Zaman zaman hatırlanması gereken bir hikâye: Fermat'nın Son Teoremi

-
Aa
+
a
a
a

Fermat'nın son teoremi gibi, Andrew Wiles'ın hikâyesi de çok yeni bir hikâye değil aslında, zaten elimizdeki de kitabın yeniden baskısı; ama hiç kuşkusuz zaman zaman hatırlanması ve hatırlatılması gereken bir hikâye bu.

Bilmece, bulmaca, muamma ya da problem... Farklı isimlerle karşımıza çıkan bilinmezliklerin ortak özelliği, soruyu anlamanın kolay, cevabının zor olması! Fransız matematikçi Pierre de Fermat'nın (1601-1665) son teoremiyle ilgili de benzer bir durum söz konusu, anlamak için ortaokul düzeyinde matematik bilgisi yeterli. Zaten Andrew Wiles'ın yolu da henüz 10 yaşındayken, bir halk kütüphanesinde tesadüfen kesişiyor teoremle. Ama bu noktada, kendisi bizden biraz ayrılıyor; biz, ortaokul matematiğimizin üstüne ne kadar ekleme yapmışsak yapalım yine de yüzlerce yıllık çözümsüzlüğün olduğu taraftayız, teoremin ispatını ya da diğer bir deyişle Fermat'nın bulmacasını bir takıntı haline getiren Andrew Wiles ise diğer tarafta...

Simon Singh da, işte bu heyecan verici hikâyeyi anlatıyor kitabında. Odağında, Andrew Wiles'ın Fermat'nın teoremiyle olan –heyecan verici ama kesinlikle pürüzsüz olarak nitelendirilemeyecek– kişisel mücadelesi yer alıyor. Kitabın dikkat çekici özelliğiyse; konuyla ne kadar ya da konunun hangi yönüyle daha ilgili olduğunuza göre size seçim şansı da sunan bir bölümlemeye sahip olması. Başlangıç bölümü, Fermat'nın son teoreminin atası olduğuna inanılan Pythagoras'ın (Pisagor) öyküsüne ayrılmış, ayrıca Singh, bu bölümde kitap boyunca sık sık kullanılan bazı matematiksel kavramları da tartışıyor. İkinci bölümde Eski Yunan'dan Pierre de Fermat'nın yaşadığı XVII. yüzyıl Fransa'sına taşınıyor öykü. Bu bölümü takip eden bölümlerde de XVIII. ve XIX. yüzyıllarda, biraz da XX. yüzyıl başlarında Fermat'nın son teoremini ispat edebilmek için girişilen çabalar ele alınıyor. Yani, Fermat'nın mirasını takıntı haline getirmiş bazı matematikçiler... Yalnızca Andrew Wiles'ın çalışmalarını merak edenler ise, doğrudan altıncı ve yedinci bölümden başlayabilirler. Fermat'nın Son Teoremi'ni, matematikle arası çok iyi olmayanlara da hitap edebilecek şekilde kaleme aldığını özellikle belirtmiş Simon Singh ama bir taraftan da, konuya biraz daha aşina olanlar için de kitabın sonuna bir dizi ek bölüm koymuş; "ana metindeki matematiksel düşünceleri biraz daha geniş biçimde" tanıtmak amacıyla. Tüm bunların ötesinde, geleneksel yöntemle, baştan sona da okunabilir elbette!

Fermat'nın son teoremi gibi, Andrew Wiles'ın hikâyesi de çok yeni bir hikâye değil aslında, zaten elimizdeki de kitabın yeniden baskısı; ama hiç kuşkusuz zaman zaman hatırlanması ve hatırlatılması gereken bir hikâye bu. Çünkü, "Herhangi bir bilim dalında bu kadar basit ve açık şekilde ifade edilip, giderek ilerleyen bilgilerin saldırısına bu kadar uzun zaman direnmiş başka herhangi bir problem bulmak zor." Dileyenler, bu kitabın çıkış noktası sayılabilecek 1996 yapımı Horizon: Fermat'nın Son Teoremi isimli BBC belgeseline de, kısa bir internet araştırmasıyla ulaşabilir. 

FERMAT'NIN SON TEOREMİ

Simon Singh

çev. Sabir Yücesoy

Pan Yayıncılık, 2020, 328 s.