Anısına: Nino Ferrer - Bölüm 1

-
Aa
+
a
a
a

Fransız Öpücüğü'nde iki hafta boyunca ölümünün yirminci yıldönümünde; İtalyan asıllı Fransız söz yazarı, besteci ve yorumcu Nino Ferrer'i anıyoruz. Bu haftaki programda sanatçının kariyerini, farklı dönemlere ait şarkıları eşliğinde gözden geçirdik.  

Nino Ferrer

Programı, Ferrer'in Un an d'amour ya da C’est irréparable adıyla bilinen parçasıyla açtık. Parça altmışlı yıllarda, ilk olarak İtalyan şarkıcı Mina tarafından Un anno d’amore ismiyle kaydedilmiş, hatta Türkçe sözlerle Dön Bana adıyla da yorumlanmıştı. 13 Ağustos 1998 günü evinin yakınlarındaki bir buğday tarlasında yaşamına son veren Nino Ferrer, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak 1934’te Cenova’da doğmuştu. Tam ismi Nino Agostino Arturo Maria Ferrari olan sanatçı, babasının işleri nedeniyle beş yaşına kadar Yeni Caledonia’da yaşadıktan sonra 1947’de ailesiyle birlikte Paris’e yerleşti. Sorbonne’da etnoloji ve arkeoloji eğitimi almasının ardından hem klarnet, trompet ve gitar gibi birçok enstrümanı çalmayı öğrendi hem de büyük tutkusu olan R&B tarzını Fransızcaya uyarlamak için çabaladı. 1962’de Amerikalı şarkıcı Nancy Holloway’in yanında çalmaya başladı. Bir yıl sonra Pour oublier qu’on s’est aimé ve C’est irréparable gibi şarkılara karşın pek de ilgi görmeyen ilk albümünü çıkardı. Fazla dikkat çekmeyen ikinci bir 45’liğin ardından 1965’te Mirza ve Les Cornichons’un yer aldığı albüm sayesinde nihayet başarıya ulaştı. Quincy Jones versiyonunu Austin Powers filmlerinden de hatırlayabileceğimiz Les cornichons, James Brooker’ın Big Nick adlı parçasıyla Quincy Jones’un Soul Bossa Nova’sının bir senteziydi aslında. Daha önce Mina ve Kenzo Saeki gibi isimlerce de yorumlanan parça, pikniğe gitmek için gerekli her şeyi alıp yanlarında şemsiye götürmeyi unutan bir ailenin eğlenceli hikayesini anlatıyordu.

Zamanla, tıpkı bu parça gibi yüksek ritimli ve mizah duygusunun ağır bastığı, kendini ciddiye almayan şarkılar, Nino Ferrer ismiyle özdeşleşmeye başlamıştı. Dönemin yé-yé atmosferinde, eleştirmenler tarafından büyük beğeniyle karşılanan Mao et moa, Alexandre, Justine, Je vends des robes ve Le Téléfon gibi parçalar, sanatçıyı kısa sürede sevilen şarkıcılar listesinin üst sıralarına taşıdı. Bu şarkılardan biri de Les hommes à tout faire’di. Funk, soul ve pop müziği bir araya getiren 1969 tarihli bu parçada, insanın hiçbir şey yapmayı bilmeyince, her şeyi yapabilecek birine dönüştüğünden bahsediyordu Ferrer.

Bu tip çılgın şarkılar sayesinde kazandığı şöhrete karşın Nino’nun müzikseverlerle paylaşmak istedikleri çok daha farklıydı aslında. Sanatçı yetmişlerin başında sahne hayatından biraz olsun uzak kalıp hayranlarının karşısında yeni bir tarzla çıkabilmek için güneybatı Fransa’da yer alan Montcuq kasabasına yerleşti. 1972’de Paris’e, çevre temalı şarkı La masion près de la fontaine’i de içeren, kendi deyimiyle “ilk gerçek albümü” Métronomie” ile geri döndü. 1974’te Amerikalı siyahi şarkıcı Radiah Frye ile birlikte çalıştığı “Nino and Radiah”yı yayınladı. Bu albümdeki South isimli parçanın Fransızca versiyonu Le sud ise ertesi yıl single olarak piyasaya çıktı.  Albümün bir milyonun üzerinde satmasıyla müzik listelerinin zirvesine yerleşen Ferrer, bu büyük başarının ardından ondan bu tarzda daha edebi altyapılı eserler ya da Les cornichons gibi "komik" şarkılar bekleyenlerin ümitlerini, sırasıyla 1975 tarihli “Suite en œuf”, 1977’de çıkardığı “Véritables variétés verdâtres”, son olarak da 1979 yılında piyasaya sürdüğü “Blanat” isimli albümlerle boşa çıkardı. Söz konusu albümler L’arbre noir, Chanson pour Nathalie ve Il pleut bergère gibi kulağa son derece hoş gelen parçalar içerse de albümlerin geneline hâkim olan yoğun rock müzik duygusu dinleyicilerin çok da hoşuna gitmemişti. 

Yetmişli yılların ikinci yarısında yayınladığı albümlerin beklediği ilgiyi görmemesi üzerine anlaşılmamış çoğu sanatçı gibi inzivaya çekilmeye karar veren Nino, Fransa’nın güneybatısındaki Quercy’ye yerleşti ve kendini resme adadı.  80’li yıllarda La maison Tontaine et Tonton, Mickey, Mickey ve L’année Mozart gibi şarkılarda ismini anacağı gitarist Mickey Finn ile tanışan sanatçı, “La Carmencita”, “Ex-libris” ve “Rock’n’roll cow-boy” gibi albümlerin yanı sıra 1993 tarihli “La Désabusion”da da bu usta müzisyenle çalıştı. 

90’lı yıllardan itibaren büyük konser salonlarında eski şarkılarını seslendirip nostalji rüzgârları estirmektense küçük ama sadık bir dinleyici kitlesine hitap etmeyi tercih eden Ferrer, bu seçimi nedeniyle kendini yavaş yavaş şov dünyasından çekerek “güneyde”, Lot bölgesindeki evinde, gözlerden uzak bir şekilde yaşamaya başladı. Rock, blues ve caz müziklerine olan büyük tutkusuna karşın 60’lı yıllardan beri üzerine yapışan “komik şarkıcı” imajını belleklerden silememenin verdiği burukluk, mesleğiyle olan bağını iyiden iyiye kopardı. Çok sevdiği annesini kaybetmesi sanatçı için son darbe oldu. 13 Ağustos 1998’de, altmış dördüncü yaş gününden yalnızca iki gün önce, evinden birkaç kilometre uzaktaki bir buğday tarlasında kalbine sıktığı tek kurşunla hayatına son veren Ferrer, geride kendisinden sonraki kuşaklar tarafından farklı saygı albümlerinde yeniden yorumlanacak birbirinden değerli onlarca eser bıraktı. 

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Nino Ferrer Un an d'amour (C'est irréparable) Nino Ferrer et Cie 3:27
Nino Ferrer Les Cornichons Concert Chez Harry 3:36
Nino Ferrer Les hommes à tout faire Nino Ferrer 2:28
Nino Ferrer L'inexpressible Véritables variétés verdâtres 2:37
Nino Ferrer Trapèze volant La Désabusion 4:25
Nino Ferrer Mirza Concert Chez Harry 3:55