Sayısız kuş türü yok oldu

-
Aa
+
a
a
a

Van’daki sazlık alanlarda çıkan yangın, birçok canlının yaşamını yitirmesine neden oldu.

Gezegenin Geleceği: 03 Mayıs 2023
 

Gezegenin Geleceği: 03 Mayıs 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

İklim Haber’den Şenol Bali’nin haberine göre, son bir haftada Van’ın birçok sazlık alanında yangın çıktı. Birçok kuş türüne ev sahipliği yapan sazlıklardaki yangınlar, sayısız canlının yaşamını yitirmesine neden oldu. Türkiye’nin toplam sazlık alanının beşte biri Van Gölü kıyılarında bulunuyor ve bu sazlık alanlar birçok kuş türünün yaşam ve üreme alanı. Bu sazlıklar, yeşil alanların yokluğuyla bilinen Van’da birçok hayvan için doğal yaşam alanı. Kuş göçlerinin ve yumurtlamaların yoğunlaştığı bu dönemde art arda yangınlara maruz kalıyor. Son günlerde Erciş ilçesindeki Gölağzı Sazlığı, Saray ilçesindeki Kazlıgöl Sazlığı ve Muradiye ilçesi Ovapınar ile Karahan mevkiindeki sazlıklarda yangınlar meydana geldi. Mart ve Nisan ayları sazlık alanlarda kuşların üreme zamanı ve özellikle kuluçka dönemi. Yangınların yaşanması da Mart ve Nisan aylarında görülmesi, adeta bir kuş soykırımına neden oluyor. İklim Haber’e konuşan köylüler, itfaiye ekiplerinin bölgenin bataklık olması nedeniyle yangına müdahale edemediğini ve yangının doğal olarak söndüğünü kaydetti. Ayrıca havadan müdahalenin edilmediği ve günlerce farklı yerlere sıçrayarak devam eden yangın sonucu sayısız hayvanın zarar gördüğünü dile getirdiler. Köylülerin bir başka iddiası ise yangınların bilerek çıkarıldığı yönünde. Köylülere göre, sazlıklar otlak ve mera alanına çevrilmek amacıyla yakılıyor ve bu konudaki tedbir de yok denecek kadar az.

Istrancalar'daki RES iptal edildi

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Edirne İdari Mahkemesi, Istrancalar'da kurulmak istenen rüzgar enerjisi santralinin (RES) kuş göç yolları üzerinde olduğu, endemik türlerin yaşamını riske atacağı, arıcılığa zarar vereceği, ormanların parçalanmasına yol açacağı ve çevresindeki dokuz köyde yaşayan köylülerin yaşamını olumsuz etkileyeceği gerekçeleriyle iptal etti. Edirne İdari Mahkemesi, Kırklareli’nde yedi köyü etkileyecek RES projesini iptal etti. Dava, iki yıl önce Doku Derneği’nin hukukçularının desteği ve Kırklareli Kent Konseyi, Kırklareli Barosu ve Trakya Platformu’nun katkısıyla, santralin kurulmak istendiği alanda yaşayan köylüler tarafından açılmıştı. İdare Mahkemesi iptal gerekçesinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olmasının yanı sıra, Istrancalar’ın doğal ve sosyal yaşamını risk altına sokacağına dikkat çekti. ÇED Olumlu kararının risklerine şöyle dikkat çekildi; ‘49 yıllık bir proje için milyonlarca yılda oluşan ekosistemin risk altında olduğu, arıcılık faaliyetinin yeterli düzeyde incelenmediği, proje alanının nesli küresel ölçekte tehlikede olan şah kartalının yaşam alanı olduğu, proje alanının yine nesli tehlikede olan küçük akbaba tarafından aktif olarak kullanıldığı, leyleklerin önemli göç yolu üzerinde bulunduğu, yarasalarda lokal popülasyonu etkileyecek sayıda ölüm beklenebileceği, bu türlerin doğal yaşam ortamlarının inşaat faaliyetlerine açılmasının uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu, Istrancalar’a RES kurulmasının doğal yaşamın yanı sıra sosyal yaşamı da tehdit ettiği’ belirtildi.

Hidroelektrik Santrali direnişi sürüyor

Giresun’un Çanakçı ilçesinde yurttaşların, Hidroelektrik Santrali (HES) karşı direnişi sürüyor. Bölgeye yapılması planlanan 5. HES’in yaşam alanlarını tehlike atacağını savunan köylüler, Giresun İdare Mahkemesi’ne dava açarak projenin iptalini istedi. Mahkeme ‘keşif’ kararı verirken, bugün mahkeme ve bilirkişi heyeti bölgeyi inceledi. Köylülerin avukatı Remzi Kazmaz konu ile ilgili, "Bu vadi Karadeniz’in en güzel vadisi. Cennet gibi, turizm için ideal yer burası. Ama ne hikmetse bu cennet vadiyi HES projeleriyle cehenneme çevirmek için yanlış projelere izin veriliyor. Bu vadide bütünsel havza planlaması yapılmalı. Bu derenin debisi bu kadar HES’i çalıştırmaz,” diye konuştu. Derede en son beş yıl önce debi ölçümü yapıldığını aktaran Kazmaz, “İklim değişikliği nedeniyle derenin suyu çekildi. Ayrıca Çanakçı, çok göç alan bir bölge. Derenin suyu insanların ve diğer canlıların ihtiyacı için kullanılıyor. Yani su azaldı ama şirketlerin HES hevesi bitmedi. Bilirkişiler bu cennet vadiyi gördüler. Onlar vicdanlarına göre doğru kararı verecek,” ifadelerini kullandı.

Elektrikli araç satışları rekor kırdı

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Küresel Elektrikli Araç Görünümü Raporu’na göre, dünyada geçen yıl elektrikli araç satışları 2021’e göre rekor kırarak %55 arttı ve 10 milyonu aştı. Elektrikli araçların toplam araç satışları içindeki payı %14’e yükseldi. Bu oran 2020 ve 2021’de sırasıyla %4 ve %9 seviyesinde bulunuyordu. Küresel elektrikli araç satışları 2017’deki bir milyon seviyesinden 2022’de 10 milyona ulaştı. Geçen yıl elektrikli araçlara yapılan harcama, 2021’e göre %50 artışla 425 milyar dolara çıktı. Bu harcamanın sadece %10’unu hükümet destekleri oluştururken, %90’ını tüketiciler gerçekleştirdi. Pazardaki elektrikli araç model sayısı ise geçen yıl, 2018’e göre iki katına çıkarak 500’e ulaştı. Elektrikli araç satışlarında 2022’de kaydedilen artış, kullanımdaki elektrikli araç sayısını 26 milyona taşıdı. Çin, Avrupa ve ABD elektrikli araç satışlarının en yüksek olduğu pazarlar olarak öne çıkarken, geçen yılki küresel elektrikli araç satışlarının %60’ı Çin’de yapıldı. Geçen yılki satışların ardından kullanımdaki tüm elektrikli araçların 13,8 milyonu Çin’de bulunuyor. Avrupa ve ABD, bu kapsamda en büyük ikinci ve üçüncü pazarlar durumunda.