Karabaş patka 11 sene sonra yeniden Yalova Lagünü’nde

-
Aa
+
a
a
a

Karabaş patka 11 sene sonra yeniden Yalova Lagünü’nde görüntülendi.

Fotoğraf: AA
Gezegenin Geleceği: 13 Aralık 2021
 

Gezegenin Geleceği: 13 Aralık 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Türkiye’de nadir rastlanan ördek türleri arasında bulunan ve kış göçmeni olarak da bilinen karabaş patka Aythya marila Yalova’nın Altınova ilçesindeki Hersek Lagünü’nde görüntülendi. Altınova Belediyesi, lagünde en son 2010’da görüntülenen dört patka cinsinden biri karabaş patkanın 11 sene sonra yeniden kayda alındığını duyurdu. Karabaş patka bu yıl daha önce Çanakkale ve Trabzon’da gözlenmişti. Altınova Belediyesi kuş gözlemcisi Fatih Bülbül, lagünde 11 yıl sonra üç birey dişi karabaş patkanın, elmabaş, tepeli ve pasbaş patkaların arasında yerini almasının, kuş gözlemcileri ve doğaseverleri heyecanlandırdığını ifade etti. Son olarak 11 Aralık tarihinde Korhan Ürgüp’ün eKusBank.org kaydında hala 3 dişi karabaş patka Hersek Lagün’ünde kalmaya devam ediyordu.

“Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik"te değişiklik yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle sivillerin "zararlı" yaban hayvanları ateşli silahla vurup öldürmesinin önü açıldı. Yönetmeliğin; “Yaban hayvanlarından zararlı olanlarla mücadele” başlıklı 54. maddesine, şu düzenleme eklendi: “İnsan yaralanması ve ölüm olaylarına neden olan zararlı ayı ve kurt gibi yaban hayvanları, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 4'üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü kapsamında her türlü ateşli silah ve ihtiyaç duyulması halinde menedilen avlanma yöntemleri de kullanılarak acilen alandan çıkartılır, bunu takiben zararlı hayvan ile ilgili prosedür tamamlanır.” Yönetmelikte söz konusu yetki daha önıce sadece Tarım ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının mahalli yetkililerine veriliyordu. 

Şehirler büyüdükçe ve ulaşım ağları genişledikçe, doğal yaşam alanları da hızla parçalanıyor. Uçsuz bucaksız bir bozkırın ortasından geçen ya da ormanı bir bıçak gibi ikiye ayıran otoyollar, bu coğrafyalarda yaşayan canlılar için aşılması gereken büyük bir engel olarak karşılarına çıkıyor. Her yıl onlarca sürüngen, memeli ve kuş türünden binlerce yaban hayvanı araç çarpmasına maruz kalarak hayatını kaybediyor. Öyle ki bazı durumlarda bu araç çarpmaları sürücülerin ölümüne ya da yaralanmalarına da neden olabiliyor. Ancak bu vakaların hiçbir düzenli kaydı tutulmuyor. Türkiye’nin geniş coğrafyasını göz önünde bulundurunca tüm kayıtların birkaç kişilik ekiplerce tutulması mümkün değil. Elde herhangi bir veri olmayınca, bu canlıların korunmasına yönelik koruma çalışması ya hiç yapılmıyor ya da yetersiz kalıyor. İşte böyle bir soruna çözüm üretmek adına “Yırtıcı Kuşları Koruma Hareketi” ekibi CAN YOLU ismini verdikleri bir telefon uygulaması geliştirerek vatandaşların kullanımına açtı. Bir vatandaş bilimi metodu olarak geliştirilen uygulamayla, telefon kullanıcıları kendi karşılaştıkları vakaları birkaç tuşla kayıt altına alabiliyor. Böylece Türkiye’nin herhangi bir köşesinde araç çarpması nedeniyle hayatını kaybetmiş yaban hayvanları, bu canlıları koruma mücadelesi veren araştırmacılar için çok değerli bir kaynak oluşturuyor. Vatandaş bilimi ya da halk tabanlı bilimsel araştırma, bilimsel çalışmalarda bilginin tamamen ya da kısmen amatör bireyler tarafından sağlanması anlamına geliyor. CAN YOLU oldukça kolay bir kullanıma sahip, ücretsiz bir uygulama. Toplanan tüm bu bildirimler, Türkiye’de araç çarpması tehdidine maruz kalan canlı türlerini belirlemek, vakalarının yoğun olarak gerçekleştiği “sıcak noktaları” tespit etmek ve bu noktalarda koruma önlemleri almak için kullanılıyor.  “Çıkış noktamız yırtıcı kuş vakalarını kayıt altına almaktı ancak uygulamayı yayımladıktan sonra gördük ki sadece yırtıcı kuşlar değil, hemen hemen tüm yaban hayvanları araç çarpmasına maruz kalıyor” diyen proje ekibinden Tora Benzeyen:  ‘‘Çok daha fazla vakanın meydana geldiğinden eminiz ancak kayıt altına alınmadıkları sürece koruma önlemleri geliştirilemeyecek ve ve yaban hayvanları hayatını kaybetmeye devam edecek. Can Yolu uygulamasının başarılı olmasının  tek bir yolu var, o da çok daha fazla vatandaşın uygulamayı indirip bildirim yapması. Can Yolu’nu kullanın, bildirim yapın, bu üzücü sahnelerin hiç yaşanmaması için mücadele edenler arasına katılın.”  CAN YOLU uygulaması, 2017 yılından beri yürütülen ve Rufford Small Grants tarafından desteklenen “Yırtıcı Kuşları Koruma Hareketi” projesi kapsamında hayata geçiriliyor. Proje ile ilgili detaylı bilgilere, proje web sitesi www.raptorsconservation.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Termiksiz Gelecek’te yer alan habere göre, ‘‘Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030’’ raporuna göre kirleticilerin iklim değişikliğine neden olan sera gazlarını serbestçe salmasının önüne geçilip, kirletme bedelleri ödetilirse ve kamu kaynaklarıyla desteklenmeleri sonlandırılırsa en geç 2030 yılına kadar Türkiye’nin elektrik üretiminde kömürden çıkması doğal seyrinde gerçekleşecek. Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği ve 350.org’un beraber hazırlattığı raporda,  2021-2035 dönemini kapsayan ‘‘mevcut durum’’, ‘‘kömürden çıkış’’, ‘‘nükleersiz kömürden çıkış’’ şeklinde 3 senaryo oluşturuldu. Türkiye’nin kömürden çıkış olanakları incelendi.