Katar’da Dünya Kupası başlamadan protestolar başladı

-
Aa
+
a
a
a

Avrupa Ne Konuşuyor?’da bu hafta Katar’da yapılacak Dünya Kupası’na yönelik protestolar ve Avrupa medyasının bu organizasyona karşı alması gereken tavır üzerine konuştuk.

Katar'da Dünya Kupası'nın düzenleneceği stadyum.
Katar’daki Dünya Kupası’na karşı protestolar
 

Katar’daki Dünya Kupası’na karşı protestolar

podcast servisi: iTunes / RSS

Erkekler Futbol Dünya Kupası 20 Kasım'da Katar'da başlıyor. Kupanın Katar’da yapılmasına karar verilmesinden bu yana, neredeyse 10 yıldır eleştiriler artarak sürüyor. Katar, hem insan hakları sicili hem de organizasyonun çevresel etkileri nedeniyle eleştiriliyor. Fransa'da bazı belediyeler, Katar’daki Dünya Kupası’nı protesto ederek bu kez eskisi gibi dev ekranlar kurup halka açık gösterim yapmama kararı aldı. 

Sosyalist Parti'den bir belediye başkanı tarafından yönetilen Lille Belediyesi kararı alan ilk belediye oldu. Onu sağ ve sol siyasetten başkanlar tarafından yönetilen Marseille, Bordeaux, Strazburg, Paris gibi belediyeler izledi.

Avrupa medyasına baktığımızda farklı bakış açıları görüyoruz. The Times, otoriter devletlerde düzenlenen spor etkinlikleri için ileri sürülen tipik argümanları ele almış:

Ama kimse mükemmel değil” - böyle bir savunma hattı çiziliyor. Buna verilecek cevap, “Kimse mükemmel değil ama sorunların boyutunun da bir önemi var.” (...) Bir de FIFA'nın şu favori argümanı var: “Bu organizasyonlara ev sahipliği reformlara yol açar.” Bu argüman, Çin'in 2008 Yaz Olimpiyatları kapsamında uyguladığı baskılar ve Rusya'nın 2014 ve 2022 yıllarında komşusunu iki kez işgal etmesiyle çürütülmüş oldu.

Der Spiegel, Katar’a daha farklı yaklaşıyor ve ülkenin sadece kusurlarına indirgenmesinden rahatsız:

Katar, Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Arap ve Müslüman ilk ülke. Katarlılar bundan gurur duyuyor ve şampiyonayı dört gözle bekliyor. (...) Şu net: Katar bir otokrasi ve ülkede kuvvetler ayrılığı yok. Fakat Ortadoğu’yu tanıyan herkes, Katar’ın bölgedeki görece sevilen ülkelerden biri olduğunu biliyordur. Ülkede insan haklarının hâli bizim standartlarımızla örtüşmüyor. Eşcinsellik ceza gerektiren bir suç olarak görülüyor. Fakat bildiğimiz kadarıyla kimseye ceza verilmiyor. Bu yasağı Arap dünyasına getiren de büyük ölçüde Hristiyan sömürgeciler. Katar Emirliği ile eşit seviyede bir ilişki kurmanın kıstası Doha sahilinde Onur Yürüyüşü düzenlenmesi olamaz.

Katar’da faaliyet gösteren girişimci Georges Chebib ise Le Soir’daki yazısında Batılı ülkelerin önce kendilerine bakmaları gerektiğini söylüyor: 

Tartışmanın hararetine bakınca insan, Aralık ayına kadar gezegenimizin iki derece daha ısınacak olmasının tek suçlusunun Katar olduğu izlenimine kapılıyor. Dünyanın geri kalanına bu konuda ders vermek istiyorsanız, biraz olsun tutarlılık ve her şeyden önce de tevazu gösterseniz iyi olur. Paris Belediye Başkanı madem gezegeni kurtarmak istiyor, öyleyse neden Paris’e yönelik giderek artan turist akınını engelleme kararı almıyor?

Bu hafta Avrupa Ne Konuşuyor?’da ele alınan diğer konular ise şöyle:

İspanya kuraklık tehdidi altında

Son on iki ayda yağışlar ülke genelinde uzun süreli ortalamanın yüzde 25 ila 50 puan altında kaldı. İklim uzmanları, su kıtlığının daha da büyümesinden endişeleniyor.

Danimarka: Frederiksen kıl payı zafere ulaştı

Sinirleri yıpratan bir seçim gecesinin ardından, bir sosyal demokrat olan eski Başbakan Mette Frederiksen liderliğindeki sol blok son anda çoğunluğu sağlamayı başardı. Partisi seçimlerden en büyük güç olarak çıksa da Frederiksen farklı partilerle geniş bir hükümet ittifakı kurmak için görevinden istifa etmişti. Şimdi bunun için çaba gösterecek. 

Musk Twitter'ı devraldı: Daha fazla ifade özgürlüğüne ihtiyaç var mı?

Girişimci ve milyarder Elon Musk, 27 Ekim itibarıyla mikroblog hizmeti Twitter’ın tek sahibi oldu. Geçmişte sıklıkla Twitter’ın ifade özgürlüğünü fazla kısıtladığı eleştirilerinde bulunan Musk, “basit ya da şüpheli nedenlerle” kapatılan hesaplar üzerindeki engellerin kaldırılacağını duyurdu. Pek çok yorumcu, Musk’ın platformu devralmasına ve sunduğu vizyona eleştirel yaklaşıyor.