Akbelen Ormanı'nda 17 zeytin yerinden söküldü

-
Aa
+
a
a
a

Akbelen Ormanı'ndaki zeytinliklerde kömür madeni yapmak için 17 zeytin yerlerinden söküldü.

Fotoğraf: Change.org
Gezegenin Geleceği: 13 Nisan 2022
 

Gezegenin Geleceği: 13 Nisan 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

1 Mart 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan “Maden Yönetmeliğinde  Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Zeytincilik Kanununa aykırı olmasına rağmen zeytinliklerin ‘“sonra rehabilite edilmesi koşulu” ile  madenlere açılması kamuoyunda büyük tepkiye yol açmıştı. Aradan geçen bir ayın ardından, yönetmeliğin ilk uygulaması Muğla’da yapılmaya çalışıldı. 31 Mart 2022 tarihinde Muğla Milas'ın İkizköy mahallesinde bulunan Akbelen Ormanı'nı çevreleyen zeytinliklerde kömür madeni yapmak için yönetmelik değişikliğine dayanarak 17 zeytin yerlerinden söküldü. Yörede yaşayanların müdahalesinin ardından ağaç sökümü durduruldu ve şirket ertesi gün sökülen ağaçları eski yerlerine geri dikmek zorunda kaldı. Ancak çoğu 90-100 yaşlarındaki ağaçların tekrar tutacağının garantisi yok. Hem zeytinlik sahipleri hem de uzmanlar bu yönetmeliğin yürütmesinin acilen durdurulması gerektiğini, aksi halde usulsüz kesimlerin hızla devam edeceğini vurguluyorlar. Yönetmeliğin iptaline yönelik başlatılan Zeytinime Dokunma imza kampanyasına change.org/ikizkoydireniyor adresinden  ulaşılabilir.

Diken’den Ayşegül Kasap’ın haberine göre, İzmir’in Çeşme ilçesinde ‘beach club’ uğruna doğal SİT alanı Altınkum plajı tahrip ediliyor. Plajda 100 yıllık ardıç ağaçları, kum zambakları ve balık yumurtlama yuvaları yok edildiği iddia edildi. Tahribatın görüntülenmesine rağmen Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı halkın şikayetlerine CİMER üzerinden “Altınkum plajında tahribat yok” diye yanıt verdi. İzmir 2’inci Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ysa ‘vatandaşların hayal gördüğünü, bölgede herhangi bir tahribatın olmadığını’ öne sürdü. Çalışmalar sırasında 1000 m2 alanın tahrip edildiği tespit edildiği konusunda Belediye tutanak tuttu. Doğal SİT alanı kıyıda inşaat çalışmaları sırasında 100 yıllık ardıç ağaçları köklerinden sökülerek kenarlara atıldığı, Altınkum tepeciklerinin de tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Kanuna göre korunması gereken bu alanda denizin içine demir iskeleler kurularak balık yumurtlama alanları da yok edildi. Çeşme Çevre Platformu, Altınkum için dava hazırlığında.

DHA’dan Arzu Erbaş ve  Rukiye Meyveci’nin haberine göre, Küresel iklim değişikliğinin etkileri ile görülen ani, yerel ve şiddetli yağışların sel ve heyelanlara yol açtığı Karadeniz Bölgesi'nde, hava sıcaklıkları geçen hafta mevsim normallerinin üzerinde 32 dereceye kadar yükseldi. Kısa süre önce yoğun karın ani erimesine bağlı heyelanların yaşandığı bölgede, deniz suyu sıcaklığının da arttığı tespit edildi. Rize'de RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyelerince yapılan araştırmalarda; Karadeniz'de son 50 yılın mart ayı ortalaması olan 8,1 santigrat deniz suyu sıcaklığının 10 dereceye kadar yükseldiği belirlendi. Doç. Dr. Ertuğrul Ağırbaş, son 50 yıllık veri setleri incelediğinde Karadeniz'deki deniz suyu sıcaklarının anormal seviyelerde olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Hem saha hem meteoroloji verilerine göre mevsim normallerinin üzerinde sıcaklık artışı yaşandığını belirten Doç. Dr. Ağırbaş, "En son yaptığımız ölçümlerde Karadeniz için mart ayı ortalaması 8.1 santigrat dereceyken, bizim okuduğumuz verilerde deniz suyu sıcaklığının 9,5-10 santigrat derecelere kadar çıktığını tespit ettik. Bu da beraberinde birçok problemin işaretçisi olabilir. Isınmaya bağlı olarak denizel ortamda oksijensiz ortamlar daha fazla artabiliyor. Karadeniz dünya denizleri içerisinde çok özel bir yeri olan ekosistem ve iklim değişikliğinden en fazla etkilenen denizlerden biri olma özelliğinde. Yarı kapalı bir iç deniz ve aynı zamanda anoksik bir havza olduğu için iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklık artışları beraberinde alt derinliklerde olan hidrojen sülfürlü tabakanın daha üst tabakalara kadar çıkmasına neden olabilir. Artan deniz suyu sıcaklıkları özellikle Karadeniz ekosistemine baktığımız zaman oksijenli bölgenin daha da daralmasına neden oluyor. Yine son yıllarda soğuk ara yüzey tabakanın tamamen ortadan kalktığı da rapor edilmekte. Bu da biyoçeşitliliği ve balıkçılığı önemli oranda etkilemekte" dedi.

ABD'de bir rüzgar enerjisi şirketi, rüzgar türbinlerinin en az 150 kartalı öldürmesinden dolayı suçlu bulundu ve şirketin 8 milyon dolar tazminat ödemesine karar verildi. Şirket, Göçmen Kuş Anlaşması Yasası'nı ihlal etmekten suçlu bulunduğu için de beş yıl süreyle denetimli serbestlik cezasına çarptırıldı. Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, şirket 2012'den bu yana tesislerinde en az 150 kel ve kaya kartalın öldüğünü ve bu ölümlerin 136'sının kartala bir rüzgar türbini kanadının vurması sonucu gerçekleştiğini kabul etti. Ölümlerin şirketin ABD’de işlettiği 154 rüzgar santralinin 50'sinde meydana geldiğini söyledi. NY Times'ın haberine göre, Adalet Bakanlığı, şirketin kartal ölümleri belgelendiğinde veya tahmin edildiğinde kartalları korumak veya gerekli izinleri almak için adım atmadığını söyledi. Savcılar, bu adımları atmamakla şirketin "rekabet avantajı elde ettiğini" söyledi.