“Korona sağlık çalışanlarını da vuruyor” diyen AHEF Başkanı Sezen: “Ekipman eksikliğimiz bir türlü karşılanmıyor”

-
Aa
+
a
a
a

Ömer Madra, Özdeş Özbay ve Ferya Kabil’in bugün gerçekleştirdikleri (19 Mart 2020) Açık Gazete yayınına bağlanan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Özlem Sezen, koronavirüs karşısında aile hekimlerinin ekipman eksiğinden yakındı.

En büyük taleplerinin koruyucu ekipman olduğunu belirten Sezen, “Eksikliğimiz bir türlü karşılanamıyor. Bu durum aralık ayından beri var. Marttan itibaren de salgının artık ülkemize doğru geldiği görüldü. Bir şikayetiniz olduğunda ilk aile hekiminize başvurun derken, biz yıllardır aile hekimliği desteklensin, eksiklerimiz tamamlansın derken büyük bir salgının ortasında hiçbir koruyucu ekipmanımız olmadan çalışmaya devam eder haldeyiz” dedi.

“Sağlık çalışanları da etkileniyor”

Sezen şöyle devam etti: “Biz aile hekimleri alacağımız her tür saf malzememizi kendimiz alıyoruz. Ama şu durumda bizim alabileceğimizin üzerinde bir durum var. Artık fiyatlar çok yüksek artık, biz bu hizmeti verirken bakanlığımız tarafından desteklenmemiz gerekiyor. İlk yönlendirilen noktayız. Bir pandemik var ve bu bizim için bir meslek hastalığı olacak. Görüyoruz ki artık yayınlarda yüzde 10 kadar sağlık çalışanı da bu hastalıktan etkileniyor ve ölüyorlar. Yani bizim de kendimizi korumamız lazım. İlk yönlendirilecek kişiler bizsek bize bütün koruyucu malzemelerin ve dezenfektanların da veriliyor olması lazım. Biz taleplerimizi bakanlığa iletiyoruz. Bize iletilen, ben Bursa’dayım, iki gün önce 3 tane maske gönderildi birim başına… Daha sonra bunlar yetmiyor dediğimizde 10 tane maske gönderildi ve birkaç tane de eldiven.”

“Risk grubu bize gelmemeliydi”

Türkiye’deki test kitleri konusundaki soruya ise Sezen, “Bir olası hasta tanımı vardı ve biz olası hasta tanımı açısından önemsiyorduk bunu ama olası hasta tanımı biraz daha genişledi şuan. Önceden yurtdışından gelmiş olmak, Covid-19 almış birisiyle temas etmiş olmak, yüksek ateş, öksürük, solunum sıkıntısı yaşıyor olmak bir olası hasta tanımıydı. Böyle birine hastalığın var mı yok mu ayrımının yapılması ancak kitle olurdu. Aynı zamanda izolasyonu ve tedavisi… Zaten biz birinci basamak hekimler olarak ne bunu izole edebiliriz ne de tedavi edebiliriz. Bu riskli grubun bize gelmemesi gerektiği konusunda özellikle uyarılarda bulunmuştuk. Hatta yurtdışından girişte 14 gün rapor alsın dendiğinde de uyarıda bulunmuştuk ve demiştik ki bu kişiler daha yurtdışından girişte idari izinli sayılsın. Bizim bu deklarasyonumuzdan ancak 10-12 gün sonra bu hayata geçti” diye konuştu.

“Her yer büyükşehir değil”

“Şimdi de yine aynı uyarılarda bulunuyoruz ve diyoruz ki evet herkes korona olmayabilir, mevsimsel influenza dönemindedir ama risk grubuyla da karşılaşacağız artık. O zaman bizim daha fazla destekleniyor olmamız, koruyucu ekipmanlarımızın olması gerekiyor. İzolasyon odamız yok mesela. Bana kalırsa artık verilmesinin bir faydası olur mu o konuda da emin değilim” şeklinde devam eden AHEF başkanı, “Pek çok aile hekimi merkezi 1 doktor 1 sağlık çalışanı çalıştırıyor. Bazı aile sağlığı merkezleri daha büyük olabilir ama 2 hekim 2 sağlık çalışanı olduğu yerde ne izolasyon şartı olabilir ne de bir karantina ortamı. Bu kişiler kendilerini de koruyamayacaklar. Hizmetin devamlılığı nasıl sağlanacak? Şimdi siz aile hekimliğini ne kadar gözünüzde canlandırabilirsiniz? Ben size anlatayım. Biz en gidilmeyene gideniz. Yani bazı yerlerde başvurulacak sağlık kurumu sadece aile hekimi. Yani her yer İstanbul gibi Ankara gibi değil. Büyükşehir gibi değil. Biz orada büyük bir özveriyle hizmet veriyoruz. Uzun zamandır desteklenmemiz gerektiğini, eksiklerimiz olduğunu dile getiriyoruz. Koruyucu hekimliğin en büyük sahiplenicisiyken, ülkenin sağlıklı geleceğinin garantisi iken görmezden geliniyoruz. Şimdi birden bire aile hekiminize gidin, en neden onlar olduk birden. O zaman bizim bu konuda da korunmamız lazım” dedi.

“Şu dönemde öğrenciler bize gelmesin”

Sezen, mevcut okul sağlığı tarama programının ertelenmesi talebi hakkında ise “Millî Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın imzaladığı bir protokol var. Okul döneminde her yıl biz öğrencileri genel bir taramadan geçiriyoruz. Ancak şu dönemde, gerekmedikçe sağlık kuruluşlarına başvurmayın dediğimiz bir dönemde, öğrencilerin bizlere gelmesini doğru bulmuyoruz. Gençler taşıyıcı ve bulaştırıcı da olabilir. Evlerindeki bir yaşlıya da bulaştırabilir. Şimdi okullar tatil edildi ve bu dönemde gidip muayene olun gibi yönlendirmeler olabilir ki oluyor da, bunun önüne geçmek için bu açıklamayı yaptık” ifadelerini kullandı.