Polonya, Yeni Zelanda ve Ekvador’un seçim gündemleri

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu’nda bu hafta Ahmet İnsel’in gündeminde Polonya, Yeni Zelanda ve Ekvador’un seçim gündemleri vardı.

""

Ufuk Turu’nda bu hafta Ahmet İnsel’in gündeminde Polonya, Yeni Zelanda ve Ekvador’un seçim gündemleri yer aldı. Seçim gündemine Polonya ile başlayan İnsel, geçtiğimiz Pazar günü yapılan milletvekilliği seçimlerinde uzun zamandan beri iktidarda olan muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi yine birinci geldi fakat oyların %34’ünü aldığı için ne tek başına, ne de başka bir partinin desteği ile mecliste çoğunluğu sağlama şansını kaybettiği bilgilerini aktardı. Seçim öncesi koalisyon yapacaklarını taahhüt eden üç parti, sağ liberal Sivil Koalisyon %31, merkez sağ parti Üçüncü Yol %13 ve yeni oluşum Sol Parti oyların %8’ini aldı. Üç partinin toplam milletvekili sayısı bir koalisyon ortaya çıkarıyor. İnsel’e göre önemli gelişme, Hukuk ve Adalet Partisi’nin oylarını kaybetmesini ve diğer partilerin toplamının çoğunluğa sahip olmasını sağlayan olgu, katılımın %73 oranla yüksek olması. İnsel, seçim sonuçlarına dair, ‘’Önümüzdeki iki aylık dönemde, Polonya’da yine bir beklenti olacak. Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, parti başkanına hükumeti kurma görevi verecek ama beklenmedik gelişme olmazsa bunun başarı şansı yok. Bir aylık sürenin sonunda Hukuk ve Adalet Partisi, oluşturduğu veya oluşturamadığı koalisyonu gündeme getirecek. Ardından Duda Donald Tusk’a hükümeti kurma görevi verilecek. Sonrasında 14 günlük koalisyon protokolü hazırlanacak. Dolayısıyla Polonya’da hükumetin el değiştirmesi kolay olmayacak. Diğer taraftan, yeni hükumetin karşısında iki büyük engel var. Birincisi, Cumhurbaşkanı Duda veto yetkisini aşabilir. Diğer neden, Anayasa Mahkemesi ve üst yargının iktidara bağımlı hale getirilmesi. Anayasa Mahkemesi’nde Hukuk ve Adalet Partisi’ nin atadığı üyeler hakim. Onlar hükumetin kanunlarını, tasarılarını engelleyebilirler, ‘’ yorumlarında bulundu.



Ahmet İnsel’in bir sonraki seçim gündemi Yeni Zelanda oldu. Ülkede altı seneden beri İşçi Partisi yönetimdeydi ve partinin popüler lideri Jacinda Ardern, 10 ay önce Başbakanlıktan ve milletvekilliğinden kendine zaman ayırma gerekçesi ile istifa etmişti. Altı yıl sonra, merkez sağ parti koalisyonu, mecliste çoğunluğu ele geçirdi. 120 koltuklu parlamentoda Ulusal Parti ve Act Partisi koalisyonu 65 milletvekili ile sahip oldu. İnsel, 28 vekil kaybederek 34 vekille meclise giren İşçi Partisi’nin bu seçimlerin en büyük kaybedeni olduğunu belirtti. Ulusal Parti Başkanı Christopher Luxon’un 50 vekil ile meclisteki en büyük grubu oluşturduğunu ve Luxon’un yeni Başbakan olacağı bilgisini veren İnsel, “Sağ koalisyon genişleme ihtiyacı duyarsa üçüncü parti olan, 1993’te kurulmuş popülist milliyetçi parti Önce Yeni Zelanda Partisi, sekiz vekil ile meclisteki üçüncü parti olarak koalisyonu genişletebilir,” dedi. İnsel ayrıca, Yeşiller Partisi’nin 14 vekili olduğunu ve İşçi Partisi ve Yeşillerin toplam vekil sayısının 65’i geçmediğinin altını çizdi.



Ahmet İnsel son olarak Ekvador’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci turun yapıldığı bilgisini aktardı. Brüksel’de yaşayan ve yolsuzluk iddialarıyla sekiz yıl hapse mahkum edilmiş olan Rafael Correa’nın partisinin aday gösterdiği Luisa Gonzales, seçimleri %47 oy ile kaybetti. Karşısında ülkenin en zengin insanlarından Daniel Noboa, oyların %51’ni alarak seçimleri kazandı. İnsel, daha önce beş defa aday olan ancak başarılı olamayan milyarder Álvaro Noboa’nın oğlu Daniel’in daha merkez sağ bir pozisyonla seçimleri kazanmış olabileceği yorumunu yaptı. İnsel, yerlilerin önde gelen çevreci lideri Yaku Perez’in birinci turda elendiğini ve yerli hareketin tamamen parçalanmış durumda olduğunu bildirdi. Noboa’nın Başkanlığının 18 ay süreceğini belirten İnsel, ‘’Bir sonraki seçimlerin erken olmasına neden olan durum Cumhurbaşkanın istifa etmesi ve aynı zamanda Anayasa’nın öngördüğü ‘çapraz düğüm’ dedikleri yöntemle meclisi lağvetmesiyle ortaya çıkmıştı. Bu durumda yeni seçilen meclis, süresi bitmeden, kendi süresine son veren başkanın süresi kadar görev yapacak,” dedi.