Fukuşima nükleer kazasının 10. yılı: "Acilen yeni bir plan hazırlanmalı"

-
Aa
+
a
a
a

Fukuşima nükleer kazasının 10. yılında Greenpeace’in yayımladığı iki yeni rapor, nükleer felaketin tehlikeli mirasını gözler önüne serdi.

Fotoğraf: Greenpace - Christian Aslund
Gezegenin Geleceği: 8 Mart 2021
 

Gezegenin Geleceği: 8 Mart 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Fukuşima nükleer kazasının 10. yılında Greenpeace’in yayımladığı iki yeni rapor, nükleer felaketin tehlikeli mirasını gözler önüne serdi. Fukuşima’daki radyasyon seviyelerini inceleyen “Fukuşima 2011-2021” başlıklı ilk rapor, Iitate ve Nadia’da radyasyon temizleme çalışmalarının yetersiz kaldığını ve iddia edildiği gibi Radyasyondan Arındırma Özel Bölgesi’nin yüzde 85’inin temizlenmediğini ortaya koydu.  “Fukushima Daiichi Nükleer Santralinin Devre Dışı Bırakılması” başlıklı ikinci raporda ise nükleer santralin devre dışı bırakılması planının 30-40 yıl içinde başarıya ulaşmasının mümkün olmadığına dikkat çekiliyor.  Greenpeace Doğu Asya’dan Shaun Burnie, son on yılda radyasyon risklerini görmezden gelen hükümetlerin Japon halkını aldatmaya çalıştığını vurgulayarak şöyle konuştu:  "Hala Fukushima Daiichi bölgesinin yüzyılın ortasına kadar ‘yeşil alan’ statüsüne döndürülebileceğini iddia ediyorlar. Hükümetin ve TEPCO'nun on yıllık gerçek dışı hayalleri sona ermeli. Acilen yeni bir plan hazırlanmalı ve daha fazla boş hayallerle vakit kaybedilmemeli” dedi Greenpeace’den Shaun Burnie.

TEMA davada haklı bulundu

TEMA Vakfı, kömürlü termik santrallerin çevre mevzuatına uyum sağlamaları için tanınan muafiyet süresinin bitmesinden sadece 5 gün önce yapılan yönetmelik değişikliğinin iptali için dava açmıştı. Dava yönetmeliğin ilgili maddesinin hukuka, kamu yararına aykırı olduğu ve değişikliğin çevreye ve insan sağlığına geri dönüşü mümkün olmayan zararlar vereceği gerekçesiyle açılmıştı. TEMA haklı bulundu ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi. Kararda, termik santrallerin faaliyetleri sonucu oluşan atıkların; toksik nitelikte olduğu, yeraltı ve yüzey suları ile tarım alanlarını kirlettiği, çevre ve insan sağlığını olumsuz etkilediği vurgulandı. Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu, söz konusu değişikliğin yapılması halinde insan ve çevre sağlığı üzerinde telafisi güç veya imkânsız zararlar doğabileceği gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kömürlü termik santral atıkları; baca gazı ve kül depolama sahalarındaki eksiklikler nedeniyle bölgelerindeki yer altı ve yüzey sularını, tarım alanlarını ve halk sağlığını derinden etkileme potansiyeline sahip olan ve özel koruma tedbirleri gerektiren atıklar. Karara göre Muğla Yatağan ve Kütahya Seyitömer Santralleri başta olmak üzere, çevre yatırımlarını tamamlamamış olan tüm santrallerin faaliyetlerinin yatırımlar tamamlanana kadar durdurulması gerekmekte.  TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Kömürlü termik santraller, arazi kullanımı ve oluşturduğu kirlilik nedenleriyle ekosistem üzerinde büyük baskı yaratmakta ve iklim krizinin başlıca nedenlerinden biri olarak gösterilmekte. Ülkemizin, termik santrallere yatırım yapmak yerine; enerji verimliliğini en üst seviyeye çıkararak, alternatif enerji kullanımı üzerine araştırma yaparak kömürlü termik santrallerden çıkışı adil bir dönüşüm ile sağlayacak gücü ve potansiyeli var” dedi. 

"Dünyayı kurtarmak için 20 yılımız var"

Ülkemizdeki yapı sektörünün çevre duyarlılığı konusunda gelişimine destek olmak amacıyla düzenlenen Yeşil Rapido 2021’in ilk oturumu online gerçekleşti. Dünyada inşaat sektörünün tasarım, mimarlık, planlama ve üretim süreçlerinde karbon salımını engelleyecek bir vizyonun geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Edward Mazria, alınacak sektörel önlemler hakkında konuştu. Yeryüzü Mimarisi konu başlığıyla yapıların tasarım ve inşaat süreçlerinin çevresel etkilerinin azaltılması yönünde öneriler sundu. ve şunları söyledi; “Dünyanın geleceği için sıfır karbonlu yapılar inşa etmek zorundayız. Çünkü dünyamızı kurtarmak için 20 yılımız var. Bu noktada birinci adım planlama ve tasarım, ikinci adım ise yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı. Bu adımlar ile sıfır karbonlu ve enerji verimliliği sağlayan yapılar inşa etmek mümkün. Verimli yapı malzemeleri, doğru elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji yaklaşımıyla daha güzel bir gelecek inşa edebiliriz ve dünyamızı kurtarabiliriz” dedi. Yeşil Rapido 2021, 22 Mart ve 14 Nisan 2021 tarihlerinde online olarak takip edilebilir. Konferanslara ücretsiz katılım için www.yesilrapido.com üzerinden kayıt yapılabilir.

Bu arada İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği, SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’nu Dünya Kadınlar Günü’nde açıklama yaptı:‘’Birleşmiş Milletler Kadın yani UN Women 2021 temasını “Liderlikte Kadınlar: Covid-19 Dünyasında Eşit Bir Geleceğe Ulaşmak” olarak seçti. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin onuncusu eşitsizliklerin azaltımasını amaçlıyor. Pandemide okuyan ve çalışan kadınlar zorluklar yaşarken, kadın ülke liderleri, ülkelerinde salgını şeffaf ve etkin yönetme başarılarıyla öne çıktı. Dr. Angela Merkel Almanya’da, Jacinda Ardern Yeni Zelanda’da zor durum liderliği için dünyaya adeta ders verdiler. Norveç, Danimarka, Tayvan, Finlandiya, İzlanda kadın liderlerinin başarılarını özenerek izledik. Ülkemizde mavi, beyaz ve yeşil yakalı kadınlar, kadın yatırımcılar hem görevlerini yapmak, hem de evde yaşamı yönetmek ve emekleri için çifte sorumlulukla ilerliyor. Gizli kahramanlar üreten kadınlarımız. Kadın iş gücünün pandemide desteklenmesi ülke üretimimizin enerjisi olacak. Çünkü huzurlu ve emeğinin karşılığını alan çalışan kadın, aileden topluma, tüm zincirde üretimin başarısında hızlandırıcı etki yaratır. Başta sağlıkçılar ve eğitimciler olmak üzere üreten kadınlarımızın, öğrencilerimizin Dünya Kadınlar Günü kutlu, yaşamları mutlu olsun.’