Antakya Koruma Amaçlı İmar Planı kimin için neyi korumayı amaçlıyor?

-
Aa
+
a
a
a

Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, Avukat Dr. Fevzi Özlüer ve Avukat Ecevit Alkan ile halkının katılımının sağlanmadığı, büyük ölçüde yıkılmış ve dümdüz edilmiş bir kent olan Antakya için yapılmış 'Koruma Amaçlı İmar Planı' kim için neyi korumayı amaçlıyor sorusunu ele alıyorlar.

""
Antakya Koruma Amaçlı İmar Planı kimin için neyi korumayı amaçlıyor?
 

Antakya Koruma Amaçlı İmar Planı kimin için neyi korumayı amaçlıyor?

podcast servisi: iTunes / RSS

6 Şubat depremlerinde Hatay’ın Antakya ilçesinde çok büyük yıkım yaşandı. Ardından enkaz kaldırma çalışmaları ve hasarlı binaların yıkımı akabinde ortaya neredeyse tamamen boş alanlardan oluşan bir şehir çıktı. Şehrin %80’e yakınının yıkılmış olduğu tahmin ediliyor. Çok sayıda vatandaşını hayatını kaybettiği, evlerin işyerlerinin, tarihi alanların ve miras varlıklarının ortadan kalktığı bir yer için yapılan ve koruma amaçlı revizyon planları başlığını taşıyan planlar onaylanarak 11 Haziran 2024’te askıya çıktı.



Antakya’nın tarihi kent merkezini ve yakın çevresini kapsayan bu planlarla ilgili Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası eleştiri ve itirazlarını yaptılar. Vurgu yapılan konuların başında plan hazırlık ve ardından itiraz sürecine vatandaş ve paydaşların katılımının gözetilmemiş olması geliyor. Askıya çıkış tarihi Bayram tatiline rast gelmişti ve zaten itiraz süresi 15 gün gibi çok kısa tutulmuştu. TMMOB Hatay Mimarlar Odası şubesi, planlarla ilgili yaptıkları itirazda “Talebimiz...” diyorlardı, “...herkesin erişimine açık, süreci koordine edecek bir Planlama Ofisi”nin kurulması, planların yerel yönetimlerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin aktif katılımıyla yürütülecek kapsayıcı, katılımcı ve şeffaf olabilmesi için oluşturulacak halk meclisi ve kent konseyinin karar vericiler olacağı yeni bir planlama sürecinin oluşturulmasıdır.” Oda, sonuç olarak planların iptal edilmesini talep etti. Planlar konusunda bir bildiri yayınlayan ICOMOS Türkiye de, “İnsan-mekân-yaşam birlikteliğinin ve bağının güçlendirilerek yeniden oluşturulmasının büyük önem taşıdığı bu gibi afet alanlarında başta yerel halk olmak üzere, tüm paydaşların bir araya geldiği, somut ve somut olmayan kültürel mirasla birlikte tüm hakların korunduğu, şeffaf, katılımcı, demokratik, uzlaşmaya dayalı bir ortak karar verme ortam ve sürecinin sağlanması gereklidir,” dedi.



Plan hazırlık süreci, tam da burada söylenenlerin sağlanması için kullanılabilirdi; neredeyse yapıların ve geçici barınma alanları dışında yaşayanlarının hiç kalmadığı bir kentte, tarihi merkez için bir koruma amaçlı imar planından bahsediyoruz. Böylesi afet geçirmiş, büyük bir acı, travma ve kaybın yaşandığı bir kent için mevcut plan yaklaşımlarından farklı bir yaklaşım ve kavramsallaştırma üzerine inşa edilen bir çalışmaydı beklenilen; insanı, yaşantı pratikleri ve mekanın hafıza bütünlüğünün yerinde korunarak her bir kentlinin katılımı ile yeniden inşa edildiği bir onarım-yapım ve iyileşme süreci idi beklenilen.  

Konuklarımız Avukat Dr. Fevzi Özlüer ve Avukat Ecevit Alkan ile halkının katılımının sağlanmadığı, büyük ölçüde yıkılmış ve dümdüz edilmiş bir kent olan Antakya için yapılmış Koruma Amaçlı İmar Planı kim için neyi korumayı amaçlıyor sorusunu ele alıyoruz.