İklim değişikliğinin sağlığa etkisi

-
Aa
+
a
a
a

Londra, 2060’da dang hummasına neden olan sivrisineklere karşı savunmasız kalacak.

Gezegenin Geleceği: 12 Aralık 2023
 

Gezegenin Geleceği: 12 Aralık 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

İngiltere'de iklim değişikliğine ilişkin yapılan bir araştırmaya göre, Londra kenti 2060’da dang hummasına neden olan sivrisineklere karşı savunmasız kalacak. Araştırmaya göre ayrıca 2050'de İngiltere'de sel riskinin %61 ila 118 artacağı, iklim değişikliğinin sağlık sistemine maliyetinin yıllık 14.7 milyar sterlin olacağı öngörülüyor. İngiltere'de Sağlık Güvenliği Ajansı'nın (UKHSA) hazırladığı rapora göre, Londra, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak 2060’da tropik hastalık yayan sivrisineklere karşı savunmasız kalacak. Araştırmaya göre 2050’de ülkede artan sıcaklıklar nedeniyle 10 bin kişinin hayatını kaybetmesi bekleniyor. Sağlık Güvenliği Ajansı, iklim değişikliğinin insan sağlığına etkileri ve gelecekte en kötü duruma neden olacak sağlık sorunlarına ilişkin, ‘İklim Değişikliğinin Sağlığa Etkisi’ başlıklı raporunu yayımladı. İngiltere ve dünyada 2022 yazının dünyada sıcaklık rekorları kırılan bir mevsim olduğuna işaret edilen raporda, bu dönemde İngiltere ve Galler'de üç binden fazla kişinin sıcak nedeniyle hayatını kaybettiği vurgulandı. Raporda, 2030’a gelindiğinde sıcakların İngiltere'de bir buçuk kat, 2070'de ise 12 kat daha fazla ölüme neden olacağı tahmini var. İngiltere'de sıcak kaynaklı sağlık sorunlarının en çok kentlerde görülmesinin beklendiği kaydedilen raporda, en riskli bölgenin ise ülkenin orta kesiminde yer alan Midlands olduğu belirtildi.

Barajlarındaki doluluk oranı artmaya devam ediyor

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ) verilerine göre, son yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranı %37,27 olarak ölçüldü. Kasım ayında %16'ya kadar düşen İstanbul barajlarındaki doluluk oranı, son yağışlarla birlikte artmaya devam ediyor. Umarız sürekli olur ve bu yaz su sıkıntısı çekilmez.

Kalamış Parkı’na yeni proje

Evrensel’den Özlem Songül Abayoğlu’nun haberine göre, Kalamış Atatürk Parkı’nda, Kadıköy Belediyesi tarafından yapılmak istenen meydan projesinin yapımı başladı. Yapım aşamasında yıllardır parkta olan ağaçlar kesilerek alan değiştirilmeye başlandı. Kalamış - Fenerbahçe Dayanışması ise projenin en başından itibaren, Kalamış Parkı’nın bir dolgu alan olduğunu vurgulayarak projeye karşı çıkıyordu. Projeye ilişkin Kalamış - Fenerbahçe Dayanışması’ndan Hakan Hopanoğlu, Evrensel’e konuştu. Hopanoğlu, “Proje başladığında ya da öncesinde ne çevrede yaşayan halka ne de meslek odalarına soru sorulmadı. Belediye, bu projeyi rant için yapıyor,” dedi. Parkın girişinden sahile doğru giden yolu altı metre genişliğinde yapmak istediklerini ancak tepkiler sonucu dört buçuk metreye indirildiğini söyleyen Hopanoğlu, “O bile çok geniş. Buraya girecek olan araçlar için belirli bir yönetmelik olması lazım. Yoğurtçu Parkı’nda kamyon çarpması sonucu hayatını kaybeden Şule İdil Dere’yi hatırlıyoruz. Kalamış Parkı’nda da kamyonlar cirit atıyor. Üstelik o yola beton dökmüşlerdi. Yine tepkilerimiz sonucu betondan vazgeçtiler,” dedi. Hopanoğlu, belediyenin burayı rant çıkarıyla dönüştürdüğünü söyledi. Fenerbahçe - Kalamış Dayanışması olarak taleplerinden de bahseden Hopanoğlu, “Burada şeffaf bir süreç işletilmesini istiyoruz. Tenis kortu, yaz festivali, buz festivali gibi etkinlikler burada yapılmamalı. Aynı zamanda bu alan daha fazla ağaçlandırılmalı. Festivallerin yapılacağı yerler mutlaka Kadıköy’de bulunur,” dedi.

COP28’in son taslak metni yayınlandı

Bulut Bagatır İklim Haber’de, Birleşmiş Milletler (BM), Dubai’deki COP28 zirvesinde ülkelerin iklim krizinin sert etkilerine karşı benimseyebileceği bir dizi eylemi içeren anlaşmanın en son taslak metnini yayımladı. Liste fosil yakıtlardan aşamalı çıkışa dair bir referans barındırmıyor. Yaklaşık 12 bin kelimeden oluşan taslak metinde fosil yakıt kelimesi sadece üç defa geçiyor. Metnin ilgili bölümü, ‘sera gazı emisyonlarında derin, hızlı ve sürekli bir azaltıma duyulan ihtiyacı’ vurgularken, taraflara aşağıdakileri içerebilecek eylemlerde bulunma çağrısında bulundu: “2030’a kadar küresel olarak yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına, küresel ortalama yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranını iki katına çıkarmak; Hızla karbon tutma teknolojisine sahip olmayan kömürden aşamalı azaltım ve karbon tutma teknolojisine sahip olmayan yeni kömürlü termik santrallerden elektrik üretimine izin verilmesine sınırlama getirilmesi; Yüzyılın sonuna gelmeden veya ortalarında sıfır ve düşük karbonlu yakıtların kullanıldığı, net sıfır emisyonlu enerji sistemlerine yönelik küresel çabaların hızlandırılması; Enerjide karbon tutma teknolojisine sahip olmayan fosil yakıtların ikame edilmesine yönelik çabaları artırmak amacıyla, yenilenebilir enerji kaynakları, nükleer, karbon yakalama ve depolama gibi teknolojileri ve düşük karbonlu hidrojen üretimi de dahil olmak üzere sıfır ve düşük emisyon teknolojilerinin hızlandırılması; Bilime uygun olarak, 2050’ye kadar veya 2050 civarında net sıfıra ulaşmak için fosil yakıtların hem tüketimini hem de üretimini adil, düzenli ve eşitlikçi bir şekilde azaltmak; 2030’a kadar küresel olarak başta metan emisyonları olmak üzere CO2 dışı emisyonların önemli ölçüde azaltılması; Altyapının geliştirilmesi ve sıfır ve düşük emisyonlu araçların hızla devreye alınması dahil olmak üzere çeşitli yollarla karayolu taşımacılığından kaynaklanan emisyon azaltımlarının hızlandırılması; Aşırı tüketimi teşvik eden ve enerji yoksulluğuna veya adil geçişlere çözüm getirmeyen verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının mümkün olan en kısa sürede aşamalı olarak sonlandırılması” şeklinde.