Oruç Aruoba'yı anarken: Emre Ülker ve Harun Tekin ile söyleşi

-
Aa
+
a
a
a

Önceki hafta kaybettiğimiz yazar, şair, felsefeci, çevirmen ve radyocu Oruç Aruoba'yı, genç kuşaklar üzerinde bıraktığı izleri sürerek, Emre Ülker ve Harun Tekin ile birlikte andık.

Oruç Aruoba, düşün dünyamıza pek çok katkıda bulunmuş, çok yönlü bir fikir emekçisiydi.

Ardından yazılmış en hoş anma yazısını, Sevin Okyay kaleme almış: Başucu kitaplarımızın üstadı - K24

Bu yazıda sözü geçen "üç sliahşörler"den birisi, Oruç Aruoba. Diğer ikisi, Ömer Madra ve Enis Batur.

Anmamıza, yolları Oruç Aruoba'yla yirmili yaşlarında kesişmiş olan Harun Tekin ve Emre Ülker'in yanı sıra, kişisel anılarıyla Ömer Madra da katkıda bulunacak.

— / —

Oruç Aruoba'nın en çok ilgilendiği felsefeciler arasında David Hume, Ludwig Wittgenstein, ve Martin Heidegger sayılabilir.

Aruoba, Wittgenstein'ın ilk kitabı “Tractatus Logico-Philosophicus”u Almanca aslından çevirmiş, kitap 1985'de Metis Yayınları tarafından yayımlanmıştı.

Konuklarımızdan Emre Ülker, felsefe öğrenciliği zamanında sınıf arkadaşı Ege Madra'yla birlikte Oruç Aruoba ile bir Açık Radyo söyleşisi yapmış. 

Bu söyleşinin bir kaydı maalesef elimizde yok, ama Emre Ülker izlenimlerini programda bizlere aktaracak.

Öte yandan, Harun Tekin’in 1999'da Oruç Aruoba ile yine Açık Radyo'da yaptığı (ve kendisine zor ve güzel sorular yönelttiği) Vita Activa söyleşisinin metni ve kaydıysa, arşivde var; şuradan ulaşabilirsiniz: Oruç Aruoba'nın anısına: Harun Tekin'in hazırladığı 'Vita Activa' programına konuk olduğu bölüm

— / —

Bir başka Açık Radyo söyleşisinde, Oruç Aruoba, "felsefe öğrenilemez" diyor.

Felsefe gerçekten öğrenilemez (ya da öğretilemez) mi, burada Aruoba ne demek istemiş olabilir? 

Kendisi başlı başına bir felsefi önerme olan bu sözü de hep birlikte tartışacağız.

Oruç Aruoba'nın ardından, onun sesiyle: "Felsefe Öğrenilemez"

— / —

Son olarak belirtmek isterim, Oruç Aruoba 1980 askeri darbesinin hemen ardından kurulan YÖK'e karşı çıkan akademisyenlerden biriydi. 

O dönemde kaleme aldığı "Üniversitenin Ölümü" başlıklı yazı bugün de, maalesef, anlamlılığını koruyor.

— / —

Haftaya, birbirine bağlı üç bölümden oluşan yeni ve uzunca bir seriye başlıyoruz: 

1. Aşıların ve aşı karşıtlığının tarihçesi.

2. Komplo kuramlarına inanma eğiliminin bilişsel ve psikolojik nedenleri.

3. "Sahte haber" paradigmasının doğuşu, yükselişi ve günümüz medyasındaki rolü.

 

-----------------------------------------------------------------

Açık Bilinç: Bilim ve Felsefe Sohbetleri 

Salı sabahları, Açık Gazete içinde, 9:30-10:00

Twitter duyuruları: @acikbilinc 

Arşiv: http://acikradyo.com.tr/program/acik-bilinc

Spotify: https://open.spotify.com/show/300ZAm6Fr78JDl9TNRjkOl?si=aqjucZKQTgujHSFtZxFjhw