Koronavirüsün birleştirici gücü: Venezuela’da Maduro ve muhalefet protokol imzaladı

-
Aa
+
a
a
a

Korona Günleri’nde Selim Badur, önemli dergilerin geri çektiği yazıları ve çeşitli ülkelerden son gelişmeleri paylaştı. 

(5 Haziran 2020 tarihinde Açık Radyo’da Korona Günleri programında yayınlanmıştır.)

Ömer Madra: Günaydın Selim Badur, merhabalar.

Selim Badur: Günaydın, merhabalar.

Özdeş Özbay: Günaydın.

SB: Günaydın Özdeş. İç açıcı haberleri ben de korona açısından sürdüreyim istiyorsanız.

ÖM: Lütfen.

SB: Konuyla ilgili en ilginç gelişme dün gece yarısı önce Lancet, Lancet’ten 40 dakika sonra da New England Journal of Medicine (NEJM)’ den geldi; dün konuştuğumuz o ihtilaflı yazıları çektiler dergilerinden. 

ÖM: İkisi de çekti öyle mi?

SB: Evet; özetlersek eğer birincisinde klorokinin bir işe yaramadığı hatta zararlı olduğu, diğerinde ise tansiyon ilaçlarının zararlı olduğu konusunda iki yazıydı. Bu makaleler için verileri yazarlara sağlayan bir özel kuruluş vardı Surgisphere isimli, bu kuruluşun aslında çok sağlıklı olmayan verileri makaleleri yazanlara ilettiği anlaşıldı. Bu durumda her iki dergi yazıyı çektiler dergilerinden ve bunu ilan ettiler. Yaşananlar bana 1998 yılında Andrew Wagfield isimli bir İngiliz cerrahın öyküsünü anımsattı; kendisi Lancet’te bir makale yayınlamıştı ve kızamık aşısının ya da kızamık içeren aşıların otizme yol açtığını iddia eden bir makale idi. Bunu üzerine bütün otistik aileler ayağa kalktılar, kendisini bir halk kahramanı ilan ettiler. Hiç uzatmayayım ama o öykünün sonucunda Avrupa’da İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede aileler çocuklarına kızamık aşısı yaptırmadılar ve kızamık salgınları oldu. Aradan 2 yıl geçtikten sonra dergi Dr. Wagfield’in yazısını geri çekti. Şimdi bakıldığında 1998 yılının sayılarına, makalenin üzerinde kocaman kırmızı ‘retracted’ yazıyor. 

ÖM: Wagfield’in de mesleki hayatına son verildi galiba değil mi?

SB: Evet İngiltere’de doktorluk yapamıyor. Bu tür hatalar olmaması gereken hatalar, oluyor ve bunun zararları uzun yıllara yayılıyor. İşte Wagfield’in yazısı sonucu kızamık salgınları ortaya çıkması, aşı karşıtlığının buradan hareketle yayılması söz konusu oldu. Bu tür hatalar bilime, yapılan çalışmalara saygının azalmasında neden oluyor diye düşünüyorum. Neden böyle oluyor? Aslında biraz da acele ediyor dergiler, çünkü bilimin bir an önce paylaşılması, önceliğinin alınması filan lazım ama bu tarz acele etmeler sorun yaratıyor. 

Ben Afrika’dan bir iki haberle sürdüreyim, G20 ülkeleri 15 Nisan’da 73 gelişmekte olan ülkenin borçlarını ödemesini erteleyen bir karar aldı. Ancak aradan neredeyse 7-8 hafta geçiyor, hâlâ bu gelişmekte olan ülkeler altını imzalayacaklar ama 23 tanesi imzalamadı. Aslında baktığınız zaman Nijerya, Mısır, Angola ve Gana gibi ülkelerin devlet bütçelerinin neredeyse %30’u bu borcun ödenmesine gidiyormuş. Öyle ki son 10 yılda da borçlar ikiye katlandı, bakın Etiyopya’da %885, Zambiya’daki de %521 artmış bu borçlar. Buna rağmen bu erteleme kararında ne olduysa gelişmekte olan ülkeler biraz kuşkuyla yaklaşıyorlar. 

ÖÖ: Silinmesini talep ediyorlardı sanırım. 

SB: Evet yani imzalamıyorlar, itirazları var bu erteleme önerisine. Afrika’da 8 ülkede yapılan bir ankette ki 4017 kişi katılımcının %81’i yöneticilerinin pandemiyi alt edebileceklerine inanıyorlarmış. Böyle bir yayın çıktı. Yine Afrika’dan 2 ülkeden bilgi aktarayım, birisi Kamerun’dan; Kamerun’da 40 yıldır iktidarda Paul Biya, aylardır süren sessizliğini bozup ilk kez 19 Mayıs’ta televizyonlara çıkıp bir konuşma yaptı, ulusa sesleniş konuşması herhalde. Ülke 25 milyonluk bir ülke, 6.500 olgu var, 200 kadar da yaşamını yitiren kişi var. Önlemlerin çok geç alındığı ortada, böyle bir karamsar tablo, geleceğin ne olacağı Kamerun için bilinmiyor. Senegal’de ise 3.900 olgu ve 45 yaşamını yitiren Senegalli var. Alınan önlemlere karşı çıkan gösteriler gittikçe yayılıyor ve biraz da şiddetlenmekte bu gösteriler. 

ÖM: Önlemlere karşı öyle mi?

SB: Evet, hiç önlem alınmasın diyenler, özellikle kendisinin müzisyen yönünü biliyordum, Senegalli müzisyen Youssou N’Dour eski bakanmış aynı zamanda, ona ait bir RFM radyosu var, o radyo basılmış. Toplumu ve bu protestocuları yatıştırmak için müftünün konuşması oluyor, Senegalli Başkan Macky Sall 23 Mart’ta geceleri sokağa çıkma yasağı ve bölgelerarası seyahat yasağını ilan etmişti. Bu önlemleri haziran sonuna dek uzattığını söylüyorlar. Bir sorun da ilaçlar sokaklarda yürürken yanınıza yaklaşım “ilaç lazım mı abi?” diye soruyormuş. Hidroksiklorokini bu şekilde satıyorlar ve iş garipleşti. Özdeş sen Venezuela’yı ilgiyle izliyorsun, koronavirüsün birleştirici gücü ya da sürprizi artık nasıl tanımlarsan, yıllardan sonra ilk kez Nicolas Maduro ve muhalefet liderlerin Juan Guaido bir iş birliği yaptılar, bir protokol imzaladılar.

ÖÖ: Oho çok büyük bir gelişme!

ÖM: Bu hakikaten muazzam bir şey!

SB: Evet koronanın birleştirici gücü; diyorum size ben virüsleri seviyorum diye! Pandemi yavaş ilerliyor aslında, buna Venezuela’da şöyle tanımlıyorlarmış: “benzine, suya, elektriğe erişimin zor olduğu bir ülkede virüs de ancak yavaş ilerler zaten!”; ama olgu sayıları yavaş yavaş da artmakta. 3 Haziran’da olgu sayısı 1952 oldu ve 20 kayıp var ama bu anlaşma, yani başkan ve muhalefetin anlaşması başta Human Rights Watch olmak üzere birçok STK tarafından kuşkuyla karşılanıyormuş ve verilen rakamlarla ilgili “sansür var onun için biz gerçeği bilemiyoruz” diyorlar. Bu arada Maduro’nun desteği de kamuoyu yoklamalarında %9’lara düşmüş vaziyette. Oldukça az bir destek var. 

Fransa’da Fransız Bilim Akademisi ki 17 kişiden oluşuyor, 43 sayfalık bir rapor yayınladı, sonbahar için 4 senaryo yer alıyor raporda; salgının kontrol edildiği birinci model, ikincisi sadece bazı odaklarda salgının devam etmesi, üçüncüsü ülke çapında kısmen hafif seyreden salgın, dördüncüsü de daha şiddetle ve kritik aşamada olan bir yayılım. Bütün bunlar için alınan önlemleri, alınması gerekenleri ve yapılması gerekenleri yazıyorlar. Tek bir üye Jean-Laurent Casanovo ki bu ilginç bir kişidir, dünyada enfeksiyon hastalıklarına genetik yatkınlık konusunda çalışır, yani insanlarda örneğin tüberküloz, örneğin menenjite duyarlılığınızı, yatkınlığınızı belirleyen genleri ortaya koyan çalışmalar; bu incelemeler Cazanova’nın laboratuvarında yapılır. Türkiye’den de birçok örnek gider o merkeze. Önemli bir bilim insanı, kendisi çok daha sert önlemlerin alınmasını öneriyor: maske takmanın zorunlu olması gerektiğini söylüyor. 

Ülkelere ait sonuncu haberler de İsveç’ten, aslında salgının üstesinden gelemeyen tek Avrupa ülkesi yolunda ilerlemekte İsveç. İlk kez 3 Haziran sabahı radyolarda, artık İsveçlilerin her sabah dinlemeye, sesini duymaya alıştıkları Anders Tegnell “Kısıtlamalar yerine sadece önerilerle bu işin üstesinden gelebileceğimizi düşünmüştük ancak yanlış yaptık” diye bir şekilde itirafta ya da açıklamada bulundu. Kendisi bir epidemiyolog ve hükümetin baş danışmanı konumunda bir kişi.

ÖÖ: Evet “daha fazla şey yapmalıydık” demişti.

ÖM: Evet, Tuba Tekerek de bahsetmişti ‘Avrupa Ne Konuşuyor?’ programında bu Tegner’in durumunun sarsıntısından, yani tartışmalı olmasından. Demek ki böyle bir geri dönüş başladı sonunda. 

SB: Dünkü bilimsel çalışmalardan birinde, çeşitli proteomik ve metabolomik analizlerle Covid hastalarının serumlarında moleküler değişimler inceleniyor ve ‘bu değişimler izlenerek hastaları takip etmek mümkün mü?’ konusu gündeme geldi. 

Bir diğer çalışmada çocukların daha dirençli olduğu ama bulaştırıcı mı çocuklar? Bu konuda soru işaretleri var, bunlara belki önümüzdeki hafta bakarız. 

Ben şu yayınla bitireyim, ilk kez 20 Şubat – 18 Mart dönemini kapsayan ve ağır covid olgularının cinsiyete göre dağılımı, bu konuyu irdeleyen İtalya’nın Lombardiya bölgesinden çıkmıştı. 1591 gibi yüksek sayıda yoğun bakımda yatan hastanın %82’si erkek hasta idi ve bu konudailk bilgiler, pandeminin ilk günlerinde Çin’den de gelmişti. Neden erkeklerde daha çok görülüyor? Bu durum Çin yayınlarında erkeklerin daha fazla sigara içtikleri ile açıklanmıştı. Bu konu biraz daha bilimsel temele oturtuluyor, ve hormonlar açısından bir açıklama getiriliyor; erkek cinsiyet hormonlarının aslında koronavirüsün bağlandığı reseptörün ekspresyonunu, sayısını arttırdığı, bu nedenle özellikle prostat kanserinde kullanılan bir takım androjen süprese eden tedavi protokolleri uygulanan kişilerde koronavirüs riskinin ¼ azaldığının saptandığı bildiriliyor; kısacası hormonların, testesteron hormonlarının baskılanması sonucunda erkeklerde koronavirüs görülme olasılığı düşüyormuş. Bu belki de hormonlarla ve cinsiyetle ilintili olarak koronavirüsün cinsiyetler arası dağılımının nedenini oluşturabilir diye belirtiliyor. Burada sanıyorum durmam lazım, aslında Covid nedeniyle aksayan sağlık hizmetlerini küresel boyutta nelere yol açtığına değinecektim ve gelişmekte olan ülkelerdeki sağlık sorunlarına, özellikle aşılar konusundaki aksamalara Bill Gates’in 1,6 milyar dolarlık bir katkıda bulunduğunu söylemek isterim ama bunları herhalde önümüzdeki hafta başında konuşacağız.

ÖM: Önce Sağlık’ta ne var bugün?

SB: Önce Sağlık’ta bugün özel olarak çocuk psikolojisini konuşacağız Klinik Psikolog Ceyda Yılmaz Çetin’le birlikte, kendisi daha önce de Önce Sağlık programına konuk olmuştu: COVID-19 sürecinde çocuklara yaklaşım konusunda eğitici videolar hazırlayan bir psikolog. Onunla söyleşeceğiz, ilginç olacağını düşünüyorum çocuklar açısından. 

ÖM: Çok teşekkür ederim.

SB: Ben teşekkür ederim.

ÖÖ: Görüşmek üzere.

SB: İyi hafta sonları, pazartesi görüşürüz, sağ olun.