‘Hiçbir maden projesi yaşamdan daha değerli değil’

-
Aa
+
a
a
a

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Ardahan ve Kars’ı kapsayan Doğu Anadolu’nun verimli meraları, altın ve bakır madeni ile tehlike altında.

Fotoğraf: Doğa Derneği
Gezegenin Geleceği: 15 Mayıs 2024
 

Gezegenin Geleceği: 15 Mayıs 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Ardahan ve Kars’ı kapsayan Doğu Anadolu’nun verimli meraları, altın ve bakır madeni ile tehlike altında. Altın İşletmeleri tarafından bölgede açılması planlanan altın ve bakır madeni için geçtiğimiz Aralık ayında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı. Madenciliğe açılması planlanan arazi, Ardahan ve Kars’ı kapsayan 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda kullanım sınırlaması getirilen Ekolojik Öneme Sahip Alan, Tarımsal Arazi Kullanımları ve Çayır Mera kullanımı için ayrılan bölgede yer alıyor. Projenin faaliyete geçmesinin ardından, üç yıl içinde yaklaşık 463 bin 685 ton kazı yapılması planlanıyor. Türkiye’de görülen dört akbaba türü de bu alanda yaşıyor. Biyolojik çeşitlilik açısından büyük öneme sahip olan bölge, Türkiye'de görülen dört akbaba türünün (küçük akbaba, sakallı akbaba, kızıl akbaba ve kara akbaba) bir arada görülebildiği nadir alanlardan biri. Urkeklik, kaya kartalı, puhu, küçük kartal ve küçük orman kartalı ile çok sayıda ötücü kuş da alanda yaşıyor. Bölgedeki ıslak çayırlar, yumuşakça türleri için hayati önem taşıyor. Endemik Elia somchetica somchetica ile endemik Oxychilus spatiosus yumuşakça türleri yine bu çayırlarda yaşıyor. Bölgenin tarımsal ve hayvansal üretimi zarar görecek. Açılması planlanan maden alanı ve çevresi Kafkas ırkı arılarla bal üretiminin yoğun olarak yapıldığı yerlerden biri. Hayvancılık ve buna bağlı süt ürünleri üretimi ise bölgenin ana geçim kaynağı. Kaşar peyniri ve festivalleriyle ünlü olan bölge, aynı zamanda Türkiye’nin dünya çapında önemli peynir üretimlerinin yapıldığı bir havzada yer alıyor. Bu havzayı tehdit eden projeye karşı bölgede gösterilen tepki büyüyor. Proje hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç, “Türkiye’de tarımsal üretimin biyolojik çeşitliliği koruyarak yapıldığı alanlar sürekli bir kayıp içinde. Yapılması planlanan altın ve bakır madeni ile bölgede ilk olarak biyolojik çeşitlilik ve tarımsal üretimler zarar görecek. Aynı zamanda yer üstü ve yer altı su kaynakları olumsuz etkilenecek. Alan, nesli tehlikede olan küçük akbaba başta olmak üzere birçok türün yaşadığı nadir yerlerden biri. Hiç bir maden projesi yaşamdan daha değerli değil. Doğu Anadolu’nun doğa dostu üretim merkezlerinden biri olan Göle Havzası’nı tehdit eden bu maden ruhsatı hemen iptal edilmeli,” dedi.

Cennet Koyu’ndaki projeye onay verildi

Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, iktidara yakınlığıyla bilinen ve kamu ihaleleriyle adını sıkça duyuran Mehmet Cengiz’in şirketi, Bodrum Gökburun mevkisindeki Cennet Koyu’nda yapmak istediği otel projesi için ÇED sürecini Ekim 2022’de başlatmıştı. Yaşam savunucuları ve yurttaşların tüm itirazlarına karşın, projeye Aralık 2022’de ÇED gerekli değil kararı verilmişti. Bunun ardından, Bodrum Belediyesi, Cengiz’e verilen ruhsatın iptal edildiğini açıklamıştı. Ancak, 678 bin metrekarelik araziyi Özelleştirme İdaresi’nden satın alan şirket, Bodrum Belediyesi’nin ruhsatı iptal etmesini mahkemeye taşımış, Muğla İdare Mahkemesi ruhsat iptaline yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Kararın ardından, alanda geçici inşaat kampı kuran şirket, turizm sezonu nedeniyle çalışmalarına ara vermişti. Sezonun bitmesinin ardından alanda çalışmaya tekrar başlayan şirket, halihazırda korunması gereken alanda 101 apart oda ve 83 suit oda olmak üzere toplam 184 odalık projeye başlanmışken şirket, kapasite artışı da talep etti. Yeni proje tanıtım dosyasına (PTD) göre, 658 milyon 436 bin TL değer biçilen projeyle beraber, alanda inşa edilecek birim sayısı 186’ya çıkarıldı. Bu artışla birlikte 440 kişinin konaklayacağı turistik tesisin 556 kişilik kapasiteye çıkarılması istendi. Muğla Valiliği, projeye onay verildiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, “Bakanlığımıza sunulan PTD dosyası incelendi ve değerlendirildi. ÇED Yönetmeliği’nin 17. maddesi gereğince, Turizm Konaklama Tesisi Kapasite Artışı Projesi’ne Valiliğimizce ÇED gerekli değil kararı verildi,” ifadeleri kullanıldı.

Şişli’nin Kanal İstanbul’u

CHP’li Şişli Belediyesi’nin mühürlediği ‘Şişli’nin Kanal İstanbul’u’ olarak anılan 24 bin metrekarelik rezerv yapı alanında, bu kez de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İstanbul İl Müdürlüğü devreye girdi. Ulaşım Dairesi Başkanlığı’na bağlı Ulaşım Koordinasyon Şube Müdürlüğü, projede ulaşım açısından gerekli olan Ulaşım ve Trafik Komisyonu kararının alınmadığını belirledi. Ulaşım ve Trafik Düzenleme Komisyonu kararı gereği İBB ekipleri, dün Merkez Mahallesi 10619 ada 3 parselde bulunan inşaat alanına araç giriş ve çıkışlarını beton bariyer koyarak engelledi. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü de konuya ilişkin Şişli Belediyesi’nin başvurusu üzerine ilgili inşaat şirketine bir yazı gönderdi. İl Müdür Yardımcısı Yalçın Türkoğlu, imzalı 10 Mayıs 2024 tarihli yazıda ‘10619 ada 3 parsel sayılı taşınmazda herhangi bir inşai faaliyette bulunulmaması, ayrıca yapının ruhsata uygun hale getirilmesi veya proje tadiline ilişkin gerekli işlemlerin ivedilikle yapılarak tarafımıza sunulması hususunda gereğini rica ederim’ ifadeleri yer aldı.