Avdan Platformu’nun kömür madenine karşı başlattığı mücadele devam ediyor.
change.org/AvdandaMadeneHayir adresinde kampanya yürüten Avdan Platformu’nun kömür madenine karşı başlattığı mücadele devam ediyor. Toprağını savunan 75 yaşındaki Hatice Teyze yargılanıyor. Davanın ilk duruşması geçtiğimiz Salı günü görüldü ve Hatice Teyze ifadesinde, “İki kamyon geldi. Kepçe geldi. Tarlayı kazmak istediler, karşı çıktım. Kendilerine şirketin yetkililerinin gelmesini söyledim. İki mühendis geldi. Toplam beş kişi oldular. Ben tek başımaydım. Beş kişiye nasıl vururum? Vurmadım, aramızda münakaşa oldu. Elimde sopa yoktu. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum,” dedi. Savcı, Hatice Teyze hakkında beş yıla kadar hapis cezası alması yönünde mütalaa verdi, duruşma 28 Mayıs 2024’e ertelendi. Yaşam haklarını, topraklarını savunan Avdanlıların kampanyası change.org/AvdandaMadeneHayir adresinde.
'Kanuna Aykırı JES'e Hayır!'
Defne Öztürk, “Geleceğimiz ve Yaşamımız için, Kanuna Aykırı Jeotermal Enerji Santrallerine Hayır!” diyerek change.org/AlamutaDokunma adresinde bir imza kampanyası başlattı. “Aydın’da sulama alanı ve tarım arazisi vasfındaki arazilerimize hukuksuz şekilde Jeotermal Enerji Santrali planlanıyor. Türkiye'nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı; dağlarından yağ, ovalarından bal akan Aydın, jeotermal projeleriyle cehenneme çevriliyor. Var olan jeotermaller, halihazırda incirimizi, zeytinimizi yok ediyor, kanser vakalarının büyük bir artış göstermesine neden olurken, şimdi yenileri Akçay/Bozdoğan Havzası’na açılmak isteniyor. Bu proje gerçekleşirse tesisin 25 kilometre çevresine kadar yaşayan Nazilli, Yenipazar, Bozdoğan ilçeleri ve bu ilçelerin köylerinde hepimiz memleketimizi terk etmek zorunda kalacağız. Planlanan jeotermal projesi, Çevre Düzeni Planı’nda ‘Sulama Alanı ve Tarım Arazisi’ olarak işaretlenmiş alanlar içerisinde kalmakta. ÇED dosyasında yer üstündeki dere ve akarsular, su kaynakları belirtilmemiş, harita üzerinde gösterilmemiş ve projeden ne şekilde etkilenecekleri açıklanmadı,” ifadelerini kullanan kampanyacı, “Jeotermal enerji santralleri, birinci sınıf tarım alanlarına ve birinci sınıf sulama alanlarına yapılamaz. Bir avuç patronun kâr ve para hırsı yüzünden Alamut Köylüleri olarak canımız pahasına da olsa yaşamımıza ve yarınlarımıza sahip çıkacağımızı ve bölgemizde açılmak istenen JES kuyuları ve enerji santrallerinin kurulmasına izin vermeyeceğimizi ve sonuna kadar mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyor, ülkemizde yaşayan tüm duyarlı insanlarımızı bizlere destek olmaya davet ediyoruz,” dediler. Kampanya change.org/AlamutaDokunma adresinde.
Gençler iklim dostu kentler istiyor
‘İklim Dostu Kentler İçin İklim Dostu Adaylar İstiyoruz’ diyen Geleceğe Dönüş ekibi, change.org/iklimdostukentlerveadaylar adresinde bir kampanya başlattı. Ekip, “2023, resmi kayıtların tutulmaya başlandığı günden beri yaşanan en sıcak yıl olarak tarihe geçti. Şiddetli yağışlar, kuraklık, sıcak hava dalgaları, sel felaketleri ve orman yangınları dünyanın dört bir köşesinde etkisini gösterirken, ülkemiz de bu sorunlar yüzünden son yıllarda olduğu gibi bu yıl da büyük kayıplar yaşadı. İklim değişikliği, gezegenimizin tamamında etkili olan küresel bir sorun. Bu küresel sorunla ülkeler düzeyinde mücadele etmenin yanı sıra, kentler düzeyinde mücadele de hayati bir önem taşıyor. Çünkü küresel ölçekte sera gazı salımlarının %70’inden fazlası kentlerden kaynaklanıyor. Ülkemizde yaklaşık 58 milyon kişi yoğun kent olarak sınıflandırılan ve toplam yüzölçümünün sadece %1,6'sını oluşturan yerleşim yerlerinde yaşıyor. Kentlerimiz iklim değişikliğinden hem etkileniyor, hem de iklim değişikliğinin derinleşmesinde büyük rol oynuyor. Gençler olarak yerel seçimlerine yaklaşırken, tüm siyasi partilerin belediye başkan adaylarını ‘İklim Dostu Kentler’ oluşturmak için harekete geçmeye davet ediyoruz,” diyorlar. Kampanya change.org/iklimdostukentlerveadaylar adresinde.
‘İzmir'in nükleer atıkları bertaraf edilsin!’
Begüm Kaya, change.org/NükleerAtıkTemizlensin adresinde İzmir’deki nükleer atıkların bertaraf edilmesi için bir kampanya başlattı. “İzmirliler yıllardır Gaziemir'deki nükleer atığa maruz kalıyor. Gaziemir’deki kurşun döküm fabrikası arazisine gömülü radyoaktif atıklar ve ağır metaller yıllardır suyumuza, toprağımıza karıştı, halkta çeşitli sağlık problemlerine yol açtı. 2007’de Avrupa’dan gelen üç kamyon kadar nükleer atık gümrükten geçerek, İzmir ili Gaziemir ilçesindeki 70 dönümlük kurşun döküm fabrikasına getirildi. Yaklaşık beş yıl boyunca atıklar fabrikada işlendi. Çalışanların ve çevre halkın sağlığının etkilenmesi sonucu durumun ortaya çıkmasının ardından, atıklar fabrika bahçesine gömüldü. 17 yıldır bölgede hiçbir bertaraf çalışması yapılmamış olup, çevre ve halk etkilenmeye devam ediyor. Bölge halkında günümüze kadar kanser ve daha birçok hastalık oranının artış gözlendiği belirtiliyor. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından çalışmaların Haziran 2024’te tamamlanacağını belirtildi. Fakat sahada kayda değer bir çalışma yapılmamış olup, halk 17 yılda temizlenemeyen atıkların dört ay içinde temizlenmesinin mümkün olmayacağı kanısında,” açıklamasında bulundu. Kampanya change.org/NükleerAtıkTemizlensin adresinde