Ergene Nehri kirlilik alarmı veriyor

-
Aa
+
a
a
a

Yapılan ölçümlere göre Ergene Nehri kirlilik alarmı veriyor.

Gezegenin Geleceği: 31 Ekim 2023
 

Gezegenin Geleceği: 31 Ekim 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Yıldız Dağlarından doğup, 283 kilometre yol katederek Meriç Nehri ile birleştikten sonra Ege Denizi'ne dökülen Ergene Nehri kirlilik alarmı veriyor. Nehir, kimyasal ve evsel atıklar nedeniyle yıllardır kirli akıyor. Edirne'de Uzunköprü Belediyesi, Ergene Nehri'nin belirli noktalarından su aldırıp analiz yaptırdı. Hazırlanan raporda, nehir suyunun Mayıs ayında yapılan ölçümlere göre daha çok kirlendiği ve çevresel kriterlerin üzerinde kirli olduğu belirtildi. Mayıs ayında yapılan ölçümlerde üçüncü derece kirli çıkan Ergene Nehri'nin Eylül ayı sonundaki analizinde ise kirlilik derecesi dördüncü dereceye çıkarak en kirli su seviyesine yükseldi. Raporu inceleyen Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Ergene'nin bölgede önemli olduğunu, yerleşim yerleri ile endüstriyel bölgeden etkilendiğini söyledi. Geçen dönem yapılan analize göre nehir suyunun Uzunköprü kesiminde, kirliliğin arttığını söyleyen Tecer, "Burada baktığınız zaman, kimyasal oksijen ihtiyacı, azot, fosfor yükleri açısından nehrin o bölgesinde kirliliğin arttığını, kıta arası su kalitesi yönetmeliğine göre de dördüncü sınıf su kalitesine düştüğü yani en kirli su kalitesine düştüğünü görüyoruz," dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na hava kalitesi izleme istasyonlarına ilişkin sorular yöneltildi

İstanbul Milletvekili ve DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, TBMM’ye verdiği soru önergesinde hava kirliliği ile mücadelede hava kalitesinin izlenmesi ve raporlanmasının önemine vurgu yaparak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye Türkiye’deki hava kalitesi izleme istasyonlarına ilişkin sorular yöneltti. Hava kirliliğinin, dünya genelinde ciddi sağlık sorunlarına, çevresel tahribatlara ve iklim değişikliğine ivme kazandıran bir sorun olduğunu belirten Rızvanoğlu, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl yaklaşık yedi milyon insanın hava kirliliğine bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğinin, Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlanan ‘Kara Rapor 2022’ye göre ise Türkiye genelinde 2021’de hava kirliliği nedeniyle en az 42 bin 67 kişinin yaşamını yitirdiğinin altını çizdi. Hava kirliliğinin önlenmesi ve hava kalitesinin korunmasının insan sağlığı, çevre ve iklim açısından hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Rızvanoğlu, hava kirliliği ile mücadelede endüstriyel üretim yapan tesislerdeki bacaların filtrelerinin sıkı denetimi, temiz enerji kaynaklarının teşvik edilmesi, toplu taşımanın özendirilmesi, yeşil alanların korunması ve kamu bilincinin artırılması gibi bir dizi stratejinin yanı sıra hava kalitesinin izlenmesi ve raporlanmasının da önemli olduğunu vurguladı. Rızvanoğlu, hava kalitesi izleme istasyonları ile bu istasyonlardan elde edilen verilerin önemine ilişkin şu ifadeleri kullandı, “Hava kalitesi izleme ağındaki istasyonların sayısı ve bu istasyonlardan elde edilen veriler, halkı bilgilendirmek, politika yapıcılarına rehberlik etmek ve hava kalitesini izlemek için kritik bir rol oynamakta. Özellikle kış aylarında yoğun olarak karşılaştığımız hava kirliliğinin önlenmesi ve hava kalitesinin korunması, daha temiz ve daha sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken önemli bir adım. Ancak bunun sağlanabilmesi için vatandaşların hava kalitesi verilerine şeffaf bir şekilde erişmesi gerekmekte. Ülkemizde birçok konuda olduğu gibi bu konuda da şeffaf bir süreç yönetilmemekte,” dedi.

“Türkiye’de avcılık yasaklansın”

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Dersim, Elazığ ve Bingöl sınırları içerisinde bulunan Peri Vadisi’nde maden sahaları ve taş ocaklarına ek bir de ‘av turizmi’yle hayvanlar yok ediliyor. Karakoçan Dayanışma İnsiyatifi, bölgedeki halkın girişine yasak olan bölgelerde avcıların dağ keçileri de dahil birçok canlıyı katlettiğini duyurdu. 36 dernek tarafından yapılan ortak açıklamada, bölgeye yönelik kültürel saldırılara ek bir de doğaya karşı saldırıların gerçekleştiğine dikkat çekildi. Açıklamada, Peri Vadisi’nin Elazığ-Karakoçan bölgesinde Limak Holding‘in yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen inşa ettiği Pembelik Barajı‘nın ana gövdesinin bulunduğu Karakoçana bağlı Paş ve Pamuklu Köyleri ile Dersim Nazimiye’ye bağlı Dallıbahçe Köyü’nün Çamurek-Ger mezrası havzasında işbirlikçilerin de katkısıyla ‘Peri Vadisi’ doğasında orman yangınlarından ve madenlerden kurtulmayı başarmış son hayvanların da katledildiği bildirildi. Vatandaşların talebi ise şöyle dile getirildi, “DEP (Karakoçan) Peri Vadisi halkı olarak, hiç durmadan, bıkmadan, usanmadan bir kez daha haykırıyoruz, ‘Başka bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi, ihalesi olamaz.’ Başta Dep-Peri Vadisi olmak üzere tüm Türkiye’de avcılık yasaklansın. Av cinayet,” dendi.

Scientist Rebellion üyelerine hapis cezası

İklim krizine karşı önlem almayan hükumetlere karşı mücadele eden bilim insanlarından oluşan Scientist Rebellion üyeleri, bir çok uluslu yatırım şirketi, bir otomobil üreticisi ve Alman hükumetine karşı düzenlenen üç günlük eylem nedeniyle hapis cezasına çarptırıldı. Euronews’in aktardığına göre, Münih Bölge Mahkemesi’ndeki hakim, İspanya, ABD ve İtalya‘da eş zamanlı eylemler yapan aktivistleri ‘mülke zarar vermek’ ve ‘izinsiz girmekten’ suçlu buldu, ancak iklim krizini ‘insanlık için en büyük zorluk’ olarak kabul ettiği ve amaçlarının mülklere zarar vermek değil, krize dikkat çekmek olduğunu dikkate aldığını bildirdi. Buna karşın dört aktivist eylemleri için cezalandırıldı. 105 gün hapis cezasına çarptırılan her bir aktivistin cezası, bin 680 Euro tutarında para cezasına çevrildi. Cezayı ödemezlerse hapis yatacaklar.