İnsanlık için yol ayrımı: Kuraklık bir nesilde %29 arttı

-
Aa
+
a
a
a

Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, kuraklığı yönetmek konusunda insanlık "bir yol ayrımında". Krizin etkilerini azaltmak için "acil olarak, elimizden gelen her aracı kullanarak" mücadele etmememiz gerekiyor.

Kurumuş bir gölün tabanında ölü balık
İnsanlık için yol ayrımı: Kuraklık bir nesilde %29 arttı
 

İnsanlık için yol ayrımı: Kuraklık bir nesilde %29 arttı

podcast servisi: iTunes / RSS

UNCDD’nin 196 üyesinden temsilcilerin katılımıyla düzenlediği kuraklık odaklı COP15 Zirvesi 9-20 Mayıs arasında Fildişi Sahili’nde düzenleniyor. Konferansın. sonlanmasından önce karar alıcıları desteklemek için hazırlanan kuraklık raporunda şu önemli notlar var:

  • 2000 yılından bu yana kuraklıkların sayısı ve süresi %29 arttı
  • Kuraklık, doğal afetlerin %yüzde 15'ini oluşturuyor. Bugüne kadar kayda geçen en büyük insani zarar, 1970-2019 yılları arasında yaklaşık 650 bin kişinin kuraklık nedeniyle yaşamını yitirmesiydi.
  • 1998'den 2017'ye kadar kuraklıklar, dünya çapında yaklaşık 124 milyar dolarlık ekonomik kayba neden oldu.
  • 2022'de 2,3 milyardan fazla insan su stresiyle karşı karşıya; yaklaşık 160 milyon çocuk şiddetli ve uzun süreli kuraklığa maruz kalıyor
  • 2000-2019 döneminde 1,4 milyardan fazla insan kuraklıktan etkilendi. Bu, kuraklığı selden sonra insanları en fazla etkileyen ikinci felaket haline getiriyor.
  • 70'i Doğu Afrika'da olmak üzere Afrika kıtası 134 kuraklık vakasıyla diğer tüm kıtalardan daha sık kuraklığa maruz kaldı
  • Avustralya’da Binyıl Kuraklığının bir sonucu olarak, 2002-2010 döneminde toplam tarımsal verimlilik yüzde 18 azaldı.
2020-2022 arasında kuraklıktan etkilenen bölgeler arasında Türkiye’nin doğu ve güney doğusu da yer alıyor. 2020-2022 arasında kuraklıktan etkilenen bölgeler arasında Türkiye’nin doğu ve güney doğusu da yer alıyor. 
  • Su taşıma yükünün - özellikle kurak alanlarda - orantısız bir şekilde kadınlara (yüzde 72) ve kız çocuklarına (yüzde 9) düşmesi kadınların kalori alımının yüzde 40'ını su taşımaya harcamasına neden oluyor
  • 2020 ve 2021’de Güney Amerika kıtasında kuraklık, mahsul verimi dalgalanmalarına ve düşük verime neden oldu .
  • Angola'da, tarımsal Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın yüzde 31,4'ünü oluşturan besi hayvanlarının yüzde 40'ından fazlası şu anda kuraklığa maruz kalıyor. Öngörülen iklim koşullarında bu oranın yüzde 70'e yükselmesi bekleniyor
Küresel kuraklık kırılganlığı endeksi, 2022- Renkler koyulaştıkça kırılganlık artıyor. Sarı bölgeler doğal çölleri temsil ediyorKüresel kuraklık kırılganlığı endeksi, 2022- Renkler koyulaştıkça kırılganlık artıyor. Sarı bölgeler doğal çölleri temsil ediyor. 

Daha hızlı eyleme geçilmezse:

  • 2030 yılına kadar 700 milyon insan kuraklık nedeniyle yerinden edileceği,
  • 2040 yılına kadar her dört çocuktan birinin aşırı su sıkıntısı olan bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor,
  • 2050 yılına kadar, kuraklıklar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebilir. Bugün su kıtlığının her yıl en az bir ay yaşandığı bölgelerde 3,6 milyar insan yaşıyor. Önlem alınmazsa 2050 yılına kadar bu sayı 4,8 ila 5,7 milyar arasında olacak.
  • Büyük ölçüde su kıtlığı, azalan mahsul verimliliği, deniz seviyesinin yükselmesi ve aşırı nüfus gibi diğer faktörlerle birlikte kuraklık nedeniyle 2050 yılına kadar 216 milyona kadar insan göç etmek zorunda kalabilir.
  • Avrupa Birliği'nde ve Birleşik Krallık’ta yapılan hesaplamalar, kuraklıktan kaynaklanan yıllık kayıpların şu anda 9 milyar euro civarında olduğu ve anlamlı bir iklim eylemi olmazsa bunun 65 milyar euro'nun üzerine çıkacağını tahmin ediyor.

Hasat’ın diğer haberleri

Büyükçekmece Gölü alarm veriyor

Büyükçekmece Gölü'nü saran yosun tabakası gün geçtikçe artmasıyla ilgili Demirören Haber Ajansı’nın paylaştığı görüntüler üzerine ulusal basında yapılan haberlerde uzmanlar gölün etrafındaki betonlaşma, kirlilik yükünün artması ve hava sıcaklıklarındakli artışla birlikte yosun oluşumunun arttığını söylüyor. Gölde oksijen seviyesinin gerilediğini belirten uzmanlar kirliliğin engellenmesi gerektiğini belirtiyor.

Devasa karbon bombaları

Fosil yakıt şirketleri yakın vadeli dev genişleme planlarını ortaya koyan İngiliz The Guardian gazetesi imzalı bir araştırmaya göre, şirketler önümüzdeki yedi yıl içinde 192 milyar varil fosil yakıt üretecek projelerle Çin'in on yıllık toplam salımına eşdeğer karbon salımına sebep olacak. Çin bugün toplam karbon salımı sıralamalarında dünyada birinci sırada.

Orta Doğu, Rusya ve ABD’den şirketlerin başı çektiği projelerin toplam 646 Gigaton CO2 salımına sebep olarak dünyanın bütün karbon bütçesini tüketeceği ön görülüyor. Bu yüzden projeler karbon bombaları adıyla anılıyor. Haberde karbon bombaları ömrü boyunca en az 1 milyar ton CO2 salımı yapan projeler olarak tanımlanıyor.

Halihazırda rekor kar açıklayan en büyük fosil yakıt şirketleri önümüzdeki 10 yılda bu projeler için günde 103 milyon dolar harcamayı planladığı belirtiliyor.

COP26’da gezegenin yaşanabilir geleceği için taahhütlerde bulunan hükümetler ABD, Kanada, Birleşik Krallık gibi ülkeler bu projeleri destekliyor.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra, Nisan ayında yayımlanan bir analiz dünyanın en büyük 20 petrol ve gaz şirketinin 2030'un sonuna kadar yeni petrol ve gaz projelerine 932 milyar dolar harcama yolunda olduğunu buldu.

Haberde, ‘Dünyayı fosil yakıtların pençesinden kurtarmaksa, devasa sübvansiyonlar nedeniyle daha zorlaşıyor. Yılda 7 milyon insanı öldüren hava kirliliği gibi etkileri dahil edildiğinde, bu yakıtların gerçek maliyetlerinden çok daha ucuza sunulduğu görülüyor. G20 ekonomileri, 2009 yılında bu sübvansiyonları aşamalı olarak kaldırma sözü vermesine rağmen bugüne kadar pek bir başarı sağlanamadı.’ deniliyor.

Yangınlara yakınlık kanser ve tümör riskini artırıyor

McGill Üniversitesi'nden yapılan yeni bir araştırma, orman yangınlarına maruz kalan insanlarda akciğer kanseri ve beyin tümörüne daha sık rastlandığını buldu. 20 yıl boyunca iki milyondan fazla Kanadalıyı izleyen çalışma, orman yangınlarına yakınlığın kanser riskini nasıl etkileyebileceğini inceleyen ilk çalışma.

The Lancet Planetary Health'de yayımlanan çalışma, son 10 yıldır orman yangınlarına 50 kilometre mesafede yaşayan insanlarda, daha uzakta yaşayan insanlara kıyasla beyin tümörünün yüzde 10; akciğer kanserinin yüzde 4,9 daha yüksek görüldüğünü buldu.

İklim kriziyle, orman yangınlarının yaygınlığının ve şiddetinin arttığı ve süresinin uzadığı tahmin ediliyor.

Orman yangınları tipik olarak her yıl benzer bölgelerde meydana geliyor ve sonuç olarak yakın bölgelerde yaşayan topluluklar kronik olarak kanserojen orman yangını kirleticilerine maruz kalabiliyor.

Orman yangınları havaya ek olarak su, toprak ve iç ortamları da kirletiyor. Yangının yanması durduktan kısa bir süre sonra bazı kirleticiler normal konsantrasyonlarına dönerken, ağır metaller ve hidrokarbonlar dahil olmak üzere diğer kimyasallar çevrede uzun süre kalabiliyor.

Rüzgar plastik atıkları sudan daha hızlı taşıyor

Plastik parçaları sadece suda ya da karada değil aynı zamanda havada. Küçük plastik parçacıkları okyanus akıntıları ve nehirler yoluyla Kuzey Kutbu, Antarktika hatta okyanus derinliklerine bile ulaşıyor. Yeni bir çalışma, rüzgarın bu parçacıkları çok uzak mesafelere ve sudan çok daha hızlı taşıyabildiğini gösteriyor.

Plastikler atmosferde, herhangi bir başlangıç noktasından gezegenin en uzak köşesine sadece birkaç gün içinde taşınabiliyor.

Nature Reviews Earth and Environment dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma bugün, yılda 0.013 ila 25 milyon ton mikro ve nanoplastiğin, okyanus havası, kar, deniz serpintisi ve sis gibi atmosfer olayları aracılığıyla binlerce kilometreye kadar taşındığını; bu süreçte ülkeler, kıtalar ve okyanuslar geçtiğini buldu.

İngiltere hanelerde geri dönüşüm oranı hedefini tutturamadı

The Guardian’ın haberine göre İngiltere'de geri dönüşüm oranları düşüyor ve hükümet 2020 yılına kadar hanelerden kaynaklanan atıkların yüzde 50'sini geri dönüştürme hedefini tutturamadı.

İngiltere'de hane halkı geri dönüşüm oranları 2019'da yüzde 46'dan 2020'de yüzde 44'e düştü. Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı, pandemi nedeniyle bazı bölgelerde toplamalarda aksaklıklar yaşandığını açıkladı.

Veda

Geçtiğimiz haftalarda Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’nda çevre temelli hak mücadelesinin seslerinden biri olan İbrahim Yalçın’ı kaybettik.

Yalçın’ın Afşin Elbistan A Termik Santraline iki yeni ünite yapılması için ÇED süreci kapsamında yapılan halkın katılımı toplantısı sonrasında yaptığımız kısa söyleşi Hasat’ın son bölümünde Açık Radyo programımızda.

Yalçın’ın konuğumuz olduğu ilgili Hasat bölümü için buraya gidebilirsiniz.