Orman Kanunu

-
Aa
+
a
a
a

Yücel Çağlar*

 

Bilindiği gibi, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1986 yılında çıkarılan 3302 sayılı yasayla düzenlenen  2. Maddesinin “B” bendine göre:

“31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları” orman sayılmayarak, ormancılık düzeni dışına çıkarılabilmektedir.

Siyasal iktidar, geçtiğimiz yıl, bu gibi yerlerin herkese satılabilmesini sağlamak amacıyla Anayasada değişiklik yapmaya kalkışmış, ancak, bu girişiminde başarılı olamamıştır. Siyasal iktidar, bu kez,  kamuoyunda kısaca “2 B Arazileri” olarak anılan yerlerin kiralanabilmesi için yasal düzenleme yapmak istemektedir. 

6831 sayılı Orman Kanunun 2. maddesinin “B” bendinin ikinci fıkrasında 1987 yılında çıkarılan 3373 sayılı yasayla yapılan değişiklikle bu gibi yerlerden, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunu’nun 11 ve 12. Maddelerine gereği “fiili durumlarına göre ifraz edilerek bedeli karşılığında satılacak yer,  yapı ve tesisleri kullananlardan, satış işlemleri tamamlanıncaya kadar”  “ecrimisil” alınmaması sağlanmıştır. Ancak, AKP Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz ile beş AKP milletvekilinin verdiği yasa teklifiyle, bu fıkranın;

“Bu maddenin (B) bendi ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kullanıcılarından kullanımın devamı süresinde 8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu 75. Maddesi gereğince ecrimisil alınır” biçiminde değiştirilmesi öngörülmektedir. Ne var ki, bu değişiklikle ilgili yasa teklifinde ve gerekçesinde, ecrimisil uygulamasının; ne amaçla, bugüne değin ormancılık düzeni dışına çıkarılan ve kamuoyunda kısaca 2 B arazileri olarak anılan yerlerin nerelerinde, ne zamana değin, yapılacağına herhangi bir açıklık getirilmemektedir.

Yasa teklifinin gerekçesinde yalnızca; “söz konusu alanların kullanıcılarından herhangi bir bedel alınamamaktadır. Yapılan düzenleme ile yasal boşluğun giderilerek bu alanların kullanıcılarından kullanım süresince ecrimisil alınması öngörülmektedir.” açıklaması yapılmaktadır. Başka bir söyleyişle, yapılmak istenen değişikliğin işgal edilmiş “devlet ormanı” sayılan arazilerin işgalcilerinden ecrimisil yoluyla “para toplanması” dışında bir amacı bulunmamaktadır. Ecrimisil uygulaması yoluyla elde edilebilecek gelirlerin hangi amaçlarla kullanılacağına açıklık getirilmeli. Anayasanın 170. Maddesi, bu gibi yerlerin “Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köylerin halkının kalkındırılması...” amacıyla değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu zorunluluğun yerine getirilmesi amacı açıklıkla belirtilmelidir.

2 B arazilerinin tümü, kimi saptamalara göre de çoğunluğu “henüz” işgal edilmemiştir; herhangi bir kişi ya da kuruluş tarafından herhangi bir amaçla kullanılmamaktadır. Ecrimisil uygulamasının başlangıcı için herhangi bir tarihsel sınır getirilmediğinde bu gibi yerler de kısa zamanda işgal edilerek kullanılmaya başlanacaktır. Böylece, kamu varlıklarının, kısa dönemde kiralanması ve orta ya da uzun dönemde de mülk edinilmesi için gerekli koşullar yaratılmış olacaktır. Uygulama için, Anayasanın 169 ve 170. Maddelerinde açıkça belirtildiği gibi, 31.12.1981 tarihi, ecrimisil uygulaması için de temel alınmalıdır; bu tarihten sonra işgal edilerek kullanılmaya başlanan 2 B arazilerinin işgalcileri ve kullanıcıları hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17. Maddesine aykırı davrandıkları gerekçesiyle cezalandırıcı işlemler yapılmalıdır.

Öte yandan; 2 B arazileri sorunlarının, büyük ölçüde orman sayılan ve sayılacak olan yerlerin kadastrosunun henüz bitirilememiş olmasından kaynaklandığı bilinmektedir. Bu nedenle, ecrimisil uygulamasının süresi de sınırsız olmamalı; orman kadastrosunun bitirilmesi süresiyle sınırlandırılmalıdır.

 2 B arazilerinin işgal edilmiş kısımları, çok farklı amaçlarla kullanılmaktadır ve kullanım amaçları da ülke genelinde yersel olarak farklılık göstermektedir. Her türlü kullanma amacı için geçerli olabilecek bir ecrimisil uygulaması işgalciler ve/veya kullanıcılar arasında çeşitli dengesizliklere yol açabilecektir. Bu nedenle ecrimisil uygulaması yapılacak 2 Barazilerinin yersel konumları ile işgal edilme ve kullanılma amaçları ve biçimleri arasında, vurgunculuğu özendirmeyecek ayrım yapılmalı ve bu ayrımın hangi ölçütlerle yapılacağına açıklık getirilmelidir.

2 B arazilerinin kullanılma biçimi ve yoğunlukları, bulundukları yerlerde ve çevrelerinde çeşitli çevresel zararlara yol açmaktadır. Ek olarak, gerekli önlemler alınmadığında, henüz bu türden sorunların yaşanmadığı yerlerdeki kullanım biçiminin ve yoğunluğunun değiştirilmesi çeşitli çevresel sorunları gündeme getirebilecektir. Bu nedenle ecrimisil uygulaması yapılacak yerlerde arazi kullanım biçimlerine ve yoğunluklarına, çevre sorunlarını engelleyebilecek kısıtlamalar getirilmelidir.

Hedeflenen değişiklikle, ecrimisil uygulamasının 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 13. Maddesine  göre yapılması öngörülmektedir. Bu maddede açıklanan komisyon, 2 B arazilerindeki ecrimisil uygulamasının çevresel değerlerin ve kamu yararının gözetilerek yapılabilmesini sağlayabilecek yapıya ve işleyişe sahip değildir. Bu durum, söz konusu 2 B arazilerinin kullanım biçimleri ve yoğunlukları nedeniyle yaşanan ve/veya yaşanabilecek olan sorunların sürmesine neden olacaktır. Bu nedenle, 2 B arazilerindeki ecrimisil uygulamalarının, bu türden sorunları engelleyebilecek kararlar üretebilecek, uygulanmasını izleyebilecek bir kurul tarafından yapılması sağlanmalıdır.

 2 B arazileri, yersel konumları ve yapısal özellikleri nedeniyle farklı değerlere sahiptir. Bu değerlerin hesaplanması sırasında kamu yararının gözetilmemesi durumunda, bu yolla kamusal kaynakların savurganlığı, haksız gelir sağlanması vb olumsuzluklara yol açılabilecektir. Bu nedenle; ecrimisil değerlerinin hesaplanması sırasında temel alınacak nesnel ölçütler belirlenmeli ve uygun araçlarla kamuoyuna açıklanmalıdır.

2 B arazileri, bir yanıyla “sonuç” olarak ortaya çıkan yerlerdir ve bu sonuca yol açan nedenler varlığını sürdürmektedir. Siyasal iktidarın yapmak istediği değişiklik, bu nedenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik değildir ve yalnızca, söz konusu yerlerin bu kez, en azından şimdilik kiralanması yoluyla gelir elde edilmesi amaçlanmaktadır.

Öte yandan, 2 B uygulaması, ileri ki yıllarda da sürdürülebilecektir. Bu nedenle, devlet ormanı sayılan herhangi bir yerin “31.12.1981 tarihinden önce orman vasfını kaybetmiştir” gerekçesiyle ormancılık düzeni dışına çıkarılabilmesi ve dolayısıyla da ecrimisil uygulamasına konu edilebilmesi olanaklıdır. Böylece, söz konusu değişiklik öngörüldüğü gibi gerçekleştirildiğinde, devlet ormanı sayılan yerlerin ecrimisil yoluyla da kiralanabilmesinin hukuksal alt yapısı hazırlanmış olacaktır.

Bu nedenlerle, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. Maddesinin “B” bendininin ikinci fıkrasında yapılmak istenen değişikliğin, yukarıda başlıcalarına işaret edilen olumsuzluklara yol açmayacak biçimde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu gerek yerine getirilmediğinde, 2 B arazilerinin işgalcilerine bir anlamda “bedelli af” çıkarılmış olacak; yeni 2 B arazilerinin yaratılması özendirilecek ve henüz işgal edilmemiş 2 B arazilerinin de işgal edilmesini hızlandırabilecek yaygınlaştırabilecektir.

 

* Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi