Doğu Akdeniz krizi: "AP’de hiçbir ülke Türkiye yanlısı bir tutum sergilemiyor"

Nereye Doğru
-
Aa
+
a
a
a

Açık Gazete’nin köşelerinden Nereye Doğru programında Cengiz Aktar, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelişmeleri yorumladı. 

Nereye Doğru: 16 Eylül 2020
 

Nereye Doğru: 16 Eylül 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Cengiz Aktar’ın bu haftaki ilk gündem maddesi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği bünyesindeki Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu’nun hazırlamış ve sunmuş olduğu raporlardı. Bu raporların önemli olduğunu ifade eden Aktar, son üç raporun Türkiye’nin Suriye’deki müdahalelerini de içerdiğini ve usule uygun olmayan hallerin ileride Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne intikalinin sağlanıp Türkiye’yi sıkıntıya sokabileceğini belirtti. Aktar; bu raporların sadece Türkiye’nin faaliyetlerin içermediğini, ekolojik ve kültürel tahribatı gözler önüne serdiğini ve bağımsız olduğunu dile getirdi.

Aktar’ın bir diğer gündem maddesi Akdeniz ve Ege cephelerindeki hareketlilikti. Oruç Reis’in Antalya’ya geri çekilmesinin stratejik bir çekilme olduğunu iddia edenler olduğu gibi bunun bir U dönüşü yorumlarını savunanların da olduğunu dile getiren Aktar, geri çekilmenin CHP kanadında bir taviz olarak etiketlendiğini ve bunun korkutucu bir tutum olduğunu belirtti. Çavuşoğlu’nun, Oruç Reis’in Antalya’ya demirlemesi hakkında bunun aylık bir rutin olduğunu belirttiğini ifade eden Aktar; yeni Navtexlerin yayınlandığını ve bunların içeriğinin Sakız Adası’ndan askerlerin çekilmesi talebi içerdiğini belirtti. Yavuz Gemisi’nin ise Navtexinin uzatıldığını ve bu geminin de Kıbrıs açıklarında fosil yakıt araması yaptığını belirten Aktar, ilerleyen günlerde uluslararası önemli görüşmelerin yapılacağını dile getirdi. Gündemde olan Sevilla Haritası konusun ise yapılan akademik bir çalışma olduğunu ve tanınan, uluslararası geçerliliği olan bir yanı olmadığını dile getiren Aktar; bunun üzerinden herhangi bir müzakere etmenin de yanlış olacağını dile getirdi. Avrupa Parlementosu’nda hiçbir ülkenin Türkiye yanlısı bir tutum sergilemediğini belirten Aktar; Avrupa Birliği Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in, Akdeniz bölgesini fosil yakıt arayışından uzak tutmakla ilgili şaşırtıcı ancak umut verici bir maddeyi gündeme getirdiğini ifade etti.

Cengiz Aktar’ın bu haftaki son gündem maddesi ise Arap Ülkeleri ile Türkiye arasındaki gergin ilişkilerdi. Arap Birliği’nin Genel Sekreteri Ahmet Ebul Geyt’in yaptığı açıklama ile Türkiye’ye Arap Ülkeleri’nin iç işlerine karışmama çağrısı yaptığını belirten Aktar, Türkiye’nin açıklama yapıp bu çağrıyı tanımadığını belirttiğini dile getirdi.

Suriye’de; 5 Mart’ta alınan Moskova kararı ile İdlib’de başlayan durumun altı aylık mühletin bitmesi ile sona ereceğini ve Rus temsilinin ortak devriyeyi reddettiğini dile getiren Aktar, Ankara’da bir toplantı yapıldığını ve ikinci bir İdlib savaşının başlama ihtimali olduğunu belirtti.

Libya’da ise iplerin Amerika Birleşik Devletleri’nin elinde olduğunu, Tobruk Bingazi hükümetinin de Trablus hükümetinin de eş zamanlı olarak istifa ettiğini ve bu durumun anlaşmalı olarak yapıldığını belirten Aktar; asıl gündemin bölgedeki milislere ne olacağına karar verilmesi olduğunu ifade etti.