Gezegenin Geleceği: 3 Ekim 2019

-
Aa
+
a
a
a

Sosyal ve ekolojik açıdan sorumlu ve adil “üretici”lerle bu tür ürün ve hizmetlerden yararlanmayı tercih eden “türetici”leri buluşturan Good4Trust.org, disiplinlerötesi inovasyon platformu ATÖLYE ve Türetim Ekonomisi Derneği işbirliğiyle, 8 Ekim Salı günü saat 19.00'da “Türetim Ekonomisine Doğru: Döngüsel Sosyal Girişimler” paneli düzenliyor. 

Fotoğraf: Türetim Ekonomisi Derneği
Gezegenin Geleceği: 3 Ekim 2019
 

Gezegenin Geleceği: 3 Ekim 2019

podcast servisi: iTunes / RSS

İklim değişikliğinin kentlerdeki etkileri her geçen gün daha çok hissediliyor. Şiddeti ve yoğunluğu artan aşırı hava olayları, kentlilerin yaşam alanlarını her geçen gün daha çok etkiliyor. İstanbul Politikalar Merkezi, yerel yönetimlerin kentsel planlama süreçlerinde göz önünde bulundurabilecekleri temel azaltım ve uyum stratejilerine değinen, bu stratejiler arasındaki çatışmaya dikkat çeken bir politika notu yayımladı. Çalışmanın, yerel yönetimlerin stratejik planlarını hazırladıkları bu dönemde iklim eylemini bütüncül bir şekilde kent planlarına dahil etmek için önemli bir kaynak olması amaçlıyor. Mercator-IPM araştırmacıları Dr. Ender Peker ve Dr. Cem İskender Aydın tarafından hazırlanan “Değişen İklimde Kentler: Yerel Yönetimler için Azaltım ve Uyum Politikaları” adlı politika notunda aynı zamanda yerel yönetimlere plan hazırlama süreçleri konusunda bazı öneriler de sunuluyor. Bu önerilere göre; Bilimin ışığında kentsel emisyon patikaları hesaplanmalı, kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri ve etkileri net bir şekilde ortaya koyan iklim eylem planları hazırlanmalı. Bu hazırlık süreci olabildiğince katılımcı yürütülmeli, farklı sektörlerden ve aktör gruplarından temsilciler birlikte çalışmalı. Planların etkin uygulanabilmesi için, yerel yönetim içinde bir izleme ve değerlendirme kurulu kurulmalı, düzenli raporlamalar yapılmalı. İzleme ve değerlendirme başta olmak üzere, tüm iklim eylem planı süreçleri şeffaf ve tüm paydaşların erişimine açık olacak bir şekilde tasarlanmalı.

 

Birgün’den Aycan Karadağ’ın haberine göre, Ahmetli’nin Kargın köyü ile Salihli’nin Hasalan ve Kabazlı köylerinde köylüler arazilerini korumak için açılması istenen JES’lere karşı uzun süredir mücadelelerini sürdürüyor. Geçtiğimiz haftalarda Kargın köyünde JES projeleriyle ilgili “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının iptali yönünde karar çıkmasının ardından bugün de Hasalan ve Kabazlı köylerinde “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının iptali tebliğ edildi. Tebliğ sonrası Salihli Çevre Derneği Başkanı Avukat Seçil Ege, “Biz haklı olan mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Salihli Çevre Derneği Başkanı Avukat Seçil Ege şunları dile getirdi: “Ahmetli’nin Kargın köyü, Salihli’nin Hasalan ve Kabazlı köyü ile ilgili 3 davanın duruşmasına 20 Eylül tarihinde aynı anda girdik. Öncesinde bir basın açıklaması yapmıştık. Geçen hafta Kargın köyü ile ilgili iptal kararı geldi. Bugün de Kabazlı ve Hasalan köyünde JES projeleriyle ilgili ÇED gerekli değildir kararlarının iptali yönünde kararlar tebliğ edildi. “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali yönünde davalar bitti. Bundan sonra ise ya süreci sonlandırırlar ya da ÇED olumlu kararı almak için uğraşırlar. Yılmazköy’de de buna benzer bir durum oldu. Biz haklı olan mücadelemizi sürdüreceğiz” 

 

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’deki 1.399 belediyenin 1.395’inde atık hizmeti veriliyor. 2018 yılında bu belediyeler tarafından 32 milyon 219 bin ton atık toplanırken, bu atıkların yalnızca %12,3’ü geri kazanım tesislerinde gönderildi. Düzenli depolama tesislerine gönderilen atık oranı %67,2, belediye çöplüklerinde toplanan atık oranı %20,2 oldu. Açıkta yakılarak, gömülerek, dereye veya araziye dökülerek bertaraf edilen atık oranı ise binde 2 oldu. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de kişi başı olarak günlük 1,16 kilogram atık toplandı. TÜİK tarafından aynı konuda son olarak 2016 yılında yayınlanan verilerde geri kazanım tesislerine gönderilen atık oranı %9,8 olarak belirtilmişti. Aynı dönemde düzenli depolama tesislerine gönderilen atık oranı %61,2, belediye çöplüklerinde toplanan atık oranı %28,8 olmuştu. Geri kazanım sektöründeki, teşvik belgesi desteği ile gerçekleşmesi planlanan yatırım miktarı şimdiye kadarki en yüksek noktasına ulaştı. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan istatistiklere göre 2012 ile 2019’un ilk yarısı itibari ile planlanan toplam yatırım tutarı 5,262 Milyar TL olan 475 proje için teşvik belgesi sağlandı. Bununla birlikte son yedi yıllık dönemde bakanlık tarafından 45.478 proje için teşvik belgesi sağlandı.

Sosyal ve ekolojik açıdan sorumlu ve adil “üretici”lerle bu tür ürün ve hizmetlerden yararlanmayı tercih eden “türetici”leri buluşturan Good4Trust.org, disiplinlerötesi inovasyon platformu ATÖLYE ve Türetim Ekonomisi Derneği işbirliğiyle, 8 Ekim Salı günü saat 19.00'da “Türetim Ekonomisine Doğru: Döngüsel Sosyal Girişimler” paneli düzenliyor. Panelde akademi, sivil toplum ve özel sektörden örneklerle türetim ekonomisi kavramını ele alacak. Dünyanın en önemli sorunları arasında yer alan iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik krizine karşı atılacak iyileştirici adımların tartışılacağı buluşmada katılımcılar döngüsel ekonomi ve sosyal girişimler aracılığıyla ekonominin ekoloji ile nasıl bir araya getirileceği sorusuna cevap arayacak. Uygar Özesmi moderatörlüğünde gerçekleşecek panelde aralarında Açık Yeşil programıcımız Ümit Şahin’in de bulunduğu konuşmacılar sürdürülebilir, ekolojik ve sosyal dışsallaştırmaların olmadığı bir tedarik ağı olan “döngüsel ekonomi” üzerine ilgili alanlardan vaka örnekleri getirecek. Sosyal girişimlerin döngüsel ekonomi eksenindeki konumunu tartışacak olan etkinlikte, “tüketim” yerine “türetim” kelimesinin gündelik hayatta nasıl yer bulduğunun yanı sıra iklim ve biyoçeşitlilik krizlerine yönelik iyileştirici adımlar tartışılacak. Bomonti  Atölye’de gerçekleşecek etkinlik herkesin katılımına açık ve ücretsiz.