Filipinler'deki iktidar mücadelesinde danışıklı dövüş

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu'nda Ahmet İnsel'in gündemini Filipinler, Birleşik Krallık ve Fransa'daki seçimler ile Sri Lanka'daki iktidar krizi oluşturdu.

Filipinler'de adayların seçim afişleri
Ufuk Turu: 10 Mayıs 2022
 

Ufuk Turu: 10 Mayıs 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

Ahmet İnsel Ufuk Turu’na bu hafta, Filipinler’de gerçekleşen seçimler ile başladı. Başkan, başkan yardımcısı, milletvekili, senato ve yerel yönetici seçimlerinin aynı gün olduğunu belirten İnsel, şu an için yalnızca nihai olmayan başkanlık seçimi sonuçlarının elimizde olduğunu belirtti. 1965-1986 arasında Filipinler’i yöneten diktatör Ferdinand Marcos’tan bahseden İnsel, 1986’da büyük bir halk ayaklanması nedeni ile bütün ailenin ülkeden kaçmak zorunda kaldığını ve ailenin 8 milyon dolar civarında kamu kaynağını kendi hesaplarına aktardığının ortaya çıktığını ve haksız kazancın geri alınması için davaların devam ettiğini hatırlattı. İnsel, altı yıldır iktidarda olan ve özellikle uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili polislere doğrudan öldürme emri vermek gibi insan hakları noktasında ağır bedeller ödeten Duterte devrinin sona erdiğini ve Marcos’un oğlu Marcos Jr.’ın -herkesin deyimi ile “Bongbong”- oyların yüzde 60’ını alarak seçilmesinin neredeyse kesinleştiğini belirtti. İkinci gelen liberal eğilimli Robredo’nun şu anki cumhurbaşkanı yardımcısı olduğunu ve oyların yüzde 28’ini aldığını aktardı. Filipinler’de 28 parti olduğunu ama çoğunun da tek bir milletvekiline sahip olduğunu belirten İnsel, şimdiki Başkan Duterte’nin kızının da başkan yardımcısı olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. İnsel, mevcut durumu “Putin’le Medvedev’in zamanında yaptığı gibi bir yer değiştirme organize edilmiş gibi gözüküyor. Marcos ailesi ile Duterte ailesinin iş birliği içinde olduğunu düşününce Filipinler’in başına gelenin ne kadar korkunç bir şey olduğunu insan daha fazla idrak ediyor.” şeklinde değerlendirdi. Seçimlere katılımın yüzde 63 olduğunu ve düşük bir oran olmadığını belirten İnsel, Marcos ailesinin prestijinin ihya edilmesi ile geçmiş döneminde başta yakaladığı refahın yakalanacağının düşünüldüğünü belirtti, fakat geçmişte yaşanan ciddi düşüşün de altını çizdi. 

Sri Lanka'da iktidar krizi

Filipinler’den sonra Sri Lanka’ya değinen İnsel, yaşanan çatışmanın ayrıntılarını verdi. Başbakan Rajapaksa’nın istifa ettiğini aktaran İnsel, Rajapaksa’nın Tamil isyanına “son veren” kişi olduğunu da hatırlattı. Göstericilerin iki aydan beri hem cumhurbaşkanı hem de başbakanın istifasını istediğini aktaran İnsel, son beş haftada ikinci kez acil durum ilan edildiğini aktardı. Çok büyük tepkilerin ortaya çıkması ile başbakanın istifa etmek zorunda kaldığını belirten İnsel, göstericilerin cumhurbaşkanının da istifa etmesini istediklerini aktardı. Sri Lanka’da döviz rezervlerinin 50 milyon doların altına düştüğünü, 35 milyar dolarlık bir dış borç olduğunu ve dış borç ödemelerinin yapılamayacağının açıklandığını aktaran İnsel, önceden Hindu ağırlıklı göstericiler olduğunu, fakat şu an hem Müslüman hem Hindu hem de Hristiyan göstericiler olduğunu aktardı. İnsel, ana muhalefet partisinin de kendilerine başbakanlık görevi verilirse kabul etmeyeceklerinin, cumhurbaşkanının istifa etmesi gerektiğinin ilan edildiğini belirtti. Sri Lanka’da gıda, ilaç ve temel ihtiyaçların karşılanmadığını, uzun süreli elektrik kesintilerinin yaşandığını ve turizm sektörünün de ciddi bir gelir olmasına karşın darbe aldığını aktaran İnsel, ithalat, yani üretim yapılamadığı için ülkede ciddi bir kriz olduğunun altını çizdi ve “Sri Lanka’nın 10-15 yıl geriye gittiği söyleniyor” şeklinde durumu özetledi. 

Birleşik Krallık'ta yerel seçimlerin kaybedeni Boris Johnson

Sri Lanka’dan sonra Avrupa’ya geçerek Birleşik Krallık’ta gerçekleşen yerel seçimlere değinen İnsel, bu seçimler ile Boris Johnson’ın, yani muhafazakâr partinin popülaritesinin, toplum içinde desteğinin denendiğini aktardı. Muhafazakâr partinin ciddi bir yenilgi yaşadığını belirten İnsel, partinin seçimler sonucunda var olan temsilcilerinin dörtte birini kaybettiğini belirtti. Kayıpların birçok bölgede gerçekleştiğinin altını çizen İnsel, Londra’nın da çoğunun kaybedildiğinin aktardı. İskoçya’da benzer bir durumun yaşandığını belirterek, beklenmedik bir durum olarak liberal demokratların hamle yaptığını ve üçüncü parti olduklarını iyice gösterdiklerini aktardı. İnsel, İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve Yeşiller’in, sırası ile gidildiğinde yerel tabanda güçlendiği bir seçim olduğunun altını çizdi. En önemli sonucun Kuzey İrlanda olduğunu aktaran İnsel, ilk defa Kuzey İrlanda’da IRA’nın kanadı olarak kurulmuş olan Sinn Fein’in birinci parti konumuna geçtiğini belirtti. Sinn Fein’in oylarının arttığının söylenemeyeceğini aktaran İnsel, oyların sadece yüzde 1 arttığını söyledi. Esas yükselen partinin Kuzey İrlanda İttifak Partisi olduğunun altını çizen İnsel, partinin liberal olduğunu, esas özelliğinin ise Protestan-Katolik ayrımını reddeden dolayısı ile ulusal dini kimlikler üstü bir parti olduğunun iddia edildiğini ve esas kazananın belki de onlar olduğunu belirtti. İnsel, seçim sonuçlarının İrlanda’da birleşmenin bir adımı olarak karşılandığını belirtti ve kamuoyu yoklamalarının genç kuşaklarda Katolik-Protestan çatışmasının eskisi gibi anlamlı olmadığını gösterdiğini aktardı. Muhafazakar Parti’nin hem Kuzey İrlanda hem de İngiltere’de yaşadığı büyük yenilginin Boris Johnson’a olan tepkinin sonucu olduğunu belirten İnsel, esas kaybedenin de Boris Jonhson olduğunu aktardı. Önümüzdeki dönemde Muhafazakar Parti içerisinde Boris Johnson’a karşı bir muhalefet oluşacağının, hatta görevden alınması için bir oylama yapılabileceği ihtimalinin de olduğunun altını çizen İnsel, Boris Johnson’a karşı olan bu tepkilerin nedenlerini açılan soruşturmalara ve özellikle Birleşik Krallık’ta yaşanan iktisadi çöküşe bağladı.  

Fransa'da milletvekili seçimlerinde sol birleşti

İnsel Ufuk Turu’na bu hafta, Fransa’da gerçekleşen seçimlerde sol adayın ikinci tura kalamayışı ve kaybedişi sonucunda alınan birleşme kararını, yani “Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi” etrafında birleşen Sosyalist Parti, Komünist Parti ve Yeşiller’in haziran ayında yapılacak milletvekili seçimlerinde tek ortak aday çıkartma kararı aldığını aktararak son verdi. 

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Eda Kılıç’a teşekkür ederiz.)