Müsilaj yoğunluğu drone kamerasından görüntülendi

-
Aa
+
a
a
a

Marmara Denizi sahillerinde görülen ve rüzgarın etkisiyle kıyılara sürüklenen müsilaj yoğunluğu drone kamerasına yansıdı.

Gezegenin Geleceği: 14 Haziran 2021
 

Gezegenin Geleceği: 14 Haziran 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Marmara Denizi sahillerinde görülen ve rüzgarın etkisiyle kıyılara sürüklenen müsilaj namı-diğer deniz salyası yoğunluğu drone kamerasına yansıdı. Kentte etkili olan rüzgarla yön değiştiren müsilaj, il merkezi ve Lapseki ilçesi kıyılarında yoğunlaştı. Lapseki'nin Şekerkaya ve Gelibolu ilçesi Sütlüce mevkileri arasında yapımı süren 1915 Çanakkale Köprüsü çevresinde köpüksü yoğunluğuyla boğazın çeşitli noktalarında etkili olan müsilaj, Anadolu Ajansı (AA) ekibince yaklaşık 500 metre yükseklikten drone ile kaydedildi. Bazı bölgelerde su yüzeyinde beton görünümü oluşturan müsilajın deniz taşıtlarının çevrelerini sardığı, Marmara Denizi'nin kuzeyi ile Ege'ye doğru yayıldığı gözlendi. Öte yandan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Marmara'ya kıyısı bulunan illerde başlatılan temizlik seferberliği kapsamında ekipler, kentin farklı noktalarında müsilaj toplama çalışmasını sürdürüyor. Toplanan müsilaj, özel atık bidonlarıyla kamyonlara yüklenip İzmit'teki bertaraf tesislerine götürülüyor.

G7'den çevre kararı

G7 liderleri, zengin ülkelerin daha yoksul ülkelerin karbon emisyonlarını azaltmalarına ve küresel ısınmayla başa çıkmalarına yardımcı olma konusunda karar aldı. Bunun için yılda 100 milyar dolarlık bir katkı söz konusu, yalnızca iki ülke daha önce söz verilenden daha fazla nakit vaadinde bulundu. Gelişmekte olan ülkeler altyapı finansmanını hızlandırmaya ve yenilenebilir ve sürdürülebilir teknolojiye geçişe yardımcı olacak planların yanı sıra, dünyanın en büyük yedi gelişmiş ekonomisi, iklim finansmanı hedefini bir kez daha karşılama sözü verdi. Ancak iklim grupları, zirvenin nihai bildirisinde verilen sözün ayrıntıdan yoksun olduğunu ve gelişmiş ülkelerin mali taahhütlerinde daha iddialı olmaları gerektiğini söyledi. Bildiride, yedi ülke - ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya – “2025 itibarıyla kamu ve özel kaynaklardan ortaklaşa yılda 100 milyar doları harekete geçirme” taahhütlerini yinelediler. Carbis Bay’deki toplantının ev sahibi Johnson, düzenlediği basın toplantısında gelişmiş ülkelerin daha hızlı hareket etmesi gerektiğini söyledi. Zirve sona erdiğinde Johnson, “G7 ülkeleri küresel karbon emisyonlarının %20’sini oluşturuyor ve bu hafta sonu eylemin bizimle başlaması gerektiği konusunda nettik. G7 ülkelerinin her birinin iklim değişikliğine neden olan eylemlerini ortadan kaldırma sözü vermesi harika olsa da, bunu mümkün olduğunca çabuk başardığımızdan emin olmamız ve aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere yardım ederek yapmamız gerekiyor” dedi. Savunuculuk örgütleri için bir şemsiye grup olan Climate Action Network’ün direktörü Catherine Pettengell, G7’nin iklim finansmanı konusunda somut taahhütler üzerinde anlaşmaya varma zorluğunun üstesinden gelemediğini söyledi.

Hedef karşılanmadı

Gelişmiş ülkeler, birçoğu yükselen deniz seviyeleri, fırtınalar ve iklim değişikliğinin daha da kötüleştirdiği kuraklıklarla boğuşan yoksul ülkelere iklim finansmanı için her yıl 2020 yılına kadar 100 milyar dolar katkıda bulunmayı kabul etmişti ancak bu hedef karşılanmadı. G7 ayrıca 2021’in “gezegenimiz için bir dönüm noktası” olması gerektiğini belirtti. Bildiride “Ulusal Katkı Beyanları (NDC) ve net sıfır taahhüdümüzle tutarlı olarak, kömür kapasitesinden çıkışı daha da hızlandıran teknolojileri ve politikaları hızla artırmayı taahhüt ediyoruz” ifadesi yer aldı. Ayrıca, sert iklim politikaları nedeniyle şirketlerin ucuza kirletmeye devam edebilecekleri bölgelere taşınma riski ile mücadele için birlikte çalışma sözü verildi. Ancak, kömürün aşamalı olarak kaldırılmasından elektrikli araçlara geçişe kadar her konuda belirli önlemler alınmadığı için emisyonları nasıl azaltacaklarına dair ayrıntılar yok.

İsviçre'de şaşırtan referandum

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, İsviçre‘de Paris İklim Anlaşması‘na uyum sağlamak için alınacak önlemler, sentetik tarım zehiri kullanımı, Covid-19 önlemleri ve terörle mücadele ile ilgili başlıkların bulunduğu bir referandum gerçekleştirdi. CO2 yasası, karayolu taşıtlarını, hava trafiğini, endüstriyel emisyonları ve binaların yenilenmesini hedefleyen çeşitli önlemler öngörüyordu. CO2 emisyonlarını azaltanlar muafiyetlerden faydalanmış olacaklardı. Ancak CO2 yasası için oy kullanan vatandaşların yüzde 51.6’sı bu önlemlere ‘hayır’ derken, yüzde 48.4’ü ise ‘evet’ dedi. Swiss Info’nun aktardığına göre Çevre Bakanı Simonetta Sommaruga, “Hayır sonucunun yankıları olacak. İklim hedeflerine ulaşmak artık zor olacak” yorumunu yaptı. 

"Ses denemelerinden vazgeçin"

Uluslararası bir bilim insanları grubu Norveç‘e, mink balinaları üzerinde ses denemeleri yapma planından vazgeçme çağrısı yaptı. Bilim insanları, balinaların yakalanıp gürültüye maruz bırakılmasının, hayvanlar açısından “stresli ve korkutucu” bir işlem olacağını söylüyor. BBC‘den David Shukman‘ın haberine göre, bu alanda şimdiye kadar hayata geçirilmiş en büyük deney olacak projenin bugünlerde başlaması planlanıyor. Norveç yetkilileri amaçlarının, balinaların ses kirliliğini hangi düzeyde duyabildiğini daha iyi anlamak olduğunu söylüyorlar. ABD‘deki Ulusal Deniz Memelileri Vakfı adlı kuruluştan bilim insanlarının planladığı ve  ABD basınına göre ABD Donanması, Okyanus Enerji İdaresi ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi gibi bazı kuruluşların finansmanını sağladığı deneyler, Lofoten Adaları‘nda yapılacak. Deneyler savunma, petrol ve doğal gaz sektörlerinin deniz altında yapılan sondajlar ya da kullanılan silahların hayvanlar üzerindeki etkisini ortaya çıkarmayı amaçlıyor.