ABD ve Kanada’da yaşayan bazı kuş çeşitlerine verilen tarihi isimler yarattıkları tartışmalar nedeniyle değiştirilecek.
ABD ve Kanada’da yaşayan bazı kuş çeşitlerine verilen tarihi isimler yarattıkları tartışmalar nedeniyle değiştirilecek. Buna göre 80 kuş cinsi yeniden adlandırılacak. Bu kuşlardan bazıları ırkçı geçmişleri ile hatırlanan kişilerin isimlerini taşıyordu. Amerikan Kuş Bilimi Topluluğu, bu değişikliğin kuş izleme hobisi olanlar için daha katılımcı bir ortam oluşturma amacı taşıdığını duyurdu. Topluluğun direktörü olan Judith Scarl'a göre, isim koyma toplantılarının 1800’lü yıllarda dışa kapalı yapıldığını ve çoğu zaman da ırkçılık, kadını aşağı gören fikirlerle gölgeleniyordu. Bu kapsamda 19. yüzyılda yaşamış bir doğa bilimci olan Alexander Wilson’un ismi verilen bir bülbül ve çulluk türünün adı değiştirilecek. Yine benzer şekilde Amerikan İç Savaşı döneminde ayrılıkçı Konfederasyon Generali John P. McCown’nın ismi verilen bir kuş daha 2020’de yeniden adlandırılmıştı. Topluluk, kuş isimlerinin artık yeni bir komite tarafından gözden geçirilerek kayıt altına alınacağını duyurdu. Yapılan açıklamada, oluşturulacak komitenin farklı toplum kesimlerinden uzmanları barındıracağı kaydedildi.
Akdeniz’e Nefes Projesi
Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Deniz ekosistemlerinin korunması ve denizel kaynakların daha iyi yönetilmesi amacıyla Antalya‘nın Kaş ilçesinde ‘Akdeniz’e Nefes Projesi’ hayata geçirildi. Denizlerin akciğerleri olarak görülen deniz çayırları ekosistemini korumak için başlatılan proje kapsamında deniz biyoçeşitliliği açısından Doğu Akdeniz’deki önemli noktalardan biri olan Kaş’ta kurulan ekolojik şamandıra sistemi, deniz çayırlarına en çok zarar veren uygulamalardan biri olan tekne demirlemelerinin önüne geçecek. Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarım İlçe Müdürlüğü ve Kaş Kaymakamlığı, HSBC bankası ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) işbirliğiyle gerçekleşen Akdeniz’e Nefes Projesi kapsamında, uzun dönemli bilimsel izleme çalışmaları ve teknik değerlendirmelerle belirlenen alanlara 100 ekolojik şamandıra yerleştirildi. Projeyle sadece doğanın ya da denizel biyoçeşitliliğin değil, yerel balıkçıların, değerlerin, kültürün ve ekonominin korunması da hedefleniyor.
Bodrum barajlarında su seviyesi dibi gördü
Turizm merkezi Bodrum'da ilçeyi besleyen Mumcular ve Geyik barajlarında su seviyesi dibi gördü. Bunun üzerine her iki barajdan bir süre önce su alımı durduruldu ve ardından da kapatıldı. Kente alternatif olarak yer altı su kuyularından su tahsisi sağlanmaya başlandı. Talebin karşılanması için başta Sazköy, Çamköy ve yarımadanın çeşitli noktalarında ek sondajlarla su kuyuları açılmaya başlandı. Açılan kuyuların yer altı su kaynaklarını olumsuz etkileyeceğini söyleyen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "Bodrum'a içme suyu sağlayan üç kaynaktan biri yer altı suyu kuyuları. Geyik ve Mumcular barajları tamamen kurumuştu ve şu anda Bodrum'a içme suyu temin eden tek kaynak içme suyu kuyular. Geçtiğimiz yıllarda 150 kadar kuyu söz konusuydu bunlardan, 50 tanesi kurudu. Son dönemde 20 ilave kuyu açılarak 120 civarında kuyu Bodrum'a içme suyu temin etmeye çalışıyor," dedi. Açılan kuyularla ilçedeki içme suyu ihtiyacının en fazla %40'ının karşılanabileceğini dile getiren Doç. Dr. Özçelik, "Kuraklığın devam etmesi durumunda gittikçe bu oran aşağı düşecek. Bodrum yarımadasında yer altı suları oldukça aşağıda, ileride sorun olmaması için güvenli çekimin sürdürülmesi lazım. Bu hususta yarımada genelinde belediyemiz, bu bölgedeki yerleşimlerde geçirimsiz yüzeyleri geçirimli hale getirerek, yağış sularının yer altı sularına sızmasını sağlamalı ve sonucunda yer altı su tablasının yukarı çıkmasını sağlayacak. Buna benzer tedbirlerin alınması gerekiyor," dedi. Doç. Dr. Özçelik, "İlave su kuyuları açılması demek, buradaki iletilen su miktarının artacağı anlamına gelmiyor, yer altı suyu çekiliyor. Bu da yer altı suyu tablasının düşmesine neden oluyor. Yer altı suyu tablasının çekilmesi tarımsal aktiviteleri olumsuz etkileyecek. 2024’te de yağışların olumsuz geçmesi durumunda, bölge için olumsuz koşullar devam edecek. Acil durum eylem planı kapsamında tüm kurumlar bir araya gelerek, Bodrum için alternatif çözüm önerilerini değerlendirmemiz lazım. Mevcut barajların korunaklılığının sağlanması, su teminin sağlanması, Bodrum'a içme suyu temin eden iletim hatlarındaki patlakların önüne geçilmesi, diğer taraftan da kayıp kaçakların önlenmesi daha sonra deniz suyu arıtılması ve yağmur suyu hasadı da bunlara ilave tedbirler olarak gündeme gelecek,” diye konuştu.
Marmara Denizi hala 20 derece
Marmara Denizi'nde yüzey sıcaklığı Kasım ayında hala 20 derece civarında seyrediyor. Deniz yüzey sıcaklığındaki artış, müsilaj sorununu tekrar gündeme getirebilir. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı da bu oranın deniz derinlerinde de yüksek olduğuna dikkat çekti. Sarı, ayrıca yaz döneminin kurak olduğuna dikkat çekerek tüm dünyada deniz suyu sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaştığını belirtti. Sonbahar mevsiminin de kurak geçtiğini hatırlatan Sarı, yağışların az olmasına dikkat çekti.