Kayıp ve zarar fonu

-
Aa
+
a
a
a

İklim krizinden etkilenen ülkelere yardım için “Kayıp ve Zarar” anlaşması yapıldı.

Gezegenin Geleceği: 08 Kasım 2023
 

Gezegenin Geleceği: 08 Kasım 2023

podcast servisi: iTunes / RSS

Ülkeler, iklim değişikliği ile ortaya çıkan hasarı onarmak için dünyanın en savunmasız insanlarına fon sağlamaya yönelik temel önlemler üzerinde anlaşmaya vardı. Zengin ve yoksul ülkelerden gelen hükumetler, Birleşmiş Milletler rehberliğinde bir araya geldi. Toplantıda yeni bir ‘kayıp ve zarar’ fonu için taslak oluşturuldu. Kayıp ve zarar fonu, ilk etapta Dünya Bankası tarafından yönetilecek ve gelişmekte olan büyük ülkelerle beraber ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere gibi zengin ülkelerin finansman kaynaklarından yararlanılacak. Fonun ne kadar para dağıtacağına ilişkin henüz kesin bir hedef belirlenmedi. Buna karşın, iklim krizinden en çok etkilenen ülkeler, fonun birkaç yıl içinde yüz milyarlarca dolara ulaşmasını umuyor. Planın bu ayın sonunda Dubai’de yapılacak olan COP28 BM İklim Zirvesi’nde resmi olarak kabul edilmesi gerekiyor. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında kurulan geçiş komitesinin bu hafta sonu vardığı anlaşma bunun muhtemel olduğunu gösteriyor.

Küçük Modüler Reaktörler, iklim kriziyle mücadelede alternatif bir araç

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Küçük Modüler Reaktörler yani SMR’lerin raporunda, iklim kriziyle mücadelede alternatif bir araç olarak tanımlanan SMR’lerin modüler, güvenli, esnek ve ekonomik olduğu iddialarını ele alıyor. SMR’lerin iklim hedefleriyle uyumlu bir enerji dönüşümünü sağlamada rüzgar ve güneş gibi düşük maliyetli ve hâli hazırda ticari olarak kendini kanıtlamış yenilenebilir kaynakların gerisinde kaldığını vurguluyor. Analiz yazarlarından Taylan Kurt, Ulusal Enerji Planı’nda 2035’e kadar Türkiye’de toplam kurulu nükleer kapasitesinin 4,8 GW’tan 7,2 GW’a yükseltilmesinin hedeflendiğini hatırlatırken, planın duyurulduğu günden bu yana gerek kamu gerek özel sektör tarafından, SMR kurulumunu destekleyen açıklamalar yapıldığını söyledi. Hali hazırda ekonomik ve ölçeklenebilir teknolojilere niye yüklenmiyoruz ve zaman kaybediyoruz sorusu akla geliyor.

Sismik dalgalar mercek altında

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, okyanus dalgaları yükselip alçaldıkça aşağıdaki deniz tabanına kuvvet uyguluyor ve sismik dalgalar oluşturuyor. Bu sismik dalgalar o kadar güçlü ve yaygın ki depremleri izlemek ve incelemek için kullanılan sismograflarda sabit bir gürültü gibi görünüyor. Bu dalga sinyalinin son yıllarda daha yoğun hale gelmesi, denizlerdeki fırtınaların giderek arttığını ve okyanus kabarmalarının daha yüksek ve yoğun olduğunu yansıtıyor. Nature Communications dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, son 40 yılda dünya genelinde yaşanan bu artışları mercek altına alıyor. Küresel veriler, diğer okyanus, uydu ve bölgesel sismik çalışmalarla birlikte, artan küresel sıcaklıklara atfedilen fırtınalar ile dalga enerjisinde on yıllar süren bir artış olduğunu gösteriyor. Çalışmayı yürüten bilim insanları, dünya çapında uzun süreli sürekli kayıt geçmişine sahip 52 sismograf sahasında 1980’lerin sonlarına dek uzanan tarihsel birincil mikro sismik yoğunluğu tahmin ve analiz etti. Bu istasyonlardan 41’inin yani %79’unun on yıllar boyunca enerjide oldukça önemli ve aşamalı artışlar gösterdi. Bulgular, 20. yüzyılın sonlarından bu yana küresel olarak ortalama okyanus dalga enerjisinin yılda ortalama %0,27 oranında arttığını gösterdi. En büyük genel mikro sismik enerji, Antarktika yarımadası yakınlarındaki bol fırtınalı Güney Okyanusu bölgelerinde tespit edildi. Bu sonuçlar, Kuzey Atlantik dalgalarının son yıllarda tarihsel seviyelere kıyasla en hızlı şekilde yoğunlaştığını ortaya koyuyor. Bu artış, Kuzey Atlantik fırtına yoğunluğunun ve kıyı tehlikelerinin arttığını gösteren son araştırmalarla da paralellik gösteriyor. Kasım 2023’te Avrupa‘yı güçlü dalgalar ve kasırga şiddetinde rüzgarlarla vuran Ciarán Fırtınası, bu artışın rekor kıran örneklerden biriydi. Çalışma, Antarktika‘daki deniz buzunun büyüyüp küçülmesinin dalga sönümleyici etkilerinin yanı sıra El Niño ve La Niña döngüleriyle ilişkili çok yıllı iniş çıkışları ve bunların okyanus dalgaları ve fırtınalar üzerindeki uzun menzilli etkilerine de işaret ediyor. Bulguların yanı sıra diğer yeni sismik çalışmalar da iklim ve okyanus araştırmalarından elde edilen ve küresel ısınma arttıkça fırtınaların ve dalgaların yoğunlaştığını gösteren sonuçları tamamlayıcı nitelik taşıyor.

Gökova Körfezi’nde kıyı temizliği tamamlandı

Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri Gökova Körfezi’nde turizm sezonun sona ermesiyle birlikte başlattığı kıyı temizliğini tamamladı. Muğla’da mavi yolculuğun uğrak noktası olan Gökova Körfezi, turizm sezonunda yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, eşsiz sahilleri ve deniziyle ünlü Muğla’da, kıyıları temiz tutmak ve gelecek nesillere daha mavi ve daha yeşil bir kent bırakmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi, teknelerden atık toplamanın yanı sıra dalgıçlarla deniz dibi temizliği ve koylarda çevre temizliği gerçekleştiriyor. Gökova Körfezi’nde araç yolu olmayan koylarda Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri kıyı temizliği yaptı. Yatların uğrak yeri olan koylarda yapılan kıyı temizliğinde günlük 3 bin 420 kg çöp toplanırken, 1 Ocak 2023 tarihinden bu yana 35 bin 685 kg çöp toplandı. 2014’ten bugüne Gökova Körfezi’ndeki koylardan 218 bin 985 kg çöp toplandı. Toplanan çöpler Muğla Büyükşehir Belediyesi katı atık tesislerinde bertaraf edildi. Keşke atılmasa bu çöpler hiç toplamaya gerek olmaz.