Çevre Yasası Çevre Yıkımı Getirmesin!

-
Aa
+
a
a
a

31 Mayıs 2005Bağımsız İletişim Ağı

Mevcut Çevre Yasası'nı değiştirecek olan Çevre Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, halen Meclis Çevre Komisyonu'nda. Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, yeni yasa tasarısının birçok olumlu yenilik getirmesinin yanı sıra, kritik konularda adım atılmaz ve tasarı şimdiki haliyle Meclis'ten geçerse, yeni yıkımların önünün açılacağını söylüyor. Örgüt, tasarının her şeyden önce "temiz üretim"i desteklemekte başarısız olduğunu ifade ediyor. Öte yandan, olmazsa olmaz kimi kavramlar yasada yer almıyor:Tedbirli Yaklaşım İlkesi, Temiz Üretim, Toplumsal Maliyet, Yenilenebilir Enerji, Enerji Verimliliği, Karbon Yoğunluğu, Elektromanyetik Alan Kirliliği, Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) Kirliliği.Özellikle atıkların giderilmesinde, atıkların kaynağında önlenmesi ve en aza indirilmesi yaklaşımı yerine, atık yakmanın "teşvik edildiğini" belirtiyor.Bir başka konu da, tasarının görüşülmesi sürecinde, atık yakma gibi kirletici uygulamaları yaygın olarak kullanan ticari kuruluşların lobi faaliyetleri. Greenpeace, milletvekillerini baskılara karşı direnmeye çağırıyor.Greenpeace Akdeniz Sözcüsü Melda Keskin, "TBMM Çevre Komisyonu'nun, iş dünyası ve endüstrilerin yeni cezaları metinden çıkarttırmak için yaptığı baskılara dayanma çabalarını destekliyoruz" diyor. "Buna karşın, alt komisyon toplantılarına katılan iş dünyası ve endüstri güdümlü STK'lerin isimlerine bakılınca, atık yakma gibi kirletici uygulamaların neden teşvik edildiğini anlamak zor olmuyor. Yeni yasa, atık üretenlerin, atıklarını kaynağında önlemeleri ve en aza indirebilmeleri için, temiz üretim yöntemlerini benimsemelerine yardımcı olacak yaptırım ve teşvikleri içermek zorundadır."Değişiklik tasarısı, yaklaşık 10 yıldır planda olmasına karşın bir türlü gerçekleşmiyor. Tasarı, 1983 tarihli 2872 sayılı mevcut Çevre Kanunu'nu iyileştirmek amacıyla ilk olarak, 1995 yılında hazırlanmıştı. Olumlu gelişmeler var Greenpeace'in raporunda tasarıyla ilgili olumlu yönler şöyle sıralanıyor:* Okullarda zorunlu çevre eğitimi* Çevre konularında zorunlu radyo ve televizyon programları. Bunların en çok izlenen saatlerde yayınlanma zorunluluğu.* Tüm belediyeler için zorunlu atık su arıtımı* Atanmış gönüllü çevre denetçileri* Kirliliği ve çevresel bozulmayı önleyici (cezalar ve vergilerin yanı sıra) teşvikler.Örgüt, nisan ayı sonunda hazırladığı raporda, değerlendirmelerini ve yorumlarını Çevre Komisyonu'na sunmuştu.Kilit kavramlar eksik Greenpeace'e göre yeni tasarıda bulunması gereken üç kilit kavram var:Tedbirli Yaklaşım İlkesi: Herhangi bir uygulamanın sonuçları henüz bilinmiyor, ancak olumsuzluk riski yüksekse, bu uygulamayı hayata geçirmeme olarak özetlenebilen yaklaşım. Uluslararası sözleşmelere ilk olarak, BM'nin 1992 Rio Bildirgesi'yle girdi. 2000'de Avrupa Komisyonu, bir tebliğle ilkenin uygulanma usullerini düzenledi. Aynı ilke, taslak halindeki AB Anayasası metninde de yer alıyor.Greenpeace, özellikle radyoaktivite, asbest ve GDO'larla ilgili olarak bu yaklaşımın yeni yasada yer alması gerektiğini söylüyor."Radyoaktivite veya asbeste bağlı kanserler ve diğer sağlık sorunları, 20-30 yıl gibi sürelerde ortaya çıkmaktadır! (Yasada sözü bile geçmeyen) Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar, 5-10 yıllık zaman aşımı sürelerinin yeterli olamayacağı bir başka alandır. Çevre ve insan sağlığına verilen gerçek zararın belgelenebilmesi için süreler kesinlikle daha uzun (25-30 yıl) olmalıdır."Temiz Üretim: Bütün süreçlerin çevreye zarar veren öğelerden arındırılacak şekilde tasarlanması ve uygulanması. Greenpeace, bu alanda en çok atıklarla ilgili düzenlemelere dikkat çekiyor ve tasarının atıklarla ilgili düzenlemelerinin yetersiz olduğunu söylüyor.Toplumsal Maliyet: Her türlü enerji ve teknoloji kullanımı, toplumsal/çevresel maliyetlere yol açıyor. Örneğin fosil yakıtların maliyeti hesaplanırken, genellikle yol açtığı toplumsal/çevresel maliyetler göz önüne alınmıyor. Aynı şekilde, yenilenebilir enerji teknolojilerinin toplumsal maliyet düşüklüğü de fosil yakıt yanlılarınca gündeme getirilmeyen bir konu.Sürdürülebilir Çevre/Yaşam: Tasarıda, "sürdürülebilir kalkınma" terimi geçiyor. Ancak Greenpeace, bu kavramın toplumu ve çevreyi dışladığını, yalnızca ekonomik kalkınma ve şirket çıkarlarını savunmak üzerine kullanıldığını söylüyor. Çevre kararları Bakanlar Kurulu'na bırakılmasın Tasarıda yetkililerin çevreyle ilgili kararlarında hesap verebilir olmaları, kararların ve uygulamaların şeffaflaşmasının da sağlanması gerekiyor. Örgütün bu ve diğer kritik konulardaki yorumları şöyle:Yetkililerin çevre kararlarıyla ilgili hesap verebilir olması:"* Yeni Yüksek Çevre Kurulu üyelerinin, kararları yüzünden çevresel yıkıma yol açmaları halinde, sorumlu tutulabilmelerini sağlayacak bir mekanizma oluşturulmalı.* Özel Koruma Alanları'nın oluşturulması ve açıklanması konusunda, üyelerinin yargı dokunulmazlığı nedeniyle, Bakanlar Kurulu'nun değil, Yüksek Çevre Kurulu'nun yetkili kılınması gerek.* Tasarı, yanlış bilgi verenlere, yanıltıcı belge düzenleyenlere ceza getiriyor. Ancak aynı suçu işleyen yetkililerin de bu cezalara tabi olması gerek."Tehlikeli atıklar: Tasarıya göre, "Atık üreticileri, uygun metot ve teknolojiler ile atıklarını en az düzeye düşürecek tedbirleri almak zorunda.""* Greenpeace bu yöntem ve teknolojilerin belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Yoksa atık yakma tesisleri ve düzenli depolama alanları hızla artacak.* Atık azaltma kavramından yalnızca söz ediliyor. Bunun tanımı yapılmalı ve ayrıntıları açıklanmalı. Yakmaya dayalı yöntemler Kalıcı Organik Kirleticiler'i (KOK) açığa çıkarırken, yakmaya dayalı olmayan atık giderim yöntemleri belirgin KOK oranına rastlanmıyor.* Tehlikeli maddeler ve atıklar için sigorta yaptırma zorunluluğu, Çevre Bakanlığı tarafından hiçbir nedenle ertelenmemeli. Tehlikeli atıkların kaynağında önlenmesi için gerekli Temiz Üretim yöntemlerinden söz edilmeli."Elektromanyetik alan kirliliği: "Tasarı yalnızca gürültü kirliliğini ve titreşim kirliliğini içeriyor. Oysa elektromanyetik alan kirliliği (EMA) yaşamsal bir konu, yasada yer almalı. Bu konu, daha önceki alt komisyon raporunda yer alıyordu."Yenilenebilir enerji: "Yenilenebilir enerjilere, fosil yakıtlara göre, öncelik verilmeli." (TK/EÜ)Linkler Yasa tasarasıyla ilgili daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak için kaynak ve belgeler:* Yasa tasarısıyla ilgili TBMM sayfaları * TBMM Çevre Komisyonu * Tasarı metni (PDF dokümanı)* Greenpeace'in yasa tasarısıyla ilgili yorum ve önerileri (Tam metin, PDF belgesi)