. Raporda dünya nüfusunun %99’unun, DSÖ’nün kaliteli hava standartlarının gerisinde ve insan sağlığını tehdit edici hava şartlarında yaşadığı vurgulandı. İncelenen ülke ve şehirlerin hepsinde havanın, vücuda zarar verici oranda ince parçacıklı madde ve azot dioksit içerdiği, bu elementlerin en fazla orta ve düşük gelirli ülkelerdeki havada bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Önlenebilir çevre sorunlarının dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açtığı verisi paylaşılarak, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü öncesinde uluslararası camiaya “insanların ve evrenin sağlığını koruma” çağrısı yapıldı.

DSÖ verilerine göre; hava kalitesini izleyen 117 ülke içerisinde, yüksek gelirli ülkelerdeki şehirlerin %17’sindeki hava kalitesi, DSÖ’nün PM2.5 veya PM 10 için Hava Kalite Yönergesinin altında kaldı.