Uyku fizyolojisi

-
Aa
+
a
a
a

Uyuduğumuzda bedenimizde neler oluyor? Uykunun aşamaları neler? Uyumadan yaşayabilir miyiz, ne kadar uyumalıyız, uykuyu önemli kılan şey ne? Açık Bilinç’te Prof. Ertan Yurdakoş ile Uyku-Rüyalar serisinin altıncısı...

Uyku fizyolojisi
 

Uyku fizyolojisi

podcast servisi: iTunes / RSS

Antik Yunan'da uykuyu, yeraltında yaşadığı varsayılan, Gece tanrısı Nyx ile Karanlık tanrısı Erebus'un oğlu Hypnos temsil ediyor.

Hypnos'un üç oğlundan Morpheus ise, rüyalar dünyasının tanrısı olarak biliniyor.

Uyku, eski çağlardan beri insanlığın ilgisini çekmiş bir konu.

— / —

Son yıllarda, uykunun ve rüyaların fizyolojisi ve nörobilimi konusunda büyük ilerlemeler kaydedildi.

Artık, eski dönemlerde olduğu gibi, uykuyu bir tür geçici ölüm (var olmama), rüyalarıysa bir tür geçici delilik hali olarak kavramsallaştırmıyoruz.

Bu alandaki belki en önemli bilimsel bulgu, şu: 

Uyuduğumuzda bedenimiz, motoru kapatılan bir otomobil gibi davranmıyor, pasif bir hale geçmiyor.

Tam tersine, uykunun içinde düzenli döngüler ve rüya gördüğümüz dönemleri de içeren, beynin çok aktif olduğu aşamalar var.

— / —

Uyku en temel olarak iki kategoride anlaşılabilir:

1. Yavaş dalga ("non-rem") uykusu.

2. "REM" (hızlı göz hareketleri) uykusu.

Bu aşamalar, yaklaşık 90 dakikalık döngülerle uykumuz boyunca yineleniyor.

— / —

Uykuya, yavaş dalga uykusuyla başlıyoruz. 

Beden ısımız ve enerji tüketimimiz düşüyor.

Kan basıncı, kalp atışı ve solunum yaklaşık %30 azalıyor.

Bedenimizi hareket ettirebiliyoruz (örneğin uykuda yan dönüyoruz) ama beyin faaliyetlerimiz yavaşlıyor.

Varlığı 1950'lerde kanıtlanan REM ("Rapid Eye Movements") uykusundaysa, bedenimiz geçici bir felç durumunda olduğu gibi hareket edemez hale gelir ("atoni") ama gözlerimiz göz kapaklarımız kapalı olduğu halde sağa sola oynar.

Bu sebeple, her 90 dakikalık döngüde yaklaşık 5-30 dk. arası oluşan REM uykusuna "paradoksal uyku" da denir.

Uyandığımızda hatırladığımız rüyaları genellikle bu REM uykusu döneminde görürüz.

REM döneminde beynimiz, zor bir matematik problemi çözen uyanık bir insan beyni kadar aktiftir. 

Enerji tüketimi üst düzeydedir.

Yavaş dalga uykusunda da rüya görülür ama bunlar daha kısa, daha az görsel, daha az canlı rüyalardır.

REM uykusunda görülen rüyaların süresi uzundur; daha görsel, canlı ve duygu yükü yoğun, kimi zaman fantastik rüyalar bu döneme özgüdür.

Bütün canlıların uykuya ihtiyaç duyduğunu ve biz insanların hayatlarının yaklaşık üçte birini uyuyarak geçirdiğimi unutmayalım.

Yani 60 yaşındaki bir insan, yaklaşık 20 seneyi uykuda geçirmiş oluyor. Müthiş uzun bir süre.

Dolayısıyla uykunun önemli işlevleri olması çok makul.

— / —

Peki ama ne bu işlevler?

Niçin uyuyoruz? 

Uykunun bize ne faydası oluyor?

Uyumadan dinlensek yeterli olmaz mı?

Uyurken bir de rüya görüyor olmak neyin nesi?

Bütün bu soruları, bu hafta ve serinin ilerdeki bölümlerinde dönüp dolaşıp ziyaret edeceğiz.

— / —

Uykunun işlevi konusu özellikle ilginç.

Çünkü, yavaş-dalga uykusunun işlevi ne sorusuyla, REM uykusunun işlevi ne sorusunu ayrı ayrı ele almak gerekiyor.

Oradan da, rüyanın işlevi ne sorusuna geliyoruz.

Yani, niçin rüya görüyoruz? Rüyalarımızın bir anlamı var mı?

Rüya görmenin işlevi ve rüyaların anlamı/yorumlanması konularını, uyku bölümlerinin ardından ayrıntısıyla ele alacağız.

Ama şimdilik, REM uykusunun işlevi hakkında bir iki noktaya değineyim.

REM uykusu anne karnındaki bebeklerde bile gözlenebiliyor. 

Bebeklik ve çocuklukta, REM uykusunun süreleri daha uzun.

Yaşlandıkça, REM uykusunda geçirdiğimiz zaman azalıyor.

Yani, REM uykusunun bedensel ve bilişsel gelişimle ilgili bir yanı olsa gerek.

Genel olarak REM uykusunun, kas geliştirmek için fiziksel egzersiz yapmaya benzer bir şekilde, beyin gelişimine katkısı olduğu, rüyaların da zihinsel dünyamız için bir tür prova gibi görülebileceği düşünülüyor.

Öte yandan, bu nörobiyolojik görüş, "rüyalarımız, içerikleriyle, bize bir şey anlatıyor mu?" sorusuna yanıt vermiyor.

Rüyaların anlamı sorusu, daha çok Freud'dan gelen Psikanaliz geleneği içinde kendine yer buluyor.

Bu uyku/rüyalar serisinin böyle çok bölümlü olmasının bir nedeni de bu: 

Fizyologlar, nörobilimciler, psikanalistler, aynı konuya farklı açılardan ve çok farklı biçimlerde yaklaşıyorlar.

Dengeli bir özet verebilmek için, bütün bu farklı yaklaşımlara yer vermeye çalışacağız.

— / —

Bu akışta yararlandığım bilgileri benimle paylaşan konuğumuz fizyolog Prof. Ertan Yurdakoş'a teşekkür ederek bitireyim.

Detayları kendisi programda aktardı.

— / —

Haftaya, uyku sırasında görülen bozuklukları, nedenleri ve başka hastalıklara dair söyledikleriyle birlikte, Cerrahpaşa Üniversitesi'nden Prof. Derya Karadeniz ile konuşacağız.