Antalya'da Falez Işıklandırma Projesi iptal edildi

-
Aa
+
a
a
a

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Falez Işıklandırma Projesi’ni iptal ettiğini açıkladı.

Gezegenin Geleceği: 17 Haziran 2021
 

Gezegenin Geleceği: 17 Haziran 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, halkın ve sivil toplum örgütlerinin çevre hassasiyetini dikkate alarak Falez Işıklandırma Projesi’ni iptal ettiğini açıkladı. Yazılı bir açıklama yapan Belediye Başkanı, projenin 25 yıldır kentteki belediye başkanları tarafından gerçekleştirilmek istendiğini belirtti. Böcek, ilgili kurumlardan alınan izinler ve belirlenen şartlar doğrultusunda uygulamaya geçirilmesini planladıkları projeyi 1 kilometrelik alanda bölgeye canlılık kazandırmak ve falezlerde yaşanan ölümlü kazaların önüne geçmek amacıyla hazırladıklarını vurguladı. Çevre hassasiyeti gösteren vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerinin eleştirilerini dikkate aldıklarına işaret eden Böcek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Falezlerdeki doğal yaşama zarar vereceği yönündeki görüşlerinin kamuoyunda yarattığı endişe ve eleştiriler üzerine ‘Falez Işıklandırma Projesi’ni tamamen iptal ettik. ” Böcek, “Çevre ve doğa dostu Antalya hedefimiz doğrultusunda halkımızla inatlaşmadan, sivil toplum örgütlerinin ve kamuoyunun sesine kulak vererek bilime ve tekniğe dayalı projelerimizle kamu yararını gözeterek hareket etmeye devam edeceğiz” yorumunu yaptı.

BM arazi restorasyonuna odaklanıyor

Birleşmiş Milletler tarafından her sene 17 Haziran’da kutlanan Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde bu yıl tahrip olmuş arazileri eski sağlığına kavuşturacak restorasyon çalışmalarına odaklanılıyor. Bu önemli günde, arazi restorasyon çalışmalarının, sadece çölleşme ile mücadele açısından değil, insanlığın maruz kaldığı en büyük sorunlar olan iklim değişikliğinin azaltılması ve biyolojik çeşitlilik kaybının önlenmesi açısından önemi vurgulanıyor.  Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, restorasyon çalışmaları olmaksızın 2030 yılı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşılamayacağını ve insanlığın daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti. Ataç; “Çölleşme, bugün dünya nüfusunun üçte birinin yaşadığı, dünya karasal alanının %42’sini, tarım alanlarının %44’ünü ve dünya hayvancılık stokunun %50’sini barındıran kurak bölgelerde, arazi tahribatı anlamına geliyor. Biyolojik çeşitlilik kaybına yol açan arazi tahribatı aynı şekilde iklim değişikliği, küresel ısınma gibi birçok büyük sorunun da en önemli nedenlerinden biri. Dünyada her 1 dakikada 3.5 futbol sahası orman yok ediliyor, her yıl 12 milyon hektar tarım arazisi bozuluma uğruyor. Aynı şekilde tarım arazilerinin %23’ü ise verimliliğini kaybetmiş durumda. Bugünkü üretim ve tüketim anlayışıyla 2030 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmak mümkün görünmüyor. Bugün insanların tüketimini karşılamak için 1.6 büyüklüğünde bir dünyanın gerekmesi bunun en açık örneği. Gelecekte kuraklık, su sıkıntısı ve gıda krizi ile yüzyüze kalmamak için bugün vakit kaybetmeden arazi tahribatının önlenmesi ve ekosistem restorasyonu çalışmalarının başlatılmasının büyük önemi bulunuyor” dedi.  

İhlamurda hasat başladı

Şifalı etkisi ile 7’den 70’e herkesin kullandığı ıhlamurda hasat dönemi başladı. Özellikle soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelen ıhlamur, ekonomik açıdan da önemli bir kazanç sağlıyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) verilerine göre, kilosu 300 TL’ye kadar çıkan ıhlamur yıllık olarak orman köylüsüne yaklaşık 5 milyon TL, ülke ekonomisine ise yaklaşık 30 milyon TL katkı sunuyor. Geçtiğimiz yıl Mısır’dan Amerika’ya kadar uzanan 39 ülkeye ihraç edilen ıhlamurdan 1.5 milyon dolarlık döviz girdisi de sağlandı. Tıbbi ve aromatik bitkilerden biri olan ıhlamurun yetiştiriciliğin yaygınlaştırılması için çalışmalar yürüten OGM, 2021 yılında ürettiği 950 bin ıhlamur fidanının 750 binini toprakla buluşturdu.  Özellikle kış mevsiminin vazgeçilmez içeceklerinden olan ıhlamur içeriğindeki manganez, uçucu yağ, saponin, tanen, C vitamini, sterol gibi maddeler sayesinde soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi geliyor. Yatıştırıcı özelliği ile uykusuzluğa da iyi gelen ıhlamur, idrar ve balgam söktürücü etkiye de sahip. Ihlamur ayrıca önemli bir süs bitkisi olarak sokaklarda, caddelerde ve parklarda yaygın olarak kullanılıyor. Görüntüsü, biyotik ve abiyotik faktörlere karşı direnci, hava kirliliğine ve yoğun trafiğe karşı toleransı nedeniyle şehir içi ve çevresinde uygun türler olarak değerlendiriliyor. Ağacı yumuşak olduğu için aday heykeltraşlar ve ağaç oymacıları tarafından da tercih ediliyor.

Göllerdeki oksijen hızla düşüyor

Okyanuslarda düşen oksijen seviyeleri bilim insanlarınca daha önce tespit edilmişti, ancak yeni araştırmalar göllerdeki düşüşün son 40 yılda üç ila dokuz kat daha hızlı olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, oksijen seviyelerinin derin sularda %19, yüzeyde ise %5 düştüğünü buldu. Balıklar, böcekler, kuşlar ve diğer hayvanlar açısından zengin olan tatlı su habitatları 1970’den bu yana vahşi yaşam popülasyonlarının %84 oranında düşmesiyle şimdiden büyük zarar gördü. Küresel ısınma ve kirliliğe ek olarak, nedenler arasında suyun tarım için aşırı kullanımı da var. Nature’da yayımlanan çalışmanın bir parçası olan ABD’deki Rensselaer Politeknik Enstitüsü’nden (RPI) Prof. Kevin Rose şunları söyledi: “Tüm karmaşık yaşam oksijene bağlı ve bu nedenle oksijen seviyeleri düştüğünde, birçok farklı türün yaşam alanını gerçekten azaltırsınız.” İncelenen göllerin çoğu Avrupa ve ABD’de ılıman bölgelerde ancak daha yüksek enlemlerden, kutuplara daha yakın ve Afrika’daki tropik göller için de birkaç kayıt mevcut. Her iki durumda da diğer göllerde olduğu gibi oksijenin düştüğü tespit edildi.