Rapor: Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede küresel değişim olmadıkça salgınlar devam edecek

-
Aa
+
a
a
a

Sivas’ın Tokuş köyünde yapılmak istenen kalker ocağına bölge halkı tepkili.

Gezegenin Geleceği: 3 Kasım 2020
 

Gezegenin Geleceği: 3 Kasım 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

Dünyanın dört bir yanından 22 önde gelen uzmanın biyoçeşitlilik ve salgınlarla ilgili hazırladığı kapsamlı yeni rapora göre; bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye yönelik küresel yaklaşımda köklü bir değişiklik olmadıkça, gelecekteki salgınlar daha sık ortaya çıkacak, virüsler daha hızlı yayılarak dünya ekonomisine daha fazla zarar verecek ve başka salgınlar COVID-19'dan daha fazla insan öldürecek. Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES) tarafından doğanın bozulması ve artan pandemi riskleri arasındaki bağlantılar hakkında toplanan uzmanlar, pandemi çağından kaçmanın mümkün olduğu, ancak pandemi başladıktan sonra yapılacaklardan ziyade henüz başlamadan önlemek gerektiği konusunda hemfikir. Rapora göre; 1918 Büyük Grip Salgını'ndan bu yana COVID-19, küresel bazda yaşanmış en az altıncı salgın ve salgınının kökenleri hayvanlar tarafından taşınan virüslerden kaynaklansa da, ortaya çıkışı geçmişteki tüm salgınlarda olduğu gibi tamamen insan faaliyetlerinden kaynaklanmakta.  Biyoçeşitlilik kaybına neden olan insan faaliyetlerinin azaltılması, halihazırda korunan alanların daha fazla korunması ve yüksek biyoçeşitliliğe sahip bölgelerin sürdürülebilir olmayan sömürüsünü azaltan önlemler yoluyla salgın riski önemli ölçüde azaltılabilir. Raporda, hem küresel ıstırabın hem de pandemilerle mücadelenin küresel ekonomiye verdiği yıllık ekonomik zararın on milyarlarca dolar olduğunun altı çiziliyor.

Sivas'ta halk kazandı

Sivas’ın Tokuş köyünde yapılmak istenen kalker ocağına bölge halkı tepkili. Daha öncede bölgede kalsit ocağı ve kırma eleme tesisine karşı direndiklerini ve yaptırmadıklarını belirten bölge halkı, köylerinde maden ocağı istemediklerini ifade etti. 2015 yılında bölgede yapılması planlanan kalsit ocağı ve kırma eleme tesisi için ÇED gerekli değil kararı verildi. Bölgede geçim kaynaklarının arıcılık ve hayvancılık olduğunu belirten bölge halkı projenin iptali için dava açtı. İtirazları haklı bulan Sivas İdare Mahkemesi projenin iptaline karar verdi. 

Enerji sektörünün salımı yüzde 10 düştü

Bloomberg Energy Finance (BNEF), Yeni Enerji Görünümü raporunda, COVID-19 salgınının bir sonucu olarak enerji sektöründen kaynaklanan salımın bu yıl yaklaşık %10 düştüğünü söyledi. Ekonomik toparlanmayla tekrar yükselse bile, bir daha asla 2019 seviyelerine ulaşmayabilir. 2027’den itibaren, salımların 2050’ye kadar yılda %0,7 oranında düştüğü öngörülüyor. Raporda, bunun rüzgar ve güneş enerjisindeki artış, elektrikli araç alımının artması ve endüstrilerdeki gelişmiş enerji verimliliğinden kaynaklandığı belirtiliyor. Rüzgar ve güneş enerjisi birlikte, bu yüzyılın ortasına kadar küresel elektrik üretiminin %56’sını oluşturacak. Enerji geçişinin ilerlemesine ve COVID-19’un getirdiği enerji talebindeki düşüşe rağmen, BNEF hâlâ enerji sektörü salımının dünyayı 2100 yılına kadar 3,3 derece sıcaklık artışına yani yüzyıl ortasında uygarlığın çöküşüne doğru götürdüğünü belirtiyor.

Alamos çekilmiyor

Kazdağları’nda altın madeni için çalışmalar yürüten ve 13 Ekim 2019 tarihinde ruhsat süresi biten Kanada merkezli şirketin tazminat alarak sahadan çekilme kararı aldığına dair haberler, şirketin yerli iştiraki tarafından yalanlandı. Açıklamada“Maden kanunu tarafından düzenlenmiş olan ruhsat hakları ile ilgili şirketimizin bütün hakları devam etmekte. Şirketimizin bulup geliştirdiği bu yer altı kaynağı ile ilgili amacında ve hedefinde hiçbir değişiklik söz konusu değil” denildi. Tarım Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada , “Ruhsat süresi bir yıl uzatılan ve ruhsatı yenilenmeyen şirket, sahayı teslim alırken taahhüt ettiği koşulları yerine getirmeden sahayı teslim etti” ifadelerini kullanmıştı. Sonrasında basın açıklaması gerçekleştiren Su ve Vicdan Nöbeti ise şirketin 27 Ekim tarihinde işletme sahasını Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerine teslim ederek Kazdağları’ndaki varlığını sonlandırdığını söylemişti. Bunun üzerine açıklama yapan yerli firma, “Bu ve benzer asılsız haberlerin neden olacağı bizim ve hissedarlarımızın uğrayacağı zararlara ilişkin tüm yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu beyan ederiz. Kamuoyu ile paylaşmak isteriz ki; Haberde şirketimizin maden ruhsatı ile ilgili satışına dönük ifadeler tamamen gerçek dışı. Şirketimizin uluslararası tahkim gereği devletten tazminat aldığına dair ifade gerçek dışı. Sahada Orman Bakanlığının yaptığı, tamamen mevzuattan kaynaklı bir uygulama” dedi. 

Yaylalar için çim ekme ihalesi

Rize İl Özel İdaresi, “Yeşil Yol” projesiyle tahrip edilen Rize Çamlıhemşin yaylaları için çim ekme ihalesi açtı. İdarenin aldığı kararda, Rize ili sınırları içinde yüksek rakımlarda bulunan yaylalarda turizm amaçlı yapılan yol imalatları sonucunda doğal yapıyı değiştiren görüntüler oluştuğu belirtildi. Yani bozduk diyememişler değiştirdik diyorlar. Kararda endemik bitki örtüsünün kaybolduğu aktarılarak, “Yüksek bölgelerde ortamın yeşillik açısından eski halini alması uzun yıllar süreceği gerçeği bilimsel olarak bilinmekte” denildi ve “Bu olumsuz durumun çözülmesi amacıyla yüksek rakımlarda kısa sürede ortamın yeşermesini sağlayacağını düşünülen endemik çim tohumu uygulama çalışması başlatılmasına ait tarım komisyonu çalışmalarını tamamlayamadığından komisyona ek süre verilmesi kabul edildi” ifadeleri kullanıldı.