DEM Derneği: Sağır toplum ile işiten toplum arasında bir köprü

-
Aa
+
a
a
a

Sakat Muhabbet'te Alper Tolga Akkuş ve Elif Gamze Bozo, Damla İşeri Sunman ile DEM Derneği’ni ve sağır toplum ile işiten toplum arasında bir köprü oluşturulması üzerine gerçekleştirilen faaliyetler üzerine konuşuyorlar.

""
DEM Derneği: Sağır toplum ile işiten toplum arasında bir köprü
 

DEM Derneği: Sağır toplum ile işiten toplum arasında bir köprü

podcast servisi: iTunes / RSS

Elif Gamze Bozo: Merhaba, Açık Radyo’ya, Sakat Muhabbet’e, sağlamcı zihniyetin kör topal muhalifine hoş geldiniz, bugün 17 Nisan 2024 Çarşamba. Bu haftaki programımızı destekleyen İdil Yıldırım Arı’ya çok teşekkür ederek başlamak istiyoruz. Ben Elif Gamze Bozo.

Alper Tolga Akkuş: Ben Alper Tolga Akkuş. Bu haftaki konuya ve konuğa Açık Radyo Kolektifinden bir arkadaşımız sayesinde ulaştık. Gitaresk programını hazırlayıp sunan sevgili Gonca Açıkalın bana - bir ay oldu herhalde - mesaj atıp bugünkü konuğumuzu ve ilgili konuyu haber etmişti. Bu hafta Dem Derneği'ni konuşacağız. Dem Derneği'nden Damla İşeri Sunman bu haftaki konuğumuz. Onunla Dem Derneği’ni, Sağır Toplum ile İşiten Toplum arasındaki köprülerin bir şekilde yapılmasını konuşacağız. Damla Hanım hoş geldiniz Açık Radyo’ya, Sakat Muhabbet’e. Nasılsınız, iyi misiniz?

Damla İşeri Sunman: Merhabalar, hoş bulduk. Çok iyiyim. Sizler nasılsınız?

E.G.B.: Bizler de iyiyiz. Çok teşekkür ederiz. Öncelikle sizi tanıyalım Damla Hanım. Damla İşeri Sunman kimdir? Kendi öz geçmişinizi ve yaşamınızı biraz bizlerle paylaşır mısınız? Bir sakatlığınız bulunuyor ise de dinleyicilerimiz ile paylaşabilir misiniz?

D.İ.S.: Tabii ki, seve seve kısaca bahsedeyim. Üniversite mezuniyetinden sonra sivil topluma gönül vermiş ve sivil toplumda profesyonel hayatına devam eden birisiyim. Sivil toplumdaki hayatımın da çok büyük bir kısmı kendi demlendiğim, kurucularından biri olduğum Dem Derneği'nde geçti. Sorunuza sorunuzdaki kelimeyle cevap vereyim; benim veya yakın çevremde, yakın ailemde - artık çevre diyemem ama - herhangi bir sakatlığı bulunan kişi bulunmuyor. Ben tamamen bir aradalık halinin savunucusu olarak bu işe gönül vermiş biriyim.

DEM Derneği

A.T.A.: Şimdi bu DEM Derneği ile bir aradalık çok yakın şeyler galiba. Sizinle daha önce konuşmuştum, DEM Derneği’nin sitesine de bakmıştım. DEM Derneği’ni biraz açalım isterseniz. Ne zaman kuruldu, bugüne kadar neler yaptı ve tarihçesi hakkında bilgi verirseniz de seviniriz Damla Hanım?

D.İ.S.: Tabii ki. DEM Derneği, 17 Şubat 2014'te yani 10 yıl önce - bu yıl 10'uncu yılını kutluyor - kuruldu. Ben de naçizane bu derneğin kurucularından biriyim. Birazcık fikir önderi, liderliğini yapan, aslında mıknatıs görevi gören kurumdaki kişiyim ve hâlâ da böyleyim. DEM Derneği ne yapar, niye kuruldu, ne yapmaya çalışıyor? Dediğimiz gibi, bir aradalık hali burada çok önemli. Biz kutuplaşmış bir toplumda yaşıyoruz. O yüzden de bir aradalık halini çok önemsiyoruz. Bu sebeple, aslında zıtlık olarak tanımladığımız ve zıtlık olarak tanımladığımız için de kendi fanuslarımızdan çıkmadığımız bir dünyada nasıl farklılıklarla iletişim kurabileceğimizi kovalayan bir kafa yapısının ürünü DEM Derneği. İlk başta tabi bu çok soyut kalıyor bu kavramlar ve bu konuşmalar. Bunu nasıl somutlaştırırız deyince de çalışmalarına bundan 10 yıl önce, işiten toplum ile işitme engelli ve sağır toplumun bir arada olma halini nasıl savunabilir diye başladı ve bu şekilde de devam ediyor. Bu çatıda da bir sürü farklı çalışmaları var tabi.

A.T.A.: Ben sizinle konuştuğum zaman telefonda DEM Derneği’ni hiç duymadığımı söylemiştim Damla Hanım, hatırlarsanız. Elif ile de konuştum, o, cam kemik hastası ve işitme kaybı da olan birisi. O ise sizi tanıyormuş sizi yani DEM Derneği'ni. Elif, sen DEM Derneği ile tanışmanı anlat istersen biraz şimdi.



Sağır Kadın Hak Platformu


E.G.B.: Ben DEM Derneği ile aslında tesadüfen bir belgesel kanalında izleyerek tanıştım ve Sağır Kadın Hak projesi çok dikkatimi çekmişti. Oradaki verileri de çok güzel ifade ettiniz. Sağır kadınların şiddete uğraması, hak mücadelesi gibi alanlarla ilgili bir belgesel hazırlanmış ve sanırım şu an Eskişehir ayağıyla ilgili bir projeniz var. Ama bu projelerden bahsetmeden önce de şöyle bir paylaşım da yapalım Alper. Derneğin web adresi demdernek.org’a girdiğimizde hemen karşımıza Sağır Kadın Hak ile sağır ve işitme engelli kadınlar haklarını öğreniyor, platforma giriş için tıklayınız ibaresi çıkıyor. Buradan da bunu paylaşmış olalım. Sağır Kadın Hak Platformu hakkında birazcık bilgi paylaşabilir misiniz bizimle?

D.İ.S: Tabii ki, seve seve. DEM Derneği'nin son zamanlarda en çok kafasına taktığı meselelerden biri, kadın hareketiyle işitme engelli ve sağır hareketini bir araya getirmek. Sağır Kadın Hak da bunun ürünü. DEM Derneği aslında diyalog alanları yaratıyor ve diyalog alanlarında keşfettiği sorunlara, karşılaştığı sorunlara bir yandan da çözüm getirecek projeler ve programlar uygulamaya çalışıyor. Sağır Kadın Hak da bunun gibi, aslında kafa patlatmanın sonucunda ortaya çıktı. Sağır Kadın Hak ne? Aslında derdimiz şuydu; bir kadın hareketi var ve ben Mehter Takımı’na çok benzetiyorum Türkiye'de. İki ileri, bir geri giden ama güçlü bir kadın hareketi var Türkiye'de. Bir yandan da tırnak içinde kullanacağım, ‘engelli’ hareketi var, işitme engelli ve sağırları birazcık engelli hareketinden ayırıyorum - dili ve kültürel farklılıkları olduğu için. Bu iki hareketin birbiriyle konuşmadığı bir düzlemde Sağır Kadın Hak, bu iki hareketi birbiriyle konuşturabilir mi diye başladık ve aslında zaten kadın hareketinin ortaya koyduğu bilgilere erişilebilir kılan bir platform yarattık. Burası bir internet sitesi. Herkes yani sadece işitme engelli ve sağır kadınlar değil ama herkes buradaki açık bilgiden, erişilebilir bilgiden faydalanabilir. Ama tabii ki de odağına işitme engelli ve sağır kadınları aldı.

Burada şunu söylemekte fayda var bence; sağır ve işitme engelli kadınların problemlerinin birçoğu aslında kadın hareketinin altını çizdiği problemlerle aynı - problemler değişmiyor ama bilgiye erişimde öne çıkan engeller değişiyor aslında. O yüzden Sağır Kadın Hak, bilgiye erişimi arttırarak bunu kaldırmaya çalışıyor.

Bu bahsettiğiniz Eskişehir meselesinde de şu var; burası bir platform, burası bir internet sitesi. Herkes erişebiliyor ama biz de duymayan kalmasın aslında ifadesiyle, il il, Sağır Kadın Hak anlattığımız, internet sitesine, içeriklerine farkındalık kazandırdığımız atölyeler düzenliyoruz. Eskişehir de sıradaki atölyemize ev sahibi olacak şehir olarak. Yedincisini düzenliyoruz, bugüne kadar altı tane düzenlemiştik. Şimdi yedincisi yani Eskişehir yolda. Ay sonunda Eskişehir'deki sağır ve işitme engelli kadınlarla Sağır Kadın Hak çatısı altında bir araya geleceğiz.


A.T.A.: Bu bir web sitesi mi Damla Hanım, adresi var mı o sitenin?

D.İ.S.: Var tabii ki. Hem demdernek.org 'dan tıklayarak geçebilirsiniz internet sitesine, hem de ayrı sagirkadinhak.com adresinden de ulaşabilirsiniz. İçerisinde 54 tane erişilebilir video var.

A.T.A.: Platform dediğiniz aynı şey mi? Başka bir platforma giriş için tıklayınız diyor ya, o siteye mi gidiyor oradaki link?

D.İ.S.: Platform dememizin sebebindebirazcık eş anlamlı kullanmak istedik aslında, belki yanıltıcı olmuş olabilir. Evet, bir internet sitesi, bu platformun bir parçası ama bir de sahada bir araya geldiğimiz sağır ve işitme engelli kadınlar var bu internet sitesini yaygınlaştıran. Biz hep birlikte bir platformuz diye zikrettim burada.

A.T.A.: Bir de siz dediniz ya Mehter Takımı gibi, aslında kadın hareketi. Aklıma şu geldi; Ceddin Deden yerine Ceddin Nenen diye bir şey çıkarabiliriz aslında kadınlarla ilgili. Aklıma siz söyleyince geldi. Programın da ortalarına bir yere geldik. Bir müzik paylaşıyoruz her programın ortasında ve konuğumuzdan istiyoruz seçmesini. Siz hangi parçayı istiyorsunuz, ne dinleyelim bu hafta?

D.İ.S.: Çok zor bir karar. Hatta ilk metni ilettiğinizde de dedim, acaba hangi şarkıyı istemem uygun olur, ama sanırım istediğimizi seçebiliyoruz.

A.T.A.: Evet, evet. Açık Radyo'da her şey açık biliyorsunuz. Açık Radyo’yu biliyorsunuzdur, o yüzden kainatın her sesine açığız - siz ne istiyorsanız o olur bizim için.


D.İ.S.: O zaman bu kadar Sağır Kadın Hak konuşmuş iken - bir veri yok elimde ama -Sezen Aksu'nun “Ünzile” şarkısı olsun. Sözlerini de çok sevdiğim bir arkadaşımın anneannesinin yazdığı, Aysel Gürel'in yazdığı “Ünzile” şarkısını bence dinleyelim. Çünkü ben kadın hareketine çok fazla aktivist kazandırdığını düşünüyorum.

E.G.B.: Sakat Muhabbet devam ediyor. Bu haftaki konuğumuz Damla İşeri Sunman. Damla Hanım ile sağır topluluğun topluma entegre olabilmesi için faaliyetler yürüten DEM Derneği'nin çalışmalarına dair sohbet ediyoruz. Evet, web sitenizde birçok projeden bahsetmişsiniz ama biz sizden bu projeleri duymak ve paylaşmanızı isteriz yani mevcut olan, şu an devam eden ve bugüne kadar yaptığınız çalışmaları bizlerle paylaşırsanız çok mutlu oluruz.

A.T.A.: Özellikle DemGoodCoffee ile Koşar Adım Alt Yazıya vardı mesela benim dikkatimi çeken.



DemGoodCoffee , Türk İşaret Dili Pratik Kampları ve Koşar Adım Alt Yazıya

D.İ.S.:
Tabii ki ben sazı devralayım sizden, cevaplamaya çalışayım kısaca. DEM Derneği bir yandan diyalog alanları yaratmaya çalışıyor, bir yandan da çözümler üretmeye çalışıyor. DemGoodCoffee de aslında DEM Derneği'nin oluşturmaya çalıştığı, somutlaştırdığı en güzel diyalog alanlarından biri. Şu an devam etmiyor ama gönlümüzdeki yeri büyük. Çünkü şu anki örgütlenmemizin temelini DemGoodCoffee’ye borçluyuz. DemGoodCoffee; işitme engelli ve sağır bireylerin barista olarak işiten bireylerle birlikte çalıştığı, birlikte kahve yaptığı, birlikte aslında ürettiği bir kahve dükkanı idi. İki sene boyunca - 2016 - 2018 yılları arasında yanlış hatırlamıyorsam - aktif kalan bir projeydi ve birçok kişinin aslında iletişim kurmasına sebep oldu. O yüzden DemGoodCoffee’nin yeri bizde çok çok ayrı.


Bu diyalog alanlarımızdan bir örnekti aslında şu an verdiğim. Bunun gibi diyalog alanlarıyla – atıyorum - Türk İşaret Dili Pratik Kampları yaptık. Diyalog alanı olarak işaret dili eğitimi verdik. Aşkını Başka Dilde Anlat ve benzeri bir sürü bir aradalık halini somutlaştıran konseptiyle etkinlik düzenledik aslında. Bunların sonunda da farklı, Sağ Kadın Hak gibi farklı projeler ortaya çıktı.


Bunlardan bir diğeri de şu an çok fazla ön plana çıkarmaya çalıştığımız Koşar Adım Alt Yazıya yani bir alt yazı savunuculuğu çalışması. Biz işitme engelli ve sağır bireyler, işiten bireyler aynı anda, aynı sinema salonunda, aynı televizyon karşısında, aynı filme, aynı diziye, ama daha çok aynı filme gidiyoruz. Çünkü filmlerde çok büyük bir eksik var. Aynı filme bakmak için bir savunuculuk kampanyası başlattık ve son iki yılda en azından iyi örnekleri çoğalttığımız bir noktaya geldik. Bergen, bizimle birlikte bunu savunanlar ile Türkiye'de sinemada ayrıntılı alt yazıyla sinemada gösterilen, tüm Türkiye'de sinemada gösterilen ilk film oldu mesela ve şu an farklı örneklerini de görüyoruz. O yüzden Koşar Adım Alt Yazıya meselesi hem bizler için çok önemli, hem de araştırmayla desteklediğimiz bir iş. Dilerseniz derneğin internet sitesinden araştırma raporumuza bakıp Türkiye'deki durumun fotoğrafına siz de tanık olabilirsiniz diyeyim.

A.T.A.: Şimdi mesela, Sakat Muhabbet bir radyo programı. Sağır toplumun duyması imkansız tabii işitme engeli olduğu için ama biz programın tüm sohbetini web sitesine alıyoruz. Bu yeterli midir? Ayrıntılı alt yazı dediğiniz için soruyorum aslında. Daha başka ne yapmak lazım? Bu programın içeriğini, radyo programının içeriğini sağır toplum nasıl elde edebilir? Bu konuda var mı bir detay bilginiz sizin?


D.İ.S.: Ayrıntılı alt yazı tabi filmlerde olan bir şey çünkü görsel ögelerin betimlendiği yani bir radyo programında görsel bir öge olmadığı için ayrıntılı alt yazı olmasını beklemeyin. Ama tam erişilebilirlik için bunu tabii toplumun kendisine sorup geri dönüşlerini almak lazım. İşaret diliyle de olması daha erişilebilir kılar tabii ki – bu, filmler için de geçerli bu arada.

A.T.A.: Peki şu var mı, aklıma geldi şimdi - metni işaret diline çeviren bir uygulama var mı dünyada? Şimdi aklıma geliyor sorular da o yüzden soruyorum çünkü sağır toplum. Ben de Mersin'de tanıştım, çok kopuklar yani diğer sakatlıklardan kopuklar, kendi başlarınalar. Onu ben keşfetmiştim ve tercümanlarına sormuştum. Tercümanları Mersin'de yakın arkadaşım ve o da, ‘Alper, sağırlar başka sakatlarla bir araya gelmezler’ demişti, bu da dikkatimi çekmişti. Onları da katmak gerekiyor. Ne yapılabilir? Mesela biz metni çıkartıyoruz. O metni işaret diline çevirmek için bir uygulama var mı ya da nasıl yapılabilir? Bunun bir çözümü var mı Damla Hanım?



Engelsiz Çeviri

D.İ.S.: Var, tabii ki var. Sizin de arkadaşınızın olduğu gibi Türkiye'de bir sürü işaret dili tercümanı var. Bunu aslında sesli veya yazılı olarak verdiğinizde herhangi bir işaret dili tercümanı bunu çevirebilir ve internet sitesine yerleştirebilirsiniz. Bu tabi daha manuel, daha meşakkatli bir yol. Ama biliyorsunuz, yapay zeka gelişiyor, farklı teknolojik gelişmeler oluyor. Şu an tam anlamıyla net bir çeviri örneği alamasak da Eskişehir'de engelsiz çeviri diye internet sitesindeki metinleri otomatik olarak avatarla yani gerçek bir insanla değil de aşağıda yer alan bir avatarla metinlerinizi işaret diline çeviren bir uygulama var. Hatta mesela Odunpazarı Belediyesi bunu kendi internet sitesinde kullanıyor örnek vermek gerekirse. Gelişmeye açık ama gelişmesi de denenmesine ve uygulanmasına bağlı bir platform orası da. Dilerseniz deneyebilirsiniz engelsiz çeviriyi.

A.T.A.: Heyecan verici, benim hiç bilmediğim şeylerdi. Sakat Muhabbet’te bir buçuk yıldır bunun iletişimini yapıyoruz, biz bilmiyoruz. Demek ki yeni yeni biliniyor ve heyecan verici şeyler. Çok sağolun bilgi için. Şimdi ben sizinle ilk görüştüğümde - Gonca Açıkalın telefonunuzu vermişti - konuşmuştuk, siz demiştiniz ki DEM Derneği aslında sağırlıkla bağıntılı ama başka alanlara da geçecek. Onlara geçme durumu nedir? Yani bu bir aradalık durumu sadece sağırlıkla değil, başka alanlara da yansıyacak diye anlamıştım ben onu. Doğru mu anlamıştım? Onu açabilir miyiz bu noktada?

D.İ.S.: Tabii ki, çok doğru anlamışsınız, çok da güzel ifade ettiniz, teşekkür ederim. DEM Derneği farklılıklar arasında diyalog alanları için kuruldu. Bu sebeple de sağırlık ve işitme engellilik ile ilgili başlamış olsa da ve 10 yıldır bu alanda devam ediyor olsa da bundan sonra genel kurulun kararı, içerisindeki örgütlenmenin kararıyla rotasını değiştirebilir. Bununla ilgili çalışmalar derneğin içerisinde var. Farklı sesler var ama ne zaman ve hangi temayla devam edeceğine dair bir şey söylemem bence dernekteki arkadaşlarıma haksızlık olur.

E.G.B.: Evet, Sakal Muhabbet’te bu hafta zıtlıklar arasında diyalog alanları inşa etmek üzere yola çıkan ve bu yolda sağır toplum ile işiten toplum arasındaki köprüyü inşa etmeye dair faaliyetler yürüten DEM Derneği'nden Damla İşeri Sunman’ı konuk ettik. Damla Hanım çok teşekkür ederiz Sakat Muhabbet’e konuk olduğunuz için, bize vakit ayırdığınız için. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Amy Biehl’in Hikâyesi

D.İ.S.: Ben teşekkür ederim beni davet ettiğiniz için, burada bir arada olduğumuz için. Son olarak DEM Derneği'nin kurulmasında bizi çok etkileyen bir hikâyeyle kapatmak isterim sizler için de uygun olursa.

Bu hikâye Amy adında (Amy Biehl) Amerikalı, Güney Afrika'da, Cape Town'da öğrenci olan ve Gugulethu adında bir şehrin dışındaki bir alana gidip orada aktivist olarak sorumluluk alırken taşlanarak öldürülen bir kıza ait. Amy, Güney Afrika'da Amerikalı bir aktivist, genç bir kadın ve bu genç kadın ırkçılık sebebiyle taşlanarak bir mahalle ortasında öldürülüyor. Amy'yi öldüren dört kişi bu işten ceza alıyor ama yaklaşık 5 - 10 sene sonra - net hatırlamıyorum hikâyeyi ama - afla dışarı çıkıyorlar. Amy'nin annesi ve babası, ailesi ırkçılığa karşı gençleri güçlendirmek ve ırkçılıktan uzaklaştırmak için bir vakıf kuruyorlar ve kızlarının katillerinden ikisi şu an o vakıfta çalışıyor. O yüzden bir ailenin, bir annenin ve babanın kızını öldüren nefreti kişilere değil de aslında onlara işlenen düşünceye vermesi ve onları affetmesi. Benim dünyadaki tüm karşıt düşünceli insanları aynı masaya oturtabileceğimize dair umudumu hep besliyor. Bu 1990'ların başından bir hikaye. Hala belki çok şey değişmiş değil dünyanın birçok yanında ama zıtlıklar arasındaki muhabbeti sağlıyor olma yolunda atılan her adımın değerli olduğunu düşünüyorum.


E.G.B.: Çok etkileyici bir hikâye yalnız. Çok teşekkür ederiz Damla Hanım, sizinle irtibata geçmek de isterim ayrıca.

D.İ.S.: Tabii ki çok çok sevinirim, buradayım. Bu ara farklı projelerdeydim ama bitiyor. Birazcık daha DEM Derneği'ne yoğunlaştığım bir dönem olacak.

E.G.B.: Ankara’ya yolunuz düşerse birebir görüşmek isterim sizinle.

D.İ.S.: Tabii ki, seve seve, mutlaka bir irtibat kurarız.

A.T.A.: Damla Hanım siz neredesiniz şu anda yazlıkta? Şu an Elif Kuşadası’nda çünkü, o da yazlıkta.

D.İ.S.: Gerçekten mi? O zaman yakınız, ben de Sivrihisar tarafındayım.

E.G.B.: Aaa, bana çok yakınsınız.

A.T.A.: Ankara'ya gerek yok, görüşün yani. Ben telefon numaralarını şimdi atıyorum size, orada görüşürsünüz.

E.G.B.: Çok isterim görüşmek.

D.İ.S.: Ben de çok isterim. Şu an bir rapor yazıyorum, ondan sonra, raporum biter bitmez haberleşelim eğer buradaysanız bir süre daha. Ben bir hafta daha buradayım gibi duruyor.

E.G.B.: Ben pazar günü dönüş yapacağım.

A.T.A.: Şimdi 17 Nisan’daydı ya program, siz buluşun, fotoğraf gönderin, ben de radyoya göndereyim, buluştular gibisinden bir güzellik yaparız.

E.G.B.: Aaa çok güzel olur.



‘Hayalet Engel Grubu: İşitme Engelliler ve Sağırlar’

A.T.A.: Çok güzel denk geldi. Bir önceki programda kör anneleri konuşmuştuk, ortopedik engelliler hep göz önündeler. Hep biz konuşuluyoruz ama sağırlar körler gene bir nebze daha iyi - hiç konuşulmuyor, onu bir çözümlemek lazım. Zaten DEM Derneği de bununla alakalı girdi işin içine diye düşünüyorum ben bir yandan da.

D.İ.S.: Evet aynen öyle. Ben şunu diyorum işitme engelli ve sağır bireylere. Yani öyle bir tırnak içinde engel grubu ki sokakta yanından geçtiğinizde eğer iletişim kurmazsanız bunu anlayabileceğiniz bir denklemde değil. O yüzden de ben hayalet engel grubu diyorum işitme engelli ve sağır bireylere. Ancak iletişimle bu keşfedilebilir ve iletişim kurulabilir, anlaşılabilir bir durum. Sağırlık ve işitme engellilik birbirinden çok farklı. Bir taraf işaret diliyle iletişim kuruyor, bir taraf aslında çok düzgün bir Türkçeyle de iletişim kurabilir. Aynı kefeye koyuyoruz ama dertler birbirinden başka olabiliyor.

A.T.A.: Damla Hanım, çok çok teşekkür ediyorum konuk olduğunuz için. Bu hafta Damla İşeri Sunman idi konuğumuz DEM Derneği’nden. Gonca Açıkalın, Damla Hanım’a ulaşmamı sağlamıştı, ona da bir teşekkür. İdil Yıldırım Arı destekçimiz idi, ona da bir teşekkür. Bu hafta Açık Radyo'nun bu yayın döneminin son programında karşınızdaydık. Bir daha ki yayın döneminde görüşmek üzere diyorum, hoşça kalın.

E.G.B.: Görüşmek üzere.