Doğu Afrika sele teslim

-
Aa
+
a
a
a

Doğu Afrika'nın büyük bölümünü etkisi altına alan sağanak yağışlar, sel ve toprak kaymalarını tetikledi.

Gezegenin Geleceği: 06 Mayıs 2024
 

Gezegenin Geleceği: 06 Mayıs 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Doğu Afrika'nın büyük bölümünü etkisi altına alan sağanak yağışlar, sel ve toprak kaymalarını tetikleyerek ekinleri yok etti, evleri yuttu ve 100 binlerce insanı yerinden etti. Kenya İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ülkede ‘şiddetli hava koşulları nedeniyle’ 210 kişinin öldüğü ve bunlardan 22'sinin son 24 saat içinde hayatını kaybettiği belirtildi. 165 binden fazla kişinin evlerinden olduğunu ve 90 kişinin de kayıp olduğunu bildiren rapor, ölü sayısının daha da yükselebileceğine dair korkuları arttırdı. Bakanlık, ülkede seller sonucu ölenlerin sayısının Mart ayından bu yana 200'ü geçtiğini bildirdi. Tanzanya'daki Serengeti'den her yıl gerçekleşen antilop göçüne ev sahipliği yapması nedeniyle, popüler bir turizm merkezi olan Maasai Mara'daki bir nehrin iki gün önce taşması sonucu bölgedeki turistik konaklama tesisleri sular altında kalmış, Kenya Kızıl Haçı ise 90'dan fazla kişiyi kurtardığını açıklamıştı. Tanzanyalı yetkililer, Hidaya Siklonu'nun güçlenmeye devam ettiğini ve rüzgar hızının saatte yaklaşık 130 kilometreye çıktığını bildirdi. Kenya İçişleri Bakanlığı, siklonun Pazar gününden itibaren ülke sahillerini vuracağı ve güçlü rüzgarların şiddetli yağışlarla birlikte büyük okyanus dalgaları getireceği tahminini dile getirdi. Birleşmiş Milletler, normalden daha şiddetli yağışların Burundi'de de en az 29 can aldığını, 175 kişinin yaralandığını ve geçen yılın Eylül ayından bu yana 10 binlerce kişinin yerinden edildiğini belirtti. Yağışlar, doğal olarak meydana gelen ve tipik olarak dünya çapında artan sıcaklıkla ilişkilendirilen bir iklim fenomeni olan El Niño etkisiyle daha da şiddetleniyor ve dünyanın bazı bölgelerinde kuraklığa ve başka yerlerde şiddetli sağanak yağışlara yol açıyor.

Türetim Ekonomisi Konferansı

Dünyada ilk kez Türkiye'de gerçekleşecek olan Türetim Ekonomisi Konferansı IPEC2024, 29 – 30 - 31 Mayıs 2024 tarihlerinde Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenecek. Konferans, Türetim Ekonomisi ve yeni bir sürdürülebilir ekonomik vizyona odaklanacak. Küresel ekolojik ve sosyal değişimin gerekliliği, hatta kaçınılmazılığı tartışılacak, çözüm önerileri sunulacak. Dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’den birçok uzman isim konferansta bilgi ve deneyim paylaşımı yapacak. Sürdürülebilir, yeni bir gelecek için alanında uzman birçok konuşmacı, İstanbul’da bir araya geliyor! Geleceğin ekonomik vizyonunu şekillendirmede rol oynayacak olan konferans katılımcılarını bekliyor. IPEC2024, alternatif ekonomi modelleri ve sürdürülebilir gelecek üzerine odaklanacak ve Türetim Ekonomisi konusundaki yenilikçi düşüncelerin paylaşılmasına olanak sağlayacak. Katılımcılar, çeşitli sektörlerden gelen deneyimli konuşmacıların sunumlarını dinlerken, paralel oturumlar ve interaktif çalışma gruplarıyla da konu hakkında derinlemesine tartışma imkanı bulacak. Konferansla ilgili ayrıntılı bilgi almak ve ücretsiz katılım kaydı yaptırmak için bu sayfayı ziyaret edilebilirsiniz.

Filipinler’de aşırı sıcaklar

Filipinler’deki Pantabangan kasabası, 1970’lerde bir baraj gölü inşa etmek için sular altında bırakıldı. Ancak çok nadir de olsa havanın kuru ve sıcak olduğu zamanlarda su yüzüne çıkıyor. BBC Türkçe’de yer alan habere göre, şu an Filipinler’in neredeyse yarısı kuraklık yaşıyor ve sıcaklıklar birçok bölgede yüksek seviyelerde. Ülkedeki barajları işleten devlet dairesinde mühendis olan Marlon Paladin, Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, barajın inşasından bu yana kasabanın ilk kez bu kadar uzun süre su üstünde kaldığını söyledi. Aşırı sıcaklar, milyonlarca kişinin günlük yaşamını sekteye uğrattı; okullar günlerce tatil edildi; ofis çalışanlarına evden devam etmeleri söylendi. Resmi meteoroloji kurumu Pagasa’dan Meteorolog Benison Estareja’nın BBC’ye verdiği bilgiye göre, önümüzdeki günlerde sıcaklıkların daha da yükselebileceğini söyledi. Filipinler takımada ülkesinin doğu kıyısının tamamı, Büyük Okyanus’a bakıyor ve dünyada iklim değişikliğinin etkilerinden en fazla risk altında olduğu ülkelerden biri.

Fosil yakıt şirketlerinden yeni teknoloji (!)

ABD, Birleşik Krallık, Almanya ve Norveç gibi ülkelerde faaliyet gösteren enerji şirketleri, araştırmacıların ‘alevlendirme’ veya ‘flaring’ olarak tanımladığı, verimsiz gazın bertaraf edilmesi yöntemini kullanıyor. Ancak şimdi yaptırımlar nedeniyle fosil yakıt şirketleri, üretim tesislerinden atmosfere yayılan metan, karbondioksit ve diğer kirleticilerin fark edilmelerini engelleyen bir teknoloji kullanmaya başladı. Alevlendirme yöntemiyle gazlar yanarken, karbondioksit ve toksik kirleticilerin yanı sıra kansere neden olan kimyasallar salınmış oluyor. Ancak tüm sağlık risklerine rağmen %90’ı metandan oluşan gazı ‘tahliye’ diye bilinen, doğrudan atmosfere salmak için alevlendirme tercih ediliyor. Avrupa Birliği’nin yanı sıra Dünya Bankası, şirketlerden gazı yakmak ya da tahliye etmek yerine kontrol etmelerini talep ederken, gaz alevlerini yakalamak ve belgelemek amacıyla yıllardır uydu kullanılıyor. Gereksiz alevlendirme sorununu kökten çözmek için Paris İklim Konferansı’nda ‘Sıfır Rutin Alevlendirme 2030 İnisiyatifi’ni kuran Dünya Bankası, son raporunda alevlendirme oranının 2021 ile 2022 yılları arasında küresel çapta %3 azaldığını açıkladı. Buna rağmen söz konusu inisiyatif kurulduğundan bu yana alevlendirmeyi sonlandıracağını taahhüt eden ülkelerde, ‘örtülü yanma hücreleri’nin ortaya çıkmaya başlandığı gözlendi. Uzmanlar gizli yakıt hücrelerinin işlevsel açıdan alevin gizlenmesi dışında aynı mantıkla çalıştığını belirtiyor. Fosil yakıt şirketlerinin yatacak yeri yok.