Bilinen ilk kadın şairden ilhamla: Moero Fanzin

-
Aa
+
a
a
a

Hikâyenin Her Hâli'nde bu hafta, Moero Fanzin’in mutfak ekibini ağırlıyoruz. Ece Eldek, Fatma Nur Türk, Selcan Peksan ve Sevinç Çalhanoğlu ile yaptığımız söyleşide fanzinin ortaya çıkış hikâyesini ve çok daha fazlasını konuştuk.

Moero Fanzin'i ekibinden dinliyoruz
 

Moero Fanzin'i ekibinden dinliyoruz

podcast servisi: iTunes / RSS

Moero Fanzin* üyelerinin şiir yazan bir kadın kolektifi olarak bir araya gelmeleri Covid-19 döneminin öncesine denk geliyor. Fanzine ismini veren Moero M.Ö. 4. Yüzyılda yaşamış, bilinen ilk Bizanslı kadın şairin adı. Şairin eserlerinden çok azı günümüze ulaşmış olsa da Moero Fanzin’in kurucuları onun sesini, ritmini günümüze güncelin ruhunu da gözeterek taşımak için özenle ve büyük bir adanmışlıkla çalışıyor. Matbu dergi geleneğinden çıkarak çevrimiçi platformu seçmelerini biraz da Covid-19 sürecinin getirdiği kısıtlamalarla tercih ettiklerini anlatan üyeler, şiirleri kadar şiirlerinin çağrıştırdığı görselleri ve renkleri de internet sitelerine taşıyor.

Fanzinin yolculuğu bir soruyla başlamış: “Konvansyonel şiirin dışında şiir yazan kadınlar bir araya gelse ve birlikte bir maceraya başlasa nasıl olur?” Bu soruyu 2019’da soran Fatma Nur Türk, fikrini önce Selcan Peksen ile paylaşmış. Kolektifin genişlemesiyle ve bir WhatsApp grubu üzerinden iki yılda oluşturulan “harç” ve uyumlanma süreci sonrasında fanzini oluşturmaya adım adım yaklaşmışlar. Birbirlerini şair olarak 160. Kilometre, Kontra ve Cin Ayşe platformlarında paylaştıkları şiirler üzerinden tanıyan bu beş kadın, arkadaşlıkları üzerinden değil şiirleri üzerinden bağ kuran bir grup olduklarını sohbetimiz boyunca farklı şekillerde hatırlattı. Şiirleri üzerinden bağ kuran ve buluşan kadınların Moero’nun adı altında buluşmaları tüm sürece ayrı bir sihir katıyor.

Fanzinin ilk dosya konusu “Şifa Şiir” ülkede artarda çıkan yangınlar sonrası karar verdikleri bir dosya ismi olmuş. Dosyanın okuyucularla buluşması ise Covid-19 sürecine denk gelmiş. Sevinç, “Healing Poetry”nin Türkçesine karar vermek bile bir süreçti” diyor. İlk dosyanın getirdiği endişeyle karışık heyecan sonrası dosya konuları adeta “kucaklarına düşmüş” ekibin. İkinci Dosya Başlığı “Gelecek”, Üçüncü dosya başlığı “Ev”, Dördüncü Dosya başlığı “Tehlike”, Beşinci dosya başlığı ise “Haz” olmuş. Henüz pandemi başlamadan şifa konusuna çekilmeleri olsun, “Gelecek” sayısında sessizleştirilen Ortadoğulu kadın şairlere ses vermek olsun (Fatma Nur Türk: Şiir Yazarak Geleceği Riske Atmak), okuyuculara kolektif olarak sezgileriyle geleceği görebilen şairler olduğunu gösteriyor Moero Fanzin ekibinin. Şiir yazmak kadar okumanın da şifalandırdığını belirten beş kadın şair sonu gelmeyen ağır gündeme inat “dilimizi iyileştirmek, gündemi iyileştirmek, ruhumuzu iyileştirmek” için üretmeye ve birlikte düşünmeye devam ediyor. Her şiir yazma serüvenin “kendine ait bir odada” başladığını hatırlatan Ece, yazarak şifalanmanın ve kadınların sezgisellikleriyle buluşmanın o özel alanı yaratmaya cesaret etmekle mümkün olduğunu da hatırlatıyor okuyuculara.

Son dosyalarında “Şifa”dan başlayarak “Haz”a veya hazsızlığa ulaştıkları noktada kolektif bir şiirle de birlikte üretmenin ve paylaşmanın hazzına da dokunuyorlar ekip olarak.

ortak şiirin adı, konvansiyonelin dışında, kendine ait odalardan çıkarak Google Docs’un kullanıcıları buluşturan arayüzünde oyuncu ve adeta kafa tutan bir sesle Moero Fanzin’in dilini netleştiriyor. Twitter’dan çıktıkları dosya davetleriyle de kendi diline şekil vermeye cesaret eden kadınları bu platforma davet ediyorlar. Üzerinde çok konuşup düşündükleri ve titizlikle karar verdikleri bir seçim sürecinden sonra şiirler, çeviriler, yazılar ve görsellerle buluşup tamamlanıyor Moero Fanzin.

Altıncı dosya başlığını ve içeriğini heyecanla beklerken rastgele bir şiir seçip güne başlamayı da ihmal etmiyorum. Moero Fanzin iyi ki var! Her bir şiir “zamansız zamana” açıyor okuyucuları. Ve izole odalar gizli arka kapılardan birbirine bağlanıyor.

Moero Mutfak Ekibi:

Fatma Nur Türk, Ankara doğumlu şair. Bursa’da yaşıyor, eğitimci. İlk kitabı Kargo Kültü 2016’da, ikinci kitabı Lady Papa 2021’de 160. Kilometre yayınlarından çıktı. Ted Hughes’un Cave Birds yapıtını Mağara Kuşları adıyla (160. Kilometre, 2021) dilimize kazandırdı. 2018’ten bu yana Emily Dickinson şiirlerini çeviriyor. Peyderpey yayınlanan bu çeviriler 160. Kilometre’den kitaplaşacak.

Selcan Peksan, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışıyor. Mağara Vardır (160. Kilometre Yayınları, 2015); İnsandan Sonra (Nod Yayınları, 2020) ve Bitki Kökleri, İnsan Avı (Everest Yayınları, 2021) adlı üç şiir kitabının yanında, Çalışmanın Evrimi ve İşin Sonu (İmge Kitabevi Yayınları, 2021) adlı bir inceleme kitabı yayımlanmıştır. Şu anda doktora sonrası araştırması için Paris'te yaşıyor.

Anita Sezgener, 1971’de İstanbul’da doğdu. Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu. Şiirleri, yazıları, söyleşileri, çevirileri dergilerde yer aldı. Anne Carson’dan Kısa Konuşmalar, Jennifer Martenson’dan Xq 28 1 ve Raymond Federman’dan Dolaptaki Ses kitaplarının çevirmeni. Kadınların görünürlük projesi olarak, 2008’den bu yana 15 sayı çıkaran kültür-sanat-edebiyat fanzini Cin Ayşe’nin de cin editörü. Yaklaşık 20 yıldır arketipsel şeysiler çiziyor. 2017’den bu yana Alina’nın annesi. Şiir kitapları: Pusu Bilici (Norgunk, 2008); Taşlık (Yasakmeyve, 2011); Hafif Zehirler (Pan, 2012); Normalia (NOD, 2014); Çok Sesi (Heterotopya, 2015); Tikkun Olam: Walter Benjamin Şiirleri (NOD, 2017); Nabız Kayıt (NOD, 2020).

Ece Eldek, Ankara doğumlu, İstanbul’da yaşıyor. Kavramsal sanatçı ve şair olarak çalışmalar yapan Ece Eldek, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım bölümünde eğitim gördü. Mezuniyetinden bu yana yurtiçi ve yurtdışında çeşitli sergilere, bienallere katıldı. Şiirleri, Ayık Kayık isimli kitabında ve mamama isimli chap-book’unda yayımlandı. Sanatsal üretimlerinin yanı sıra, Toz Artist Run Space ve Herhâl isimli sanatçı inisiyatiflerinin kurucularından biri olmuştur.

Sevinç Çalhanoğlu, Brooklyn’de yaşıyor. Geçen yıl iki kitabı yayımlandı: İngilizceye çevrilen ve Bored Wolves yayınlarından çıkan A Promenade at Home adlı kitabını Can Yayınları’ndan çıkan Gezintide Bir Ev izledi. Geçtiğimiz bahar, İKSV’nin desteklediği Misafir Sanatçı Programıyla 3 ay Paris’teydi. Vaktinin çoğu şu sıralar çocuklarla ve printmakingle geçiyor. Şu anda gerçekleşmekte olan İstanbul Bienali’nin “Şiir Hattı ayağında” şiirleri yer alıyor.

* Henüz yolu kesişmeyenler için Moero Fanzin’i göze ve ruha hitap eden internet sitesinden ve Instagram ve Twitter mecralarından takip edebilirsiniz.