Deniz salyasından biyoteknolojik ürün geliştirme çalışmaları başladı

-
Aa
+
a
a
a

Deniz salyasından biyoteknolojik ürün geliştirmek için çalışmalar yürütülüyor.

Fotoğraf: DHA
Gezegenin Geleceği: 13 Mayıs 2021
 

Gezegenin Geleceği: 13 Mayıs 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü laboratuvarlarında, Marmara Denizi‘nin kabusu haline gelen deniz salyasından biyoteknolojik ürün geliştirmek için çalışmalar yürütülüyor. Deniz salyası üzerine uzun zamandır çalışma yürüttüklerini belirten Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz, “Deniz salyasından yapılan gübreyi toprağa katarak verimini artırmaya çalışacağız” dedi. Prof. Dr. Yılmaz, araştırma görevlisi Kübra Şentürk ve doktora öğrencisi Vesile Esra Dökümcüoğlu ile deniz salyasından aldıkları numuneleri mikrobiyolojik, toksikolojik ve kimyasal testleri yaparak, saf hale getirdi. Laboratuvar sonuçlarına göre geliştirilecek deniz salyasının gübre, tarım ilacı ve temizlik malzemesi olarak kullanılması hedefleniyor. Prof. Dr. Mete Yılmaz, DHA’ya yaptığı açıklamada “Müsilaj çeşitli mikroorganizmalar tarafından oluşturulabilen bir yapı. Özellikle denizdeki mikro algler, plankton dediğimiz canlılar ortam koşulları sağlandığında aşırı derece çoğalabiliyorlar ve bazıları müsilaj maddesini salgılayabiliyor” dedi. Müsilajın kullanım alanlarına ilişkin bilgi paylaşan Yılmaz, Örneğin tarımda verim artırmak için kullanılabiliyorlar, toprağın özelliklerini iyileştirebiliyorlar ya da ağır metal tutma kapasitelerinden kaynaklı olarak kurutulduktan sonra çevre temizlemede kullanılabilir. Bunun da ötesinde bazı müsilaj yapıları ilaç ham maddesi olarak kullanılabiliyor. Antiviral, antibakteriyel özellikleri var” dedi.

İklim krizi, en çok tarımı etkiliyor

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu yarın kutlanacak 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü için yaptığı açıklamada sürdürülebilir tarımsal üretime, tarım ve iklim krizinin etkileşime, tarlada atık yönetimine vurgu yaptı. Prof. Karaosmanoğlu “Tarım iklim krizine etki ederken, iklim krizinden de en çok etkilenen sektörlerden biri. Bu nedenle doğanın açık, yeşil fabrikaları olan tarlalarda sürdürülebilir üretim ve tüketim ile iklim dirençli tarım başarılmalı. Tarlada en iyi enerji, su, atık yönetimi ile kaynak verimli, mevcut en iyi tarımsal mekanizasyonla hem akçeli maliyet hem de gezegenimize maliyet azaltılabilir. Ülkemiz hububat tarımında, bu sezon kuraklığın, iklim krizinin kötü etkisine maalesef şahit oluyoruz. Sonuçları soframıza yansıyacak. Tarlasında üretirken tüketici de olan çiftçimiz, enerji ve su verimli üretim yaparken, gübre ve tarım kimyasalları mutlaka gerekli oranda kullanmalı. Bu kullanımlar tarlada tehlikeli plastik ambalaj atığına neden olur. Tarladaki tehlikeli plastik atıklar, yasal atık yönetimi zincirine girerek atık ekonomisinde değer yaratmalı. Tehlikeli plastik atıklar toprak, suya karışmamalı, yakılarak hava kirliliği ve sera gazı salımına neden olmamalı. Faydalı kullanım ömrünü tamamlamış bu ambalajlar yıkanarak yeniden kesinlikle kullanılmamalı. Tarlada sıfır atık yönetimini henüz iyi başaramıyoruz. Ancak artan ilgi var. Tarım kimyasalı üreticilerine düşen görevler var. Çiftçi dostu çözüm için yapılması gerekenler var. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin de üye olduğu Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu'nu kuruluş günü olan 14 Mayıs 1946’yı, Dünya Çiftçiler Günü’nü küresel etkinliklerle kutluyoruz. Tarımın, çiftçimizin Covid-19 pandemisinde mühim yerini daha iyi anladık. Ekonomimizi ve doğamızı yeşil toparlarken, çiftçimizi önceliklemeliyiz. Anadolu’nun, Rumeli’nin bereketi çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü kutlu, kazançları yüksek olsun. Tarladaki çiftçimizin sesine kulak vermeliyiz” dedi.  

Hatay'da sahile çok sayıda denizaltı vurdu

Hatay‘ın Arsuz ilçesindeki Karaağaç Sahili‘ne çok sayıda mor renkli “Pelagia noctiluca” türü denizanası kıyıya vurdu. Denizanalarının bazılarının öldüğünü fark eden vatandaşların ihbarı üzerine İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Deniz Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Özcan ve ekibi bölgeye gelerek inceleme yaptı. Prof. Dr. Özcan ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Nurçin Killi‘nin yaptıkları ortak çalışma sonucunda suyun akıntısına göre hareket eden denizanalarının, denizdeki yoğun dalgalanmalar nedeniyle kıyıya vurduğu tespit edildi. Killi, zehirli olan bu türün son yıllarda Akdeniz’de hızla arttığını belirterek, “Temas edilmesi durumunda kızarıklık, ağrı ve acı verebilir. Temas ettiği bölge deniz suyu ile iyice yıkandıktan sonra sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda var” dedi.

Tacikistan'da aşırı yağışlar sel getirdi

Tacikistan Acil Durumlar ve Sivil Savunma Komitesinden yapılan açıklamada, ülkenin dağlık bölgelerinde dün meydana gelen aşırı yağışların sellere neden olduğu bildirildi. Seller nedeniyle ülkenin Hatlan, Kulyab ve Hisar bölgelerinde 7 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, bu kişilerden 5'inin içinde bulundukları araçların sele kapılması sonucu öldükleri ifade edildi. Çok sayıda ev ve altyapı inşaatının zarar gördüğü, kurtarma ekiplerinin afet bölgelerinde çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı İmamali Rahman'ın talimatıyla, doğal afetin yol açtığı zararın tespiti ve giderilmesi için Başbakan Kahir Rasulzoda başkanlığında bir hükümet komisyonu oluşturulduğu kaydedildi. Topraklarının yüzde 93'ü dağlık bölgelerden oluşan Tacikistan'da, ilkbahar ve sonbahar aylarında meydana gelen sel ve heyelanlar can kayıplarına neden oluyor.