Karadeniz’de yunus ölümlerinde artış

-
Aa
+
a
a
a

Karadeniz’de yunus ölümlerinde artış yaşandığı raporlandı.

Fotoğraf: Yeşil Gazete
Gezegenin Geleceği: 19 Nisan 2022
 

Gezegenin Geleceği: 19 Nisan 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre, Karadeniz’de yunus ölümlerinde artış yaşandığı raporlandı. Son üç ayda Trabzon‘da 14, Ordu‘da bir, Artvin’de beş, Sinop‘ta 13 ölü yunus sahile vurdu. Trabzon’un Sürmene sahilinde son iki hafta içerisinde yedi yunus ölü bulundu. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, vücudunda kesici ya da delici alet izine rastlanmayan yunusların ölümüyle ilgili araştırma başlattı. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Özsandıkçı, yunus ölümlerine farklı durumların neden olabildiğini belirterek, yunusların balık olmadığını ve nefes alabilmek için su üstüne çıkması gerektiğini söyledi. Özsandıkçı şöyle konuştu: “Eğer su altında balık ağı gibi bir engele takılırsa su üstüne çıkamayınca boğulup ölebilirler. Bu ölümlerde tek kaynak elbette ki balıkçılık değil. Genel nedenlere baktığımızda doğal ölüm, hastalık, gemi kazaları gibi durumlar olabiliyor. Ancak Sinop’ta incelediğimiz hayvanlara baktığımızda bunların balıkçı ağları etkileşimi sonucu öldüğünü belirledik. Bu mevsimlerde niye artıyor diye düşünürsek aslında bir yunus türü olan “tırtak” ölümleri bu konuda bir soru işareti. Bu yunuslar kış aylarında neden bu bölgelerde yoğunlaştılar, bunların cevabını bulmak için farklı araştırmalar yapmamız gerekecek.”  Her yıl çok sayıda deniz memelisinin ateşli silahlarla öldürüldüğünü belirten Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ise daha fazla yunus ve fok ölmeden balıkçı teknelerinin silahsızlandırılmasını istiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan tüm balıkçı teknelerinde her türlü yivli/yivsiz, ruhsatlı/ruhsatsız av tüfeği, havalı tüfek/tabanca ve mühimmatının bulundurulmasını yasaklamasını ve amatör/ticari amaçlı su ürünleri avcılığı tebliğlerine ivedi olarak bu maddeyi eklemesini talep eden vakıf, change.org üzerinden bir de kampanya başlattı.

Türkiye’de rüzgar enerjisinde 48 ildeki türbinlerle 11 bin MW’a yaklaşan bir kapasite oluştu. En yüksek kapasiteye sahip İzmir, rüzgardan en çok elektrik üreten şehir oldu. Anadolu Ajansı’ndan Gülşen Çağatay’ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan aldığı verilere göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü Mart sonu itibarıyla 100 bin 334 MW’a, rüzgar enerjisi kurulu gücü ise 10 bin 861 MW’a ulaştı. Rüzgar enerjisinin elektrik kurulu gücündeki payı da %10,8 oldu. Türkiye, geçen yıl rüzgar enerjisinde yaklaşık 1750 MW’la yıllık bazda tarihindeki en yüksek kapasite artışını gerçekleştirdi. Rüzgar enerjisinde 10 bin MW kurulu güce ulaşılarak bu alanda bir eşik de aşılmış oldu. Türkiye’de geçen yıl devreye alınan elektrik kurulu gücünün yarısını rüzgar enerjisi santralleri oluşturdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, Resmi Gazete’de yayımlanan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği” Türkiye’nin gündeminde olmayı sürdürüyor. Son olarak, Milas Kent Konseyi, Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki asırlık zeytin ağaçlarının geçen günlerde maden ocağı açmak için kesilmesine tepki olarak “Zeytin Hayat, Hayatıma Dokunma” mitingi düzenledi. Mitinge katılan yaşam savunucuları, “Akbelen ormanını vermeyeceğiz”, “Zeytin hayat, hayatıma dokunma” sloganları eşliğinde yürüyerek miting alanına geldi. Mitinge Bodrum, Yatağan, Muğla, Marmaris, Aydın, Denizli ve İzmir’den yaşam savunucuları ile çevre STK’ları katıldı. Konu ile ilgili change.org/ikizkoydireniyor adresinde imza kampanyası sürüyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Resmi Gazete‘de yayımlanan yönetmelik ile belediyelerin norm ve  kadrolarında değişiklik yapıldı. Buna göre 30 büyükşehir belediyesine “İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı” oluşturuldu. 51 il belediyesi ile nüfusu 50 binin üzerinde olan belediyelere de “İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü” kadro unvanı verildi ve bu birimlerin kurulması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, belediyeler ile 50 binin üzeri nüfusa sahip mahalli idarelerde en az 2 çevre mühendisi veya çevre görevlisi; 20-50 bin arasında nüfusa sahip mahalli idarelerde en az bir çevre mühendisi veya çevre görevlisi bulundurulması zorunluluğu getirildi.

Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesindeki Kamara Deresi'ne atık suyunu akıtarak nehrin renginin değişmesine neden olan tesise 500 bin lira ceza kesilerek faaliyetinin durdurulduğu bildirildi. İl Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Kamara Deresi'nin kırmızı renkli aktığı yönünde ihbarlar üzerine aynı gün ivedilikle olay yerine intikal edildiği belirtildi. Ekiplerin yaptığı inceleme sonucu kirliliğin, plastik çapak yıkama ve granül üretimi konusunda faaliyet gösteren plastik geri dönüşüm tesisinden kaynaklandığının tespit edildiğine işaret edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kirliliğe neden olduğu tespit edilen söz konusu plastik çapak yıkama ve geri dönüşüm tesisinin Çevre İzin ve Lisans Belgesi'nin bulunmadığı tespit edildi ve dereye verilen atık sudan analiz yapılmak üzere numune alındı. Müdürlüğümüz tarafından Çevre Kanunu kapsamında söz konusu işletmeye çevre izin ve lisans belgesinin bulunmaması nedeniyle ve dereye atık sularını vermesi nedeniyle 500 bin lira ceza cezası kesilerek faaliyet durdurma işlemi tesis edilecek olup ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacak."