Milas’ın Geleceği Kömürde Değil, “AB Tescilli” Zeytinyağında

-
Aa
+
a
a
a

İklim Habercileri'nin yeni bölümünde 350.org Türkiye’den Efe Baysal ile Milas’ta zeytinciliğe dayalı bir ekonominin getirilerini ele alan yeni bir rapor tartışıldı.

Milas'taki zeytin eyleminden bir kare
Milas’ın Geleceği Kömürde Değil, “AB Tescilli” Zeytinyağında
 

Milas’ın Geleceği Kömürde Değil, “AB Tescilli” Zeytinyağında

podcast servisi: iTunes / RSS

Son 10 Yıldaki Orman Kaybının Yaklaşık Üçte İkisi 2021’deki Yangınlarda Gerçekleşti

Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye’de 2012 yılından 2021’in sonuna kadarki dönemi kapsayan son 10 yılda toplam 27 bin 150 orman yangını çıktı. Bu yangınlarda 226 bin 845 hektar alan zarar gördü. Son 10 yıllık dönemde (2012-2021) en yüksek yangın sayısı 3 bin 755 ile 2013’te meydana geldi, en düşük yangın sayısı ise 2 bin 149 ile 2014’te görüldü. Yangın sayısı bakımından son 10 yılın en yükseği olmamasına karşın, 2021’de, zarar gören alan miktarı, önceki 9 yılın toplamından çok daha yüksek oldu. 2021 yılından önceki dokuz yılda zarar gören alan miktarı 87 bin 342 hektar olarak hesaplandı. Türkiye’de geçen yıl çıkan 2 bin 793 orman yangınında ise 139 bin 503 hektar alan zarar gördü. Buna göre, son 10 yılda yangın kaynaklı ormanlık alan kaybının %61,5’i, geçen yılki yangınlarda gerçekleşti.

Milas Kent Konseyi, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) ve İklim İçin 350 Derneği’nin hazırladığı “Yerel Ekonomi için Dönüşüm Fırsatı: Milas’ta Zeytincilik” isimli rapora göre, kömür madenini genişletmek için zeytinlerin söküldüğü Milas’ta zeytinin işlenmesi için kurulacak 70 yeni tesisle, kömüre mahkum olmadan zeytine dayalı yerel bir ekonomi kurmak mümkün. 685 kişiyi istihdam edecek bu tesisler için ihtiyaç duyulan yatırım ise, Milas’ta işletmedeki iki kömürlü termik santrala sadece bir yılda verilen teşvik miktarına eşdeğer. Ayrıca, yörede zeytine dayalı bir ekonominin desteklenmesi ile AB coğrafi işaretli Milas zeytinyağının yarattığı değer 4,5 milyon TL’den 60 milyon TL’ye çıkabilir.

Müsilajla Mücadele için Atıksu Arıtma Tesisi Kurma Zorunluluğu Gündemde

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile AKP’nin meclis grubunun üzerinde çalıştığı yasa teklifi, Marmara Havzası’nda bulunan İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa gibi iller ile bu illere sınır olan il belediyelerine İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kurma zorunluluğu getirilmesini öngörüyor. Belediyelere, tüm atık suların denize ulaşmadan yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlayan İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi projesi hazırlamaları için belli bir süre tanınacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın üç aylık bir süre üzerinde durduğu belirtilirken, AKP’de ağırlıklı görüş altı aylık süre tanınması yönünde. Belediyelerin tanınan süre içinde proje sunamamaları veya yapamayacaklarını bildirmeleri halinde, Hazine’nin de uygun görüşü alınarak, bu yerlerde tesis kurma görevini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üstlenecek. AKP kaynaklarının verdiği bilgiye göre, atık suların denizi kirletmemesi için Marmara Havzası’ndaki illerde en az 60 tesis kurulması gerekecek.

KPMG ve Enerji IQ tarafından ortak hazırlanan, Türkiye’deki enerji sektörünün 2021 yılı görünümünü ortaya koyan “Enerji Sektörel Bakış” raporuna göre elektrik üretimi son beş yılın en yüksek artışı olan yıllık %9’luk büyüme ile 329 TWh olarak gerçekleşti. Elektrik üretiminde doğalgazın payı geçen iki yıla kıyasla arttı ve %33 olarak gerçekleşti. Doğalgaz santrallarını sırasıyla toplam %30 ile ithal kömür ve linyit santralları ve toplam %17 ile akarsu ve barajlı hidroelektrik santrallar izledi. Türkiye’nin doğalgaz üretiminin 2011 – 2021 döneminde ulaştığı 476,82 milyon m3 ortalama miktar, talebin %99’undan fazlasının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor. Türkiye, 2021 yılı içerisinde ithal ettiği 58,70 milyar m3 doğalgazın %44,87’sine karşılık gelen 26,34 milyar m3’ü Rusya Federasyonu’ndan ithal etti.

“Çevre Eğitimi ve İklim Değişikliği” Dersinin Müfredatı Tamamlandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Resmi Gazete’de yayımlanan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” Türkiye’nin gündeminde olmayı sürdürüyor. Son olarak, Milas Kent Konseyi, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki asırlık zeytin ağaçlarının geçen günlerde maden ocağı açmak için kesilmesine tepki olarak “Zeytin Hayattır, Hayatıma Dokunma” mitingi düzenledi. Mitinge katılan yaşam savunucuları, “Akbelen ormanını vermeyeceğiz”, “Zeytin hayattır, hayatıma dokunma” sloganları eşliğinde yürüyerek miting alanına geldi. Mitinge Bodrum, Yatağan, Muğla, Marmaris, Aydın, Denizli ve İzmir’den yaşam savunucuları ile çevre STK’ları katıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB), ortaokullarda gelecek yıldan itibaren seçmeli okutulacak çevre eğitimi ve iklim değişikliği dersinin müfredatı tamamlandı. Bakanlığa bağlı ilkokul ve ortaokullarda uygulanan çevre eğitimi dersinin adı; Paris İklim Anlaşması kararları, MEB’in Stratejik Planı, çeşitli kurum ve kuruluşların eylem planları ve Şura kararları dikkate alınarak “çevre eğitimi ve iklim değişikliği” olarak değiştirilmişti. Ders, 2022-2023 eğitim öğretim yılından itibaren ortaokul 6, 7 veya 8. sınıflarda, haftada 2 ders saati olmak üzere toplam 72 saat seçmeli okutulacak. Çevre eğitimi ve iklim değişikliği dersi; “insan ve doğa”, “döngüsel doğa”, “çevre sorunları”, “küresel iklim değişikliği”, “iklim değişikliği ve Türkiye”, “sürdürülebilir kalkınma ve çevre dostu teknolojiler” olmak üzere 6 üniteden oluştu.

IEA Başkanı Birol: “24 Şubat Global Enerji Krizinin Başlangıç Tarihidir”

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, 24 Şubat’ın global enerji krizinin başlangıç tarihi olabileceğini söyledi. Birol, şu an yaşanan enerji krizinin 1970’lerden çok daha farklı ve ağır olduğunu da belirtti. Birol, Rusya’ya yönelik ekonomik ve politik kararların enerjiye ciddi yansımaları olduğuna işaret ederek, “Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri, Almanya ve İtalya bu konuda Rusya’ya en fazla bağımlı olan ülkeler. Bunların alacakları kararlar son derece önemli” değerlendirmesinde bulundu. 

Biden yönetimi, petrol ve gaz geliştirme planlarına yeniden başlandığını açıkladı. Demokratlar, başkanlık kampanyası sırasında sondaj ihalelerini durdurmak için birkaç kez söz vermişti. Biden yönetimi, Ukrayna’daki savaş ile müteakip ABD ve müttefikleri tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle artan benzin fiyatları ve enflasyonu dizginlemek için birkaç adım attı. Enflasyon, Kasım ayı ara seçimlerine giden Demokratlar için önemli bir sorumluluk olarak görülüyor.

Enerji Krizi İklim Taahhütlerini Gölgede Bırakırken Balkan Ülkeleri Kömüre Dönüyor

Balkan ülkeleri, enerji fiyatlarındaki küresel artışla mücadele etmeye çalışırken kömüre yöneliyor. Yenilenebilir enerji yatırımcılarını çekmede öncü olan Kuzey Makedonya, bu ayın başlarında elektrik santrallarını beslemek için iki yeni kömür madeni açmayı planladığını duyurdu. Sırbistan, hidroelektrik santrallar için yetersiz yağış nedeniyle kömür üretimini artırdığını ve Karadağ’dan günde 500 ton kömür ithal edeceğini söyledi. Elektrik ihraç eden tek Balkan ülkesi olan Bosna, yüksek enerji fiyatları ve Ukrayna’daki savaşın etkisi nedeniyle kömürlü termik santralları kapatma planlarını erteleyeceğini açıkladı.

Şili’deki Kuraklık Nedeniyle 4 Kademeli Uyarı Sistemi Hayata Geçiyor

Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, vatandaşların enerji tüketimini azaltmaları halinde Almanya’nın Rusya’ya daha az bağımlı hale gelebileceğini söylerken, eğer mümkünse araba kullanmak yerine tren veya bisiklet kullanmayı önerdi. Habeck, “Şu anda herkesten enerji tasarrufuna katkıda bulunmalarını istiyorum” dedi. Yeni hükümet koalisyonu, yabancı topraklardaki bir savaşa yanıt olarak otoyol hız sınırı gibi zorunlu enerji tasarrufu önlemlerine başvurmak konusunda isteksizken, Habeck tam tersini savundu: “Kullanılmayan her kilometre, Rusya’nın enerji kaynaklarından uzaklaşmayı kolaylaştıran bir katkı. Aynı zamanda iklimi de koruyoruz.” 

Şili’de kuraklık 13. yılına girerken benzeri görülmemiş su dağıtım planı duyuruldu. Plan, yaklaşık 1,7 milyon müşteri için yeşilden kırmızıya uzanan ve kamusal hizmeti bilgilendirmelerle başlayıp, su basıncının sınırlandırılmasıyla devam eden ve 24 saate varan dönüşümlü su kesintileriyle biten dört kademeli bir uyarı sistemi içeriyor. Uyarı sistemi, başkente suyunun çoğunu sağlayan ve kuraklıkla beraber azalan su seviyelerini de gören Maipo ve Mapocho nehirlerinin kapasitesine dayanıyor. Hükümet, ülkenin su mevcudiyetinin son 30 yılda %10 ila %37 azaldığını, 2060 yılına kadar Kuzey ve Orta Şili’de ise %50 daha azalabileceğini tahmin ediyor.