Salda Gölü'nden kil alan ve çamur çukurlarına girene 392 lira idari para cezası

-
Aa
+
a
a
a

Salda Gölü'nden kil alan ve çamur çukurlarına girene 392 lira idari para cezası kesiliyor.

Gezegenin Geleceği: 19 Ağustos 2020
 

Gezegenin Geleceği: 19 Ağustos 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Salda Gölü'nden kil alan ve çamur çukurlarına girene 392 lira idari para cezası kesiliyor. Görselliği ve kendine özgü yapısıyla ziyaretçi akınına uğrayan Salda Gölü'nde, göl sahasından kil alan, sahilin derinleşmesine neden olan, sigara içen ve genel çevre kurallarına uymayanlara çevrede devriye gezen jandarma ekiplerince idari para cezası uygulanıyor. Göl kenarındaki beyaz kumsalda şezlong, sandalye, şemsiye ve çadır kuranlar ile yiyecek içecek tüketenlere de denetimler kapsamında 392 lira idari para cezası kesiliyor. Bu kapsamda çamur çukurlarının etrafı halatlarla çevrilirken bu çukurlara girilmesinin yasak olduğunu belirten tabelalar da hazırlandı. Uyarıcı levhaların önümüzdeki günlerde Salda Gölü sahasına yerleştirileceği öğrenildi.

Deniz Biyolojisi Müzesi'ne ilgi büyük

Deniz yaşamını korumak amacıyla 2014 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi Kaleiçi’nde kurulan Türkiye’nin ilk Deniz Biyolojisi Müzesi, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Batık bir korsan gemisi şeklinde dizayn edilen müzede, 19 tür köpek balığı ile 150 tür kemikli balık, deniz kaplumbağası, süngerler, mercanlar, karides, ıstakoz, yengeçler, kabuklular, ahtapot, kalamar, sübyeler ve denizyıldızları olmak üzere yaklaşık 500 tür deniz canlısı var. DHA’nın haberine göre her yaştan insana hitap eden müzede, denizlerde yaşayan canlıların tanımı, biyolojileri ve ekolojileri hakkında bilgilendirme yapılıyor. Müzede aynı zamanda deniz kirliliği, sürdürülebilir balıkçılık, iklim değişikliği, nesli koruma altında olan deniz canlıları ve koruma statüleri, koruma alanlarına ilişkin eğitimler ve seminerler düzenleniyor. Türkiye’de ve Akdeniz’de su altında yaşayan canlı türlerinin bulunduğu müzeye kısa süre önce iki yeni balık katıldı. Balıkçılığa olumsuz etkisi olan, normalde Hint Okyanusu’nda yaşayan ve en zehirli balık türlerinden olan aslan balığı ile yaşam alanı Kızıldeniz olan balon balığı, son yıllarda Akdeniz’de en sık görülen türler arasında olunca müzede yer aldılar. Müze dışında yakından inceleme şansı bulunmayan bu iki tür, ziyaretçilerin dikkatini çeken türlerin başında yer alıyor. Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla her türlü denizel organizmanın Akdeniz’e doğru göç ettiğini söyleyen Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Göç eden türler arasında en fazla balon balıkları, aslan balığının iki türü yer alıyor. Zehirli olan taş balığı da geçiş yapan balıklar arasında. Ancak şu ana kadar yalnızca İskenderun Körfezi’nde tek bir örneği görüldü. Bilindiği üzere Akdeniz ekosistemi artık değişiyor. Yerli türlerin yerini Kızıldeniz türleri almaya başladı” dedi. Prof. Dr. Gökoğlu, “Antalya Körfezi’ne baktığımız zaman sokar, aslan, balon, naylon ve kardinal balıklarının çok hakim olduğunu görüyoruz. Yeni türler eklenmeye başladı. Biyolojik çeşitlilik açısından baktığımızda ise deniz kestanesi, deniz anaları bu türler arasına girdi. Doğu Akdeniz ekosistemi değişiyor. Kızıldeniz kökenli türler burada hakim olmaya başladı” diye konuştu.

Angola, Paris Anlaşması’nı onayladı

Afrika’nın Nijerya’dan sonra ikinci büyük petrol üreticisi Angola, Paris Anlaşması’nı onaylayan ülkeler arasına katıldı. Ülkenin yeni atanan Dışişleri Bakanı Téte António parlamentonun oybirliğiyle Anlaşma’yı onayladığını duyurdu. Böylece Türkiye, ülkelerin karbon emisyonlarını azaltma taahhütlerinde bulunduğu Paris Anlaşması’nı hala onaylamayan yedi ülke arasında kalmış oldu. Climate Change News’ten Chloé Farand’in aktardığına göre Çevre Bakanlığı İklim Değişikliği kabine müdürü Giza Gaspar Martins, “Onaylamamızın acil olduğunu düşünmedik ancak Paris Anlaşması’na olan bağlılığımız konusunda hiçbir şüphemiz yoktu” ifadelerini kullandı. Angola’nın anlaşmayı imzalamasından onaylamasına kadar geçen beş yıl içerisinde, ülke için bir iklim politikası geliştirmiş, bir iklim gözlemevi ve güncel emisyon verilerini sağlayan bir ulusal izleme sistemi kurmuştu. Angola’daki Birleşik Krallık Diplomatik Misyonu haberi memnuniyetle karşılayarak, onaylamanın “Angola’yı Covid-19 salgınının ardından sürdürülebilir bir yeşil iyileşme sağlamak da dahil olmak üzere sürdürülebilir bir yaklaşıma yönlendireceğini” söyledi. Angola’nın onayıyla birlikte 197 ülkeden 190’ı Paris Anlaşması’nı onaylamış oldu. Onaylamayan yedi ülkeden emisyonları en yüksek olan ülkeleri ise İran (yüzde 1.66), Türkiye (yüzde 1.04) ve Irak (yüzde 0.48) oluşturuyor. Türkiye, Ekim 2019’da Rusya’nın onaylamasından sonra anlaşmayı resmen onaylamayan tek G20 üyesi. Karbon emisyonları ise TUİK’in paylaştığı verilere göre 1990 ile 2018 yılları arasında yüzde 135.4 arttı.

ABD koruma bölgesinde petrol arayacak

ABD, Kuzey Kutbu Ulusal Yaban Hayatı Sığınağı’nı yani koruma bölgesini (ANWR) petrol ve gaz sondajına açacağını duyurdu. İçişleri Bakanı David Bernhardt tarafından bugün imzalanan belge ile ANWR’nin okyanus kıyı şeridini oluşturan 1,56 milyon dönümlük alanda petrol ve gaz aramak için sondaj yapılması kararı onaylandı. AA’nın aktardığına göre Bakan Bernhardt gazetecilere verdiği demeçte, “Bu petrol ve gaz programı, binlerce yeni iş imkanı ve on milyarlarca dolar gelir kaynağı oluşturabilir” dedi. Batı Öncelikleri Merkezi isimli düşünce kuruluşunun direktörü Jennifer Rokala ise Bakanlığın kararına şu ifadelerle gösterdi: ‘’Bu plan sadece geyiklere, kutup ayılarına ve diğer vahşi hayata zarar vermekle kalmayacak, aynı zamanda hızla ilerleyen iklim değişikliği karşısında aptalca bir girişim olacak. Tamamı 19,3 milyon dönümden oluşan sığınakta boz ayı, kutup ayısı, gri kurt, ren geyiği ve kutup tilkileri gibi hayvan türleri yaşıyor’’ dedi.