14 Mayıs’ın ardından, seçim sürecinin iki hafta daha uzaması karşısında ne hissedeceğinizi bilmiyorsanız yalnız değilsiniz. Ülkenin dört bir yanında, pek çok insanla duygudaşlık içindeyiz.
Programcımız Bekir Ağırdır’ın da söylediği gibi: “Hesaplaşmaları, suçlamaları, birbirimizi tekmelemeleri sonraya bırakmak ve tartışmaları seçimden sonra yapmak lazım. Bütün bu tartışmaları defalarca yaptık. Yeniden aynı şeyi yaşamanın anlamı yok. Umut inşa etmek, emek, çaba ve o umut için tutku ister. Tutku, heyecan ve umudumuzu kaybederek buradan çıkamayız. Hepimize düşen görev elbirliğiyle [seçim günü] gönüllü olmaktır."
Hâlâ hiçbir şey için geç değil. Bu ülkede uyanacağınız 29 Mayıs sabahı için her ne hayal ediyorsanız, bunu kullandığınız oyla ve seçim günü süreci dikkatle takip ederek sağlayabileceğinizi unutmayın.
Web sitesinden…
Dayanışma Kuşağı’nda 6 Şubat depremlerinin ardından İstanbul'dan bölgeye yedi günlük bir dayanışma yolculuğu gerçekleştiren bisikletçiler Evren Yüzügüzel, Seher Çubukçu ve Burak Üçok İle konuştuk.
Açık Bilinç’te Prof. Ersin Kalaycıoğlu'yla bağlandık: Son seçim sonuçları Türkiye için ne gösteriyor? Kimler kazandı, kimler kaybetti? Asıl istediğimiz ne? Cumhuriyet mi, Demokrasi mi, ikisi birden mi?
Entropi'de Ömer Madra ve Özdeş Özbay, 14 Mayıs'ta gerçekleşen seçimi değerlendirdi.
Ekonomi Politik’te Ali Bilge, 14 Mayıs seçimlerini siyasi ve ekonomik açıdan değerlendirdi.
Öte yandan
Açık Gazete ekibinin gündem odaklı önerdiği makale ve analizlere ulaşmak için Açık Radyo’nun internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Haftanın karikatürü
Haftanın Karikatürleri'nde İzel Rozental'in seçtiği ve anlattığı çizimler arasından Patrick Chappatte'in çizimi haftanın karikatürü seçildi.
Haftanın sözü
Mücadeleyi terk etme, her bireyin hakkı. Sonradan kendini rahatsız hissetmemek için başkalarını da caydırmaya kalkma ise hak değil, düpedüz saldırganlık. —- Ümit Kıvanç’ın 14 Mayıs seçimlerinin sonuçları karşısında seçmenleri suçlayan ve “Küstüm, oynamıyorum” demekle suçladığı kesimler hakkındaki sözleri. (Gazete Duvar)
* Bekir Ağırdır, Bize Yeni Bir Söz Lazım’da; ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili muhalefet kanadının benimsemesi gereken tutumu değerlendiriyor: “Apollo 13’ün macerasını konu eden filmde “Ay’ın karanlık yüzünden çıkmak” dediğim bir olay vardır. Apollo 13’ün Ay'a inemeyeceği, enerjisinin bitmiş olduğu ortaya çıkar. Ve sınırlı bir zamanda, o modülün içinde kalan en küçük enerjiyle “ne yapılır da o insanlar Ay'dan geriye, Dünya'ya gelir, sağ getirilir?” sorusuna odaklanırlar. (...) Bu kadar umutsuzluğa, “ne yapsak olmuyor” duygusuna teslim olarak Ay'ın karanlık yüzünde kalmaya razı olmak mümkün değil.
Açık Radyo podcast
Henüz abone değilseniz, Açık Bülten’i düzenli olarak takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz!
