Suriye'den Akdeniz’e yayılan petrol sızıntısı Mersin'e ulaştı

-
Aa
+
a
a
a

Suriye’den yayılan petrol sızıntısı Mersin sahillerine kadar ulaştı.

 Gezegenin Geleceği: 14 Eylül 2021
 

Gezegenin Geleceği: 14 Eylül 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Suriye’deki bir elektrik santralinin yakıt depolama tankında meydana gelen bir arızadan kaynaklanan ve Akdeniz’e yayılan petrol sızıntısı Mersin sahillerine kadar ulaştı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, paylaşımında sahillere ulaşan petrol sızıntısının temizliği için belediye ekiplerinin Çevre İl Müdürlüğü ile birlikte Tarsus Plajı‘nda temizlik yaptığını söyledi. Petrolün yayılmaya devam ettiğini belirten Seçer, “Yarından sonra, Taşucu çevresinde görülebilir” uyarısında bulundu. Taşucu, Mersin’in batısında yer alıyor. Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Tarsus Belediyesi ekiplerinin de destek verdiği çalışmalar kapsamında Berdan Nehri‘nin denize döküldüğü alanın hem doğusunda hem de batısında petrol atıklarının temizlenmesi için çalışma yapıldı. Ekipler tarafından toplanan atıklar imha edilmek üzere poşetlere konuldu. Mavi yüzgeçli yengeç başta olmak üzere bazı deniz canlılarının ölerek sahile vurduğu gözlendi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şube Müdürü Vekili İbrahim Can, petrol sızıntısının sahilleri tehdit altına aldığını belirtti.

 

Kuzey Ormanları Savunması, ağaç kesimlerine dur demek için İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamda şöyle deniyor: “2004 yılında değişen maden kanunuyla ormanlarda yapılan tahsisler kolaylaştırılmıştı. İsteyen istediği ormanlık alana maden ve enerji tesisi ruhsatı alır hale gelmişti. Maden ve enerji tesisleri nedeniyle hızla küçülen ormanlarımız, son yıllarda da ülkedeki odun hammadde kaynağı noktasına geldi. Plansız, programsız projelere, israfa, savurganlığa, belli kesimlerin finansal açıdan beslenmesine kaynaklarımız yetmez oldu. Bu açığı kapatmak için gözünü ormanlık alanlarımıza dikenler, çarelerden birisini, odun üretimine bağladı. Sorulduğunda OGM, ‘ Gençleştirme ya da plantasyon ‘ adı altında, 2000 li yılların başında odun üretimi 8 milyon m3 civarındayken, 2020 li yıllara geldiğimizde 25 milyon m3 e yaklaştı. Kesimlerin, ülkenin entegre ağaç sanayisini desteklemek amaçlı yapıldığını biliyoruz. Bu miktarın, önümüzdeki dönemlerde yıllık 50 milyon m3 e çıkacağı ifade ediliyor. Biliyoruz ki Türkiye, birim alanda en fazla odun üretimi yapan ilk 5 ülke arasında yer almakta. Yanlış politikaların sonucu kaynak arayışı çerçevesinde başvurulan çarelerden birisi olan odun üretimi amaçlı kesimlere dur deme zamanı geldi. Madenler, enerji tesisleri, plansız şehirleşme, hızlı yapılaşma ve bunlara eklenen odun üretimi sonucu artan ormansızlaşma bir yana, son dönemlerde söndürlemeyen yangınlar da ormanlarımızın hızla azalmasına neden oluyor. Bugün burada Orman Bakanı’nı istifaya çağırıyoruz. Aynı zamanda OGM’ yi, odun üretimi amaçlı kesimlerini ve sayıştay raporlarında belirtilen, üstüne vazife olmayan faaliyetlerini durdurmaya, aynı raporda belirtilip yapması gerektiği halde yapmadığı faaliyetleri yerine getirmeye, asli görevi olan ağacı, ormanı her şeyden üstün tutmaya davet ediyoruz” 

 

Türkiye’de geçen ay en yüksek sıcaklık 47,5 dereceyle Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaydedilirken, ülkede son 50 yılın en sıcak altıncı ağustosu yaşandı. AA muhabirinin Meteoroloji Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, ağustosta ortalama sıcaklıklar Türkiye’nin batı ve güney kıyılarında mevsim normallerinin üzerinde, diğer bölgelerinde mevsim normalleri civarında gerçekleşti. Ülke genelinde uzun yıllar ağustos ayı ortalama sıcaklığı 24,5 derece iken geçen ay 26 derece olarak hesaplandı. Ağustosta en düşük sıcaklık 5,2 derece ile Sivas’ın Kangal ilçesinde belirlenirken, en yüksek sıcaklık 47,5 dereceyle Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaydedildi. Geçen ay, son 50 yılın en sıcak altıncı ağustosu olarak kayıtlara geçti. 

 

Harvard Üniversitesi başkanı yaptığı açıklamada, okulun fosil yakıtlara yaptığı yatırımları sonlandırdığını ve önde gelen üniversiteye bu tür holdinglerden çıkması için uzun süredir baskı yapan eylemcilerden takdir gördüğünü söyledi. Harvard’ın web sitesinde yayımlanan bir mektupta Başkan Lawrence Bacow, okulun Haziran ayı itibarıyla fosil yakıt arama veya geliştirme şirketlerine doğrudan yatırım yapmadığını ve “ekonomiyi karbondan arındırma ihtiyacı göz önüne alındığında” gelecekte bu tür yatırımlar yapmayacağını söyledi. Bacow, özel sermaye fonları aracılığıyla yapılan dolaylı yatırımların bağışın %2’sinden daha azını oluşturduğunu yazdı. Güncel değeri yaklaşık 42 milyar dolar olan okulun bağış fonu, iklim değişikliğini yavaşlatmanın bir yolu olarak fosil yakıt varlıklarını satma konusunda öğrenciler, mezunlar ve diğer aktivistler tarafından yıllardır baskı altında.

Dünya genelindeki elektrikli araç satışlarının 2021’in ilk yarısında bir önceki senenin aynı dönemine göre üç kat artış gösterdiğini açıklandı. Özel bir kuruluşun derlediği verilere göre yılın ilk altı aylık döneminde tüm dünyada 2,4 milyon adetin üzerinde elektrikli araç satışı gerçekleşti. Yeşil Ekonomi’nin haberine göre binek araç satışları içindeki elektrikli araç pazar payı da bir yıl önceye göre iki kata yakın artış göstererek yüzde 7 seviyesine ulaştı. Bununla birlikte kuruluş satış rakamlarının yılın ikinci yarısında daha da yükseleceğini ve 2021’deki toplam satış rakamının 6 milyon adedi aşacağını öngörüyor.