Unut(tur)ulan Üsküdar ve Üsküdarlılar

-
Aa
+
a
a
a

Deniz Gündoğan İbrişim, Metropolitika'da Mehmet Fatih Uslu ve Sevengül Sönmez ile unut(tur)ulan Üsküdar ve Üsküdarlıları konuştu.

Bilinmeyen Üsküdar
 

Bilinmeyen Üsküdar

podcast servisi: iTunes / RSS

Semtlerin hakikatine romanlar, öyküler, şiirler sadece ayna tutmuyor veya tablo sunmuyor. Edebiyat devinen, dönüşen, bir semtin çoğu kez unutulan ve unutturulan geçmişi, dile dökülemeyen, göze hemen görülemeyen yanlarıyla da bizi buluşturuyor. İstanbul’da Anadolu yakasının en büyük Ermeni mezarlığının Üsküdar’da bulunması ve burada yaşayanların kültürel mirası hakkında neler biliyoruz? Geçen yüzyılda, Silahtar Bahçeleri’nden İcadiye’ye, Ermeni mezarlığından Yeni Dersane sokağın alt yanına kadar uzanan kocaman bir yaşam alanına dair neleri hatırlıyoruz? Bugünden geçmişe, on dokuzuncu yüzyıla baktığımızda Üsküdar’da bambaşka hayatlar, mekânlar, ritüeller, okullar, kültür ve edebiyat insanları vardı. Sokak adlarından kalan kimi aileler, bazıları sadece anılarda anlatılan yaşantılar ve Üsküdarlıları Mehmet Fatih Uslu ve Sevengül Sönmez anlattı.

Mehmet Fatih Uslu, Zabel Yesayan’dan Bedros Turyan ve Dikran Çırakyan’a değin önemli kültür ve edebiyat insanlarına, eserlerine ve Üsküdar temsillerine değinirken Üsküdar’a yeniden başka bir gözle bakmayı öneriyor. 

Örneğin Ermenice edebiyatın en güçlü kalemlerinden Zabel Yesayan 1878’de Üsküdar’da doğmuştur. Gençlik yıllarını Üsküdar’da geçirmiştir. Çocukluk hikâyelerini Silahtarın Bahçeleri adlı otobiyografik çalışmasında anlatmış ve yaşamı boyunca Üsküdar’dan hep hayranlıkla bahsetmiştir. Novellası Son Kadeh’te (Verçin Pajagı) Üsküdar’ı yeniden hayalimizde kurmaya başlıyoruz. 1922 yılında tefrika edilen Sürgün Ruhum ise anlatıcı-ressam Emma’nın bir nisan günü, Üsküdar’da büyüdüğü eve dönmesiyle başlıyor. Anlatıcının, uzun süredir uzak kaldığı baba evinin etrafındaki tabiatı tasviri yeni açan çiceklerin, kokusu, bostanların hışırtısı bize Üsküdar’da sürgün yaşamanın, bambaşka derin halini gösteriyor.

Sevengül Sönmez, Halide Edip Adıvar’ın Üsküdar’ından başlıyor ve Bağlarbaşı’ndan Üsküdar Meydanı’na inen Selamsız Caddesi’ndeki kiliseleri, okulları, bağları, konakları, sokaklarda yapılan panayırları anlatıyor. Aynı zamanda mahallenin imar edilmesinde büyük emeği geçen ve şimdi çok söz edilmeyen Ermeniler hakkında bilgi veriyor. Üsküdar’ı konuşarak adeta hafızanın katmanlarını soyduk.