Marmara’da oksijen tükeniyor!

-
Aa
+
a
a
a

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Marmara Araştırma Gemisi'yle Marmara Denizi’nde incelemelerde bulunan dokuz bilim insanının yaptığı çalışmaların neticelerini değerlendirerek denizin alt tabakasında oksijenin tükenme seviyesine geldiğini belirledi.

Oksijen alarmı
Gezegenin Geleceği: 18 Ağustos 2022
 

Gezegenin Geleceği: 18 Ağustos 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

Başuzman araştırmacı Sabri Mutlu konuyla ilgili şunları söyledi:

Denizin alt tabakasında oksijen şu an sıfır seviyesinde, eğer sıfırın altına inerse oksijensiz solunum gerçekmeye başlayacak. O zaman Karadeniz'in dibinde olduğu gibi hidrojen ve sülfürden meydana gelen bir tabaka oluşmaya başlayabilir.

Sabri Mutlu test sürecini anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam etti: 

Test cihazını deniz yüzeyinden deniz tabanına kadar indiriyoruz. Üzerindeki algılayıcılar sayesinde su kütleleri tayin ediyoruz. Cihaz deniz tabanından yüzeye doğru gelirken üzerindeki su şişelerinden örnekleri alıyoruz. Aldığımız su örneklerini hem güvertedeki laboratuvarda hem de ofisteki laboratuvarda inceliyoruz.Marmara Denizi'nin doğal yapısından ötürü alt tabaka dediğimiz kütlenin oksijeni, üst tabaka kadar zengin olmuyor. Bu oksijen miktarı eskiden iki miligramdı, şu an bunun yarısı kadar. Atmosfer etkisinden uzak olan dipteki su gittikçe kötüleşiyor. Bu Marmara Denizi'ni korumamız gerektiğinin bir işareti.. Müsilajın ardından Marmara Denizi’nde yapılan derin deniz deşarjı işleminin durdurulması ve Trakya bölgesinde suni gübresiz, rejeneratif tarıma geçilmesi gerekiyor.

Olası bir nükleer savaşta beş milyar insan ölecek

ABD’de yapılan bir araştırma, olası bir nükleer savaş durumunda beş milyardan fazla insanın ölebileceğini ortaya koydu. Rutgers Üniversitesi’nde görevli bilim insanları ABD ile Rusya arasındaki bir savaşta oluşabilecek bütün senaryoları mercek altına aldı. Nature Food dergisinde yayımlanan araştırmada nükleer savaşın neden olacağı duman, kalıntı ve isin, Güneş’in ışıklarını engelleyebileceği ve milyarlarca insanı öldürebileceği belirtildi.Dünya üzerindeki insan nüfusunun yarısından fazlasını yok etme riski taşıyan bir nükleer savaşın, küresel gıda üretiminde de geriye dönüşü olmayan bir yıkıma neden olabileceği kaydedildi. Zaman zaman gerilimin yaşandığı Hindistan-Pakistan hattında oluşabilecek bir savaşın beş yıl içinde gıda üretimini yüzde 7 azaltacağı kaydedildi. Rutgers Üniversitesi Çevre Bilimi Enstitüsü’nden profesör Alan Robock konuyla ilgili şöyle söyledi:

Bu veri bize tek bir şey söylüyor. Herhangi bir nükleer savaşı mutlaka engellemeliyiz.

Avrupa kömürü kullanımına yöneliyor

Ukrayna’nın işgali sonrası Rusya’ya yönelik yaptırımlar birçok ülkenin enerji krizinden kaçınmak için kömür santrallerini kısa süreliğine de olsa yeniden devreye almayı değerlendirmesine yol açtı. Bloomberg’in haberine göre, yükselen kömür fiyatları dünyanın en büyük maden şirketlerinden birinin yıllık kârını yüzde 26 arttırdı. Şirket, 30 Haziran’da son bulan mâli yıl için 23,82 milyar dolarlık kâr açıkladı. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) küresel kömür talebinin bu yıl 10 yıl öncesine döneceği tahmininde bulundu. Gaz fiyatlarındaki hızlı yükselişin kömüre olan talebi canlandırdığını belirten IEA, küresel kömür tüketiminin bu yıl yüzde 0,7 artarak sekiz milyar tona yükseleceğini öngördü. En son 2013 yılında bu kadar yüksek bir talep görülmüştü. Avrupa hükümetlerinin son haftalarda, kömür rezervlerinin geçici olarak kullanılacağına dair açıklamalarına karşın Kömürün Ötesinde Avrupa’nın (Europe Beyond Coal)derlemesine göre, halihazırda emekli olan veya 2030’a dek kapatılması planlanan Avrupa’daki kömürlü termik santrallerin sayısı bu yıl 171’e yükseldi. Kömür kullanımından vazgeçerken gazı kullanmaya devam eden hükümetler, Rusya’nın Avrupa’ya gaz tedarikini kesme tehdidi nedeniyle önümüzdeki kıştan önce acil durum senaryolarına kömür kullanma seçeneğini ekledi.

Danıştay ÇED karşıtı kararın iptalini onadı

Antalya‘nın yayla konumundaki Korkuteli ilçesinin Yazır ve Güzle mahalleleri sınırlarında yer alan 22,16 hektarlık alan için bir firmanın  mermer ocağı başvurusu yapması üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 10 Ekim 2018’de“ÇED gerekli değil.” kararı verildi. Bunun üzerine altı mahalleli, avukat Tuncay Koç aracılığıyla kararın iptali için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bağlı Antalya Valiliği aleyhine dava açtı. Dava dilekçesindeki kararda maden ocağının köye olası etkilerinin, tarım alanlarına ve su kaynaklarına olası zararlarının göz önüne alınmadığı, söz konusu alanda bulunan sekiz bin dönüm tarım arazisinin maden sahasından kaynaklı açığa çıkacak toz sebebiyle veriminin düşeceği belirtildi. Alanın yakınında üç kuyu ve altı çeşmenin olduğu belirtilmiş, bu su kaynaklarının zarar göreceği, ayrıca alanın yanında lahitler olan sit bölgesinin varlığına dikkat çekilerek yeterli araştırma ve değerlendirme yapılmadığı ve kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istendi. Antalya 2. İdare Mahkemesi‘nin 2020’nin Aralık ayında atadığı bilirkişi heyeti incelemesi 18 Şubat 2021’de tamamlandı. Bilirkişi heyeti raporunda olumsuz görüş bildirdi. Mahkeme, rapor doğrultusunda,ÇED gerekli değil.”kararının iptaline karar verdi. Antalya Valiliği iptal kararına itiraz etti. Danıştay 6. Dairesi itirazı reddederek mahkemenin iptal kararını onadı.