TEMA raporu: Kazdağları'nın yüzde 80'i madencilik alanı olarak tanımlı

-
Aa
+
a
a
a

TEMA’nın raporuna göre, bir ekosistem bütünü olan Kazdağları’ndaki tüm orman varlığının sadece yüzde 20’si herhangi bir ruhsat sınırına dahil değil. 

Gezegenin Geleceği: 29 Temmuz 2020
 

Gezegenin Geleceği: 29 Temmuz 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

TEMA Vakfı, Kazdağları’nda binlerce ağacın madencilik için kesilmesiyle başlatılan ‘Su ve Vicdan Nöbeti’nin birinci yıl dönümünde bölgedeki duruma ilişkin raporunu paylaştı. Raporda, Biga Yarımadası ve Kuzey Ege’yi kapsayan 1 milyon 697 bin 62 hektar alanın ‘Kazdağları Yöresi’ olarak tanımlandığı, bu alanın 1 milyon 294 bin 335 hektarının ruhsatlandırıldığı kaydedildi. Toplam 1.294.335 hektarlık alanın yüzde yüzde 41’inin aktif ruhsat sahalarına tahsis edildiğini ve bunların yüzde 57’sinin işletme, yüzde 43’ünün arama ruhsatı statüsünde olduğunu belirten TEMA, ruhsatların farklı arazi kullanım türlerine göre dağılımına bakıldığında, çalışma alanındaki orman varlığının yüzde 80’inin ‘‘madencilik yapılabilecek alan’’ olarak belirlendiğini belirtti.  TEMA’nın raporuna göre, bir ekosistem bütünü olan Kazdağları’ndaki tüm orman varlığının sadece yüzde 20’si herhangi bir ruhsat sınırına dahil değil.  Maden Kanunu’nda 2004 yılında yapılan değişikliklerin “önemli bir kırılma noktası” olduğuna işaret edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: ''Kanun ile izin ve çevresel etki değerlendirmesi hususlarında düzenlemeler yapılmış, madencilik faaliyeti yapılabilecek alanlar genişletildi. Orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, sit alanları, tarım alanları, su havzaları ve benzeri doğal ve kültürel zenginlikleri olan ve bu nedenle koruma altına alınmış alanlar madencilik faaliyetine açılmıştır. Bugün itibarıyla ne yazık ki ülkemizde doğayı, tarım alanlarını ve kültürel varlıkları madencilik faaliyetlerine karşı koruyan tek bir koruma statüsü bulunmamakta.”

Avustralya'daki yangınlarda 3 milyar hayvan öldü

WWF, Avustralya'da 2019 ile 2020 arasındaki yangınlarda hayatını kaybeden ya da yaşadığı bölgeden kaçmak zorunda kalan hayvanların sayısının tahminlerin çok üstünde olduğuna dikkat çekti. WWF, yangınlar sonucu ölen ve yerinden edilen hayvanların sayısının üç milyarı bulduğunu tahmin ettiklerini açıkladı. Yangından kurtulabilen hayvanların da yaşama şansının az olduğuna dikkat çeken WWF yetkilileri, ormanlık alan ya da yiyecek bulacak alanları kalmayan hayvanların da büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

İzmir'den plastik adımı

Şimdi ülkemize dönelim, İzmir Büyükşehir Belediyesi, plastik kirliliğini önleme konusunda önemli bir adım atarak WWF’in, “Doğada Plastiğe İzin Yok” kampanyasına tam uyma vaadinde bulundu. WWF’in “Plastik Atıksız Şehirler Ağı”na katılma kararı alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, böylelikle İzmir’in 2025 ile 2030 yılları arasında bir tarihe dek plastik atıkların doğaya karışmadığı bir şehir olacağını duyurdu.  Türkiye, WWF raporlarına göre Akdeniz’i plastik atıklarıyla kirleten ülkeler arasında ön sıralarda yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda WWF-Türkiye ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan Plastik Atıksız Şehirler Ağı protokolü kapsamında Mavi bayraklı plajları ile Çeşme, sahillerinin doğal güzelliğini korumak için bu adımı atmaya ve pilot ilçe olmaya hazır. Çeşme bu adımı atarak 2 yıl içinde plastik kirliliğini yüzde 30 azaltmayı taahhüt ediyor. 

Hedef güvenli ve erişilebilir içme suyu

6. Sürdürülebilir Kalkınma Amacı olan “Temiz Su ve Sıhhi Koşullar” ilk alt hedefi “2030 yılına kadar herkesin gü­venli ve erişilebilir içme suyuna ulaşması” olarak belirlendi. Toplumda en kırılgan olanlar temiz suya erişimi olmayan topluluklar. BM Su (UN-Water) örgütü, pandemi sırasında yaşananları göz önüne alarak Temmuz ayında gerçekleşecek BM Yüksek Düzeyli Sürdürülebilir Kalkınma Siyasi Forumu’nda “6. SKA Küresel Hızlanma Çerçevesi”ni sunacak. Bu raporun üye ülkelerde beş alanda ilerlemeyi destekleyeceği açıklandı. Bunlar, finans, veri ve bilgi, kapasite geliştirme, yenilikler ve yönetişim olacak.  Bu çerçevede İSKİ pandemi döneminde önemli bir çalışma­ya imza attı ve yaklaşık 1200 tarihi çeşmenin 23’üne Mayıs ayı itibariyle temiz su bağlantısı yapıldığını duyurdu. Toplam 23 çeşmeden içme suyu kalitesinde su akmaya başladı. 55 çeşmeye ise su bağlantısı yapılmak üzere planlamaların sürdüğü açıklandı. “Güvenli yönetilen içme suyu servislerine erişebilen nüfus sayısı” her çeşmeyle birlikte artıyor, iklim krizinin olumsuz etkilerine karşı dirençli topluma doğru adımlar atılıyor.''

Bursa'daki selin bilançosu 227 milyon TL

Bursa’da 22 Haziran günü Kestel, Yenişehir, Orhangazi ve İznik ilçelerinde etkili olan ve 4 bin 500 çiftçiyi etkileyen sel ve dolu felaketinin bilançosunun 227 milyon 361 bin lira olduğu ortaya çıktı. Bursa Muhalif’te yer alan habere göre iki günlük inceleme gezisinin ardından Komisyon Başkanı Selahattin Külcü komisyonun raporunu Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde açıkladı. Bursa İl Tarım Orman Müdürlüğü’nün 9 Temmuz genel değerlendirme raporuna göre, il genelinde 4 bin 500 çiftçi sel ve doludan zarar gördü. Zarar miktarı 72 milyon 325 bin lira, üretim kaybı 155 milyon 36 bin lira olarak tespit edildi. Raporda ayrıca meteorolojik olayların afete dönmemesi için alınması gereken önlemler de yer aldı. Bu çerçevede tarım sektöründe meteorolojik verilerin alınması için tüm Bursa’yı kapsayacak ağ kurulması, çiftçi ile online olarak anında paylaşılması konuşuldu. Raporda iklimsel değişimlere göre ürün çeşitliliği güncellenmesi ve çiftçilerin buna göre yönlendirilmesi gerektiği de belirtildi.