Kızıldeniz'den Akdeniz'e gelen istilacı yengeçlerin nüfusu hızla artıyor

-
Aa
+
a
a
a

Kızıldeniz‘den gelerek Akdeniz’de yayılım gösteren ‘Charybdis longicollis’ türündeki istilacı yengeçlerin popülasyonu, küresel ısınma ve vatozların bilinçsizce ve aşırı avlanması nedeniyle hızla arttı.

Fotoğraf: DHA
Gezegenin Geleceği: 30 Haziran 2021
 

Gezegenin Geleceği: 30 Haziran 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Kızıldeniz‘den gelerek Akdeniz’de yayılım gösteren ‘Charybdis longicollis’ türündeki istilacı yengeçlerin popülasyonu, küresel ısınma ve vatozların bilinçsizce ve aşırı avlanması nedeniyle hızla arttı. Adana ve Mersin‘de bu yayılımı izleyen Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim görevlisi Dr. Seyit Ali Kamanlı, istilacı yengeçlerin mavi yengeç ekosistemini tehdit ettiğini söyledi. İlk zamanlarda ekosistemi tehdit etmeyen bu türün popülasyonu, küresel ısınma ve bilinçsizce avlanan vatozlar nedeniyle son zamanlarda çok fazla artış göstererek diğer türler için tehlike yaratır hale geldi. Dr. Seyit Ali Kamanlı, istilacı yengeçlerin çok hızlı ürediğini ve diğer türleri baskı altında tuttuğunu kaydetti. Dr. Kamanlı DHA’ya verdiği demeçte “Küresel ısınmanın bu denli etkili olmadığı zamanlarda vatozlar bu yengeçleri tüketerek popülasyonunu kontrol altına alıyordu. Ancak, vatozların da bilinçsiz avcılık nedeniyle azalması üzerine istilacıların nüfusu kontrolden çıktı. Bu yengeçler ekonomik değere sahip balıkların yumurtalarını, sucul bitkileri, algleri ve diğer canlı gruplarını yiyerek biyoçeşitliliğin azalmasına neden oluyor. Bir diğer tehlikesi ise, ülkemizde ekonomik değeri bulunan mavi yengeç türlerinin ekosistemine müdahale ederek Akdeniz kıyılarında mavi yengeç nüfusunu azaltabileceği düşünülmekte” dedi.

Mayıs ayında yağışlar azaldı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2021 yılı mayıs ayı yağış ve sıcaklık raporları yayınlandı. Standart Yağış İndeksi (SPI) ve Normalin Yüzdesi Metoduna (PNI) göre ciddi ölçülerde yağışların azaldığı, sıcaklıkların da arttığı raporlandı. 2021 Yılı Mayıs Ayı Alansal Yağış Raporu’nda Türkiye geneli mayıs ayı yağışı 21.6 mm ölçüldü. Normali ise 1981-2010 arası 30 yıllık verilere göre 49.3 mm.  Geçen 2020 yılı Mayıs ayında 63.2 mm’ydi yağışlar. Yani normale göre %56, geçen yıla göre %66 azalma var. Yarıdan az. Türkiye genelinde sahil kesimler normalin üstünde yağış alırken, diğer bölgelerin tamamında normallerin altında. Özellikle Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağış azlığı %80’lerin üzerine çıktı. Türkiye’nin geçen yıl olduğu gibi bu yılın hem geçen aylarda hem de Mayıs ayına ilişkin kuraklık haritalarında, “olağanüstü kurak”, “çok şiddetli kurak”, “şiddetli kurak” olarak gösterilen bölgelerin yoğunluğu dikkat çekiyor. Normalin Yüzdesi Metoduna (PNI) haritasına göre Marmara’nın bir bölümü, Batı ve Orta Karadeniz ile Iğdır civarları harici bölgeler “şiddetli kurak” olarak gösterildi. Raporda, Mayıs ayında 40 merkezde yeni aşırı sıcaklık (maksimum, minimum) gerçekleştiği belirtildi.

İklim davalarında güncel veri araştırması

Yeni yayınlanan bir araştırmaya göre dünya genelinde açılan iklim davalarında hukukçular son yıllarda iklim değişikliğine dair en güncel verileri kullanmadığı için daha az tazminat kazanabildi. Araştırmacılar bilimdeki yeni bulguların belli iklim olaylarını karbon salımındaki artışla ilişkilendirdiğini ve bu yüzden gelecekteki davaların seyrinin farklı olabileceğini belirtti. Bugüne kadar dünya çapında iklimle ilişkili 1,500 dava açıldı. Bunlardan bazılarında davacılar tazminat kazanmayı başardı. Mayıs sonunda Hollanda‘da Shell‘in kaybettiği dava bunlardan biriydi. Mahkeme Shell’in 2030’a kadar karbondioksit salımını 2019’a kıyasla yüzde 45 azaltması gerektiğine hükmetti. Bu tür davaların yanı sıra insanların eylemleri sonucu gerçekleşen iklim değişikliği nedeniyle uğradıkları zarara dair tazminat alanlar da var. BBC’nin haberine göre 14 farklı yargı sisteminde açılan 73 davayı inceleyen araştırmada, hukukçuların 20 yıldır iklim değişikliği, aşırı hava olayları ve insanların enerji üretimi ile ulaşım gibi eylemlerinden kaynaklanan karbon salımı arasındaki ilişkiyi kanıtlamaya çalıştığı fakat bunu yaparken güncel veriler ve bilimsel araştırmalardan faydalanmayı başaramadığı aktarıldı. Nature’da yayınlanan makalenin yazarları, davalarda avukatların bu tür belgeleri mahkemeye sunması durumunda başarı şanslarının artacağı görüşünde. Araştırmanın başyazarı, Oxford Üniversitesi‘nden doktora öğrencisi Rupert Stuart-Smith “Bu kanıtlar kullanılırsa başarı ihtimali artar, tazminat alındığını gören daha fazla grup da dava açma yoluna gider” ifadelerini kullandı. 

Yokoluş İsyanı'ndan gübreli eylem

İklim koruma hareketi Yokoluş İsyanı, dün Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'da iklim değişikliğini ciddiye almamakla eleştirdikleri bazı basın kuruluşlarını gübreli eylemlerle hedef aldı. Örgüt üyeleri, Londra'nın Kensington bölgesinde Daily Mail ve Mail on Sunday gazetelerinin yanı sıra Independent ve Evening Standard'ın da ofislerinin bulunduğu Northcliffe House binası önüne 7 ton at gübresi döktü. Yokoluş İsyanı, "iklim kriziyle ilgili gerçekleri kamuoyundan gizlediği için Daily Mail'in özellikle hedef alındığını" belirtti. Grup yayımladığı açıklamada, Birleşik Krallık'ta medyanın yüzde 68'ine sahip milyarderlere mesaj göndermeyi amaçladığını ve kâr uğruna gerçeklerin gizlenmesine yol açan medyadaki çürümenin sona erdirilmesini talep ettiğini kaydetti. Yokoluş İsyanı üyesi yüzlerce kişi, dün ülkedeki basın kuruluşlarını protesto etmek amacıyla Londra'da yürüyerek Parlamento Meydanı'nda gösteri de düzenledi. Bu gösteride yaşanan olaylarda bazı kişilerin gözaltına alındığı bildirildi. Örgütün kurucularından Dr. Gail Bradbook, Sky News kanalına yaptığı açıklamada "Basının gücü az sayıda kişinin ellerinde olunca işleyen bir demokrasiye sahip olmuyoruz. Bu ciddi bir sorun ve zamanımız daralıyor. Basın hükümeti sorumlu tutmuyor" dedi.