No.38 - Charles Bishop Havadayken...

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

Kar, kış, kıyamet sürüyor, belediye otobüsleri bulunamıyor, kar ülkedeki köylerin yüzde yirmibeşinin yollarını tıkıyor, okul çocuklarının bir bölümü ‘olumsuz’ hava koşullarının olumlu etkilerinden coşku duyuyor, İstanbul’daki sokak çocuklarının yüzde ikibuçuğu barınma merkezlerine götürülüyor, devlet ‘üç kapı – üç kilit’ önerisine kulaklarını tıkıyor, ölüm orucunda ölümler devam ediyor, doğalgaz zirvesinde çözüm umuluyor, BOTAŞ’ın politikasında şeffaflık talep ediliyor, yoğun kar altında bir grup polis Yeni Şafak gazetesinin binasına giriyor, personele kimlik kontrolü yapmak istiyor, giriş çıkışı tutuyor, arama iznini iki saat sonra getiriyor, aradıkları kişileri bulamayınca binadan ayrılıyor, Avustralya’da yangın üçüncü haftasına giriyor ve itfaiyeciler baygın düşüyor, kundakçı çocuklar sorgulanıyor, Amerika’da 15 yaşındaki Charles Bishop isimli bir çocuk uçağa atladığı gibi kendini Bank of America’nın yirmisekizinci katına saplıyor, cebinden Bin Laden’e ve 11 Eylül’de olanlara yakınlık duyduğuna ilişkin bir not çıkıyor, dünya çocuklarını neyin delirttiği anlaşılamıyor...

Kar, kış, kıyamet Afganistan’da da sürüyor, Afganistan’da ABD bombardımanı da sürüyor, Bush Amerika’ya bulaşmanın ne demek olduğunu öğreteceğini söylüyor, 350 bin evsiz Afgan Maslak ya da ‘mezbaha’ kampında günde 100 kişi hesabıyla soğuk ve açlıktan ölüyor, bu oran bir ay içinde İkiz Kuleler ile Pentagon’da ölenlerin sayısına ulaşıyor, medya bu konuyla zerrece ilgilenmiyor, medya başlarına torba geçirilen savaş esirlerinin yorumsuz fotoğraflarını basıyor, ABD’nin son bombalaması sırasında yüzden fazla sivilin öldüğü Niyazi Kale’de kanlı gömlekler, ders kitapları, parçalanmış kafatasları bulunuyor, Niyazi Kale’nin bombalanmasına düşman aşiretlerin birbirini ihbarının neden olduğu belirtiliyor, Bagram’da sıkı kuşatma altında olan Molla Ömer bir iddiaya göre motosikletle kaçıyor, bunun nasıl mümkün olabildiğini anlamak için ABD Taliban’ın eski elçisi Abdül Selam Zaif’i sorguya alıyor, Pakistan’a iltica talebinde bulunmasına rağmen kendini Amerika’nın elinde bulan Büyükelçi Zaif böylelikle en az 3300 yıl önceki Kadeş Antlaşması’ndan beri geçerli olan ‘elçiye zeval olmaz’ kuralının istisnası ve modern medeniyetin kurbanı oluyor, ABD bir dizi gizli anlaşmayla Bulgaristan’dan Özbekistan’a ve Türkiye’den Kuveyt’e dokuz ülkede uluslararası terörle mücadele için askeri amaçlı 13 çadır kent kuruyor, Hindistan’ın Pencap eyaletinde Pakistanlılar’ı öldürmek için döşedikleri mayının patlaması sonucu yaklaşık 30 Hint askeri ölüyor, Keşmir sorununun diplomatik yollardan çözümü için Blair tarafeyne itidal çağırısında bulunuyor, tarafeyn arasındaysa gerginlik ve bir nükleer savaş ihtimali yerli yerinde duruyor...

Ariel Şaron uluslararası terörizmin kilit ismini Yaser Arafat olarak belirliyor, çünkü Kızıldeniz’de elli ton silah taşıyan bir gemi buluyor, geminin Arafat’ın emriyle yola çıktığını ve Arafat ile Filistin yönetiminin İran’ın başını çektiği terör şebekesindeki baş oyuncular olduklarını söylüyor, İran ile Filistin esrarengiz gemiyle ilgili her türlü ilişkiyi anında reddediyor, sigortacıların gazetesi Lloyds List ise geminin Lübnanlılar tarafından bir Iraklı’ya satıldığını belirtiyor, böylece mesele dönüp dolaşıp gene Saddam’a dayanıyor, ABD ise Irak muhalefetine desteği paralar çarçur ve cebellezi edildiği gerekçesiyle şimdilik durduruyor, öte yandan İsmail Cem ABD’nin esas meselesinin mevcut Irak rejimini değiştirmek oysa Türkiye’nin önceliğinin Irak’ın toprak bütünlüğü olduğunu ifade ediyor ve ABD Türkiye’nin olurunu almadan bir şey yapamaz diye beklemenin doğru olmayacağını söyleyerek günün tespitinde bulunuyor...

Geçen yıldan kalmakla birlikte, terörle meşgul medyanın ilgisini yeni yeni çekmeye başlayan bir “iflas”la yeni yılın ilk büyük uluslararası skandali ABD’de patlıyor, devasa enerji şirketi Enron’un gümbürtülü çöküşü baba ve oğul Bush’ları ve onların bütün yakın adamlarını içine alan dev bir Senato soruşturmasına yol açıyor ve olay Amerikan tarihinin en büyük yolsuzluk skandali olmaya doğru pupa yelken gidiyor...

İtalya’yı AC Milan’ı yönettiği gibi yöneten Berlusconi Avro’ya soğuk durulmasını hazmedemeyen Dışişleri Bakanı’nın istifasının ardından kendini bu göreve de tayin ediyor, kopyalanmış koyun Dolly’de mafsal romatizması başgösteriyor, Arjantin’de ekonomiden sorumlu yeni bakan Jorge Remes Lenicov peso’yu yüzde 30 oranında devalüe ediyor ve bugüne kadar atılmamış adımları atacağına söz veriyor, uluslararası terörle mücadelede Bush’a tam destek veren Zimbabwe Devlet Başkanı Mugabe ülkedeki bütün basın özgürlüğünün üstüne şal örtüyor, muhalifleri de Londra’da kurdukları bir radyoyla Zimbabwe’de milyonlarca dinleyiciye ulaşıyor, Gabon’da ölümcül ebola virüsü kol geziyor, yeni bir yalan makinesinin icadıyla doğru söyleyeni gözünden anlamak mümkün hale geliyor, aralıklı kar yağışı ve buzlanma bekleniyor ve metro ile tramvaya da yüzde 25 zam geliyordu.

Devamı yarın...

Ömer Madra – Şerif Erol