“Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi başladı

-
Aa
+
a
a
a

“Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi kapsamında, insan ve çevre sağlığı alanında çalışan sivil toplum örgütleri ve sivil inisiyatifler sağlıklı bir gelecek için güç birliği yapmak üzere bir araya geldi.

İnsan ve çevre sağlığı alanında çalışan sivil toplum örgütleri ve sivil inisiyatifler, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği‘nin, Zehirsiz Sofralar Platformu işbirliği ile yürüttüğü “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi kapsamında sağlıklı bir gelecek için güç birliği yapmak üzere bir araya geldi. Zehirsiz Sofralar Platformu tarafından düzenlenen basın toplantısı ile Zehirsiz Kentler Kampanyası başlatıldı. Kampanyada, belediyelerden en geç 2025 yılına kadar herbisitlerin (ot zehiri) tamamen sonlandırılmasına, 2030 yılına kadar diğer tüm pestisit ve biyosidal ürün kullanımının %50 azaltılmasına, 2040 yılına kadar tamamen sonlandırılmasına dair taahhütte bulunmaları ve bu kapsamda katılımcı bir stratejik eylem planı oluşturmaları talep ediliyor. Pestisitler ve biyosidal ürünlerin zararları hakkında toplumda farkındalık yaratmak, zehirsiz kentlerin mümkün olduğu ve bununla ilgili ekolojik ve doğa dostu alternatiflerin varlığı ve uygulanabilirliği konusunda belediyelerin teşvik edilmesi de kampanyanın amaçları arasında yer alıyor. Zehirsiz Sofralar Platformu ve kampanyayı destekleyen diğer sivil toplum örgütleri ve sivil inisiyatifler, zehirsiz kentler için birlikte mücadele ederek; kampanyayı okulların, üniversitelerin, kent konseylerinin, spor kulüplerinin ve yerel basının gündemine taşımaya karar verdi. Paydaşlar ayrıca, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, taleplerini bütün yerel yönetimler ağında yaygınlaştırmak için de kampanyacılık, savunuculuk ve lobicilik faaliyetlerinde bulunacak. Platform, belediyeler ile birlikte yurttaşları da zehirsiz kentler için harekete geçmeye ve katılımcı olmaya çağırıyor. Yurttaşlar, kampanyaya imza vererek destek olmanın yanı sıra, “Zehirsiz Kentlere Doğru” kararlı bir adım atmaları için belediyelerin söz vermesini talep eden dilekçeler ile sağlıklı bir çevrede yaşama haklarını savunmuş olacaklar.

Japonya İdari ve Düzenleyici Reform eski bakanı Taro Kono, Bloomberg News ile yaptığı röportajda, Japonya’nın 2050 karbon nötr olma hedefine ulaşmak ve enerji geçişinde küresel liderliği savunmak için yenilenebilir enerjiye yatırımı hızlandırması gerektiğini söyledi. Kono bu ayın başında, Ticaret Bakanlığı’nın daha fazla yenilenebilir enerji benimseme konusundaki isteksizliğinin, Japonya’yı “bu gezegendeki herkesin” gerisinde kalma riskiyle karşı karşıya bıraktığını ifade etmişti.Kono, “2050 yılına kadar karbon nötr hale gelmeye çalışıyorsak, yenilenebilir enerji miktarını artırmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi, “Doğru yaparsak, kömür ve petrolün aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasında herhangi bir sorun görmüyorum. Doğalgazın da eninde sonunda aşamalı olarak kaldırılması gerekecek” diye ekledi.

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Avrupa‘da kalan tek yerli halk olan Samilere mensup Ren geyiği çobanları, kar örtüsünün yerini alan buz yüzünden geyiklerinin yiyecek bulamadığı ve bazılarının liken peşinde, sürüden kaçarak kilometrelerce güneye gittiğini açıkladı. Finlandiya ve İsveç‘in kuzeyindeki ormanlık bölgelerinde ren geyiklerini takip etmek zorunda kalan çobanlar, bazı yerlerde helikopterle dahi arama çalışmalarını sürdürüyor. Norveç sınırına yakın İsveç‘in en kuzeyindeki kasaba olan Kiruna’dan bir ren geyiği çobanı olan Lars-Anders Kuhmunen, “Bu yeni karın bir adı yok” dedi: “Ne olduğunu bilmiyorum. Normalde mart ayında gelen erken “tjaevi” (kazmanın zor olduğu sert kar)  gibi. Kışlar şimdi daha sıcak ve yağmur yağıyor, ardından hava birden soğuyunca ıslak zemin buzlu hale geliyor. Ren geyikleri bunları kazıp likenleri yiyemiyor.” Bu hafta Science Dergisi‘nde yayımlanan makaleye göre, Kuzey Kutbu daha önce inanıldığı gibi dünyanın geri kalanının iki değil, dört ila 10 kat daha hızlı ısınıyor . İsveç, Finlandiya, Norveç ve Rusya olmak üzere dört ülkenin bir kısmına yayılan ve üç denizle çevrili bir bölge olan Sápmi’de bu yıl temmuz ayında yüzyıldan daha uzun süredir görülen en yüksek sıcaklık, 33.6 derece olarak kaydedildi. Bu donma-çözülme ve kar üzerine yağmur olayları, Kuzey Kutbu‘nda doğal olarak zaman zaman meydana gelse de, bunların sıklığı ve ölçeğinin giderek arttığına dikkat çekiliyor. Fin araştırmacı Jouko Kumpula “Bu tür kışlar daha önce genelde 30 yılda bir yaşanırdı. Ancak görünüşe göre devam eden iklim değişikliği nedeniyle muhtemelen giderek daha yaygın hale geliyor” diye konuştu. 

Indyturk’te Furvah Shah’ın aktarımına göre, karbon salımlarının azaltılmasını sağlamak için yük gemilerini denizde sürükleyen dev uçurtmalar denenecek. 500 metrekarelik uçurtmalardan ilki, tam kullanıma sunulmadan önce 6 aylık denemeler için ocakta, 154 metre uzunluğundaki Ville de Bordeaux adlı bir gemiye Atlantik Okyanusu boyunca yapacağı ticaret yolculuğunda yardımcı olacak. "SeaWing" isimli uçurtmalar, yakıt kullanımını ve sera gazı salımlarını yüzde 20 azaltacağı umuduyla Fransız teknoloji şirketi Airseas tarafından geliştirildi. SeaWing, deniz yolculuklarında ticari gemileri çekmek için kullanılacak. Tam boyutta 300 metrelik irtifada uçacak olan 1000 metrekarelik uçurtmayla, şirketin çevresel ayak izinin yılda 8 bin ton CO2 oranında azaltılması hedefleniyor. İklim krizinin aciliyeti göz önüne alındığında, dünyada şimdi karbon salımlarında ciddi bir azalma kaydedilmesi gerekli.