Haftanın Kitapları: 06.08.2012

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

yay. haz. Öner Ciravoğlu

Büyük Yolların Haydudu:

Kendi Kaleminden Attilâ İlhan

Can Yayınları, 2012, 118 s.

Attila İlhan’ın kendi anlatımıyla kayda düşürülmüş bir anılar toplamı Büyük Yolların Haydudu. Kitabı yayına hazırlayan Öner Ciravoğlu, anlaşıldığı kadarıyla, hem yapıtlarına hem de kendisine yakın bir isim Attilâ İlhan’ın. Attilâ İlhan gibi birçok alanda eser vermiş, üretken bir yazarın hayatını gözler önüne sermenin kolay olmadığı düşünülürse, Ciravoğlu önemli bir işe imza atmış oluyor.

Her ne kadar farklı alanlarda eserler vermiş olsa da, son tahlilde bir şair elbette Attilâ İlhan. Öner Ciravoğlu da önsözünde buna değinmiş: “Attilâ İlhan, her şeyden önce bir şairdir. Onun şiirini besleyen düşünsel iklim şöyle tanımlanabilir: XX. yüzyıl insanının yaşadığı karmaşa, hayat karşısında edilgin konumdan sıyrılma mücadelesi… Geçmişiyle barışık bir toplum özleminin, çağını yakalama çabası… Tarihsel kökleriyle bağını yitirmeyen Batı’nın ve Doğu’nun büyük kentlerinde iç dünyasıyla insanlar… Attilâ İlhan’ın insanları, hem sıradan insanlardır hem de şu gökkubbe altında söyleyecek sözü olan insanlardır. Korku da vardır onların kaderinde, kumar da… Hem ‘kıstırılmış’lardır hem de büyük bir susuzlukla sarılırlar ‘umut’a… Paris’te, İstanbul’da, İzmir’de… 1940’ların ortamında doğup, adım adım, mısra mısra gelişen ve gittikçe daha büyük halkalar halinde insanları saran şiir, işte budur! Attilâ İlhan şiirinin ardında kimi serüvenler, onca film, anılar, fotoğraflar, mektuplar var… Büyük aşklar da… Bu görselliği yeneden gündeme getirmekle bir hayatın, o hayat içinde şiiri geliştirmenin ipuçlarını yakalayabileceğimizi umuyorum.”

Erich Kästner

Ben Küçük Bir Çocukken

çev. Süheyla Kaya

res. Horst Lemke

Can Çocuk Yayınları, 2012, 262 s.

Ben Küçük Bir Çocukken, 12-15 yaş arası çocuklara hitap eden bir otobiyografi.

Erich Kästner, 23 Şubat 1899 Dresden doğumlu. Birinci Dünya Savaşı’na katılmış bir isim. Savaştan sonra liseyi bitirip üniversitede Alman dili, tarih, felsefe ve tiyatro tarihi okuyor. Bir süre gazetelerde redaktör ve tiyatro eleştirmeni olarak çalışıyor. 1933’te Naziler bütün kitaplarını yakıyorlar Kästner’in. Hatta Gestapo tarafından iki kez tutuklanıyor, bu da yetmiyor 1943 yılında da yazı yazması yasaklanıyor. Savaşın ardından tiyatro ve film alanlarında çalışmaya devam etmiş yazar. 1966 yılında edebiyat çalışmalarına son veriyor. 1974 yılında da Münih’te, yaşama veda etmiş. Edebiyat açısından baktığımızda da; Erich Kästner, Alman çocuk edebiyatında yeni bir çığır açmış, çocuk kitaplarını gerçekçi temeller üzerine oturtmuş isim olarak anılıyor. Yaşamı boyunca yapıtları pek çok ödüle layık görülen, çocuklar için yazmış olduğu kitaplar bütün dünyada çeşitli dillere çevrilen Kästner, bu defa kendi çocukluğunu anlatıyor; daha doğrusu, çocukluğundan bazı kesitler paylaşıyor Ben Küçük Bir Çocukken kitabında: “Öğrendiğimiz her şey beynimizin çekmecelerinde duruyor; bence bunlar, dolap veya komodin çekmecelerine benziyorlar; bazıları çekerken takılıyor, bazıları bomboş, bazılarının içinde ise yanlış şeyler var. Bazı çekmeceler hiç açılmıyor; o zaman çekmeceler ve biz ‘çivilenmiş’ gibi oluyoruz. Büyük ve küçük çekmeceli dolaplar var. Örneğin benim kafamdaki çekmeceli dolap oldukça küçük. Çekmeceler ancak yarı dolu ama bir ölçüde derlenip toplanmış. Ben küçük bir çocukken çok farklıydı. O zamanlar kafam, dolap odası gibiydi!”

Cogito, sayı 70-71 (kolektif)

Michel Foucault

YKY, 2012, büyük boy, 560 s.

Yapı Kredi Yayınları tarafından üç aylık düşünce dergisi olarak yayımlanan Cogito’nun son sayısı… Bu özel sayının konusu, Michel Foucault olmuş. Yukarıda bahsettiklerimiz gibi bir biyografi kitabı olarak değerlendirmek mümkün değil elbette ama farklı alanlardan isimlerin farklı bakış açılarıyla ayrıntılı bir Foucault ve eserleri portresi olarak okuyabiliriz Cogito’nun Yaz 2012 tarihli sayısını. Burada tek tek saymayalım içeriğinde neler olduğunu (bkz. http://www.ykykultur.com.tr/dergi/cogito), yalnızca yayımlandığı haberini vermiş olalım…