INTERPOL raporu plastik sektörünün içyüzünü gözler önüne serdi

-
Aa
+
a
a
a

 “Küresel Plastik Atık Pazarı’nda Ortaya Çıkan Yasadışı Eğilimler” başlıklı INTERPOL (Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı) raporu, küresel plastik sektöründe yaşanan yasadışı ticaret ve atık işlemedeki usulsüzlükleri gözler önüne serdi.

Fotoğraf: WWF
Gezegenin Geleceği: 31 Ağustos 2020
 

Gezegenin Geleceği: 31 Ağustos 2020

podcast servisi: iTunes / RSS

 “Küresel Plastik Atık Pazarı’nda Ortaya Çıkan Yasadışı Eğilimler” başlıklı INTERPOL (Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı) raporu, küresel plastik sektöründe yaşanan yasadışı ticaret ve atık işlemedeki usulsüzlükleri gözler önüne serdi. Rapora göre plastik atıklarda yaşanan baş döndürücü artış yasadışı faaliyetlere kapı aralıyor. Türkiye, raporda, Çin’in atık ithalatında gittiği kısıtlama sonrasında Avrupa ve ABD’nin plastik atık ihracatını en fazla artırdığı ülkeler arasında yer alıyor. Raporda ayrıca yasadışı depolanan plastik atıkları ortadan kaldırmak için çıkartıldığı düşünülen yangınlara İtalya, Malezya, Polonya, Romanya ve Tayland’ın yanı sıra Türkiye’de de rastlandığı belirtiliyor. INTERPOL raporu, suç örgütlerinin plastik atık ticaretine sızmak için gönderimleri yasadışı olarak farklı rotalara kaydırdıklarını ve yetkilendirilmemiş atık yönetimi yöntemleri kullandıklarını ortaya koydu. Rapora göre plastik atıkları büyük oranda yanlış yönetilirken INTERPOL tarafından analiz edilen 257 ticaret rotasının 52’sinde sorunlarla karşılaşılıyor. WWF-Türkiye Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel,  “Atıklarla ilgili suçların kökleri plastik kullanımı ve üretiminin iyi yönetilememesine dayanıyor. Ulusal sınırları aşan bu krizle mücadele etmenin tek yolu, şeffaflık ve hesap verebilirlik, yani sorunda rolü olan tüm tarafların sorumluluğu paylaşmasını içeren bir sistem ve zihniyet değişimi. Tüm dünya liderlerini, acilen denizlerdeki plastik kirliliğini çözecek kapsamlı bir sözleşme için bir araya gelmeye çağırıyoruz.” dedi.  Yücel ülkemizdeki durumu şöyle özetledi: “Türkiye’de ise yetkililer öncelikle plastik atıkların kaynağında daha iyi ayrıştırılması; konunun hanelere ve bireylere inmesi için gerekli adımları atmalı. Ülkemizin plastik atık ithal etmesinin gerekçesi toplanan atıkların geri dönüşüm tesislerinin hammadde ihtiyacını karşılayamaması olmakla birlikte Interpol raporunun gösterdiği üzere süreç suiistimal ve yasa dışı usulsüzlük ve uygulamalara açık. Ülkemiz Sıfır Atık Programı ile olumlu bir adım attı, şimdi de bu küresel sözleşmenin şekillendirilmesinde öncü bir rol oynama şansına sahip. Denetimler sıkılaştırılarak plastik kirliliği ile kararlılıkla mücadele edilmesi sayesinde geri dönüşüm sanayinin ihtiyaç duyduğu ham madde yurt içinden karşılanacak; ülkemiz de denizlerine sahip çıkarak, Akdeniz’i en çok kirleten ülkeler arasında anılmaktan kurtulacak.” 

'ÇED süreci yeniden başlasın'

Çevreye ve insan sağlığına vereceği zarar ile tartışma konusu olan Adana’da inşaatı devam eden Hunutlu Termik Santralı’nın projesinde yapılan değişikliklerin ÇED Raporu’nda yer almadığı öne sürüldü. Change.org’da #AdanayaTemizHava kampanyasını başlatan ve ulusal sivil toplum kuruluşlarının desteğini alan Doğu Akdeniz Çevre Platformu tarafından yapılan açıklamada, santralın baca tasarımında değişiklik yapıldığı, yeni tasarımda bacanın soğutma kulesi içine alındığı ortaya kondu. Termik santralın neden olacağı hava kirliliğini, kıyıya ve denize etkilerini öngörüp buna göre önlemler öneren bir belge olan ÇED raporunun santral projesinde yapılan en küçük değişiklikle bile geçersiz kaldığını dile getiren platform üyeleri, ÇED sürecinin yeniden başlaması gerektiğini dile getirdi.

Norveç petrol sondajını genişletecek

Norveç, Kuzey Kutbu’nun daha önce el değmemiş bölgelerinde petrol sondajını genişletmeyi planlıyor, kampanyacılar ise kırılgan ekosistemi tehdit ettiğini ve Rusya ile askeri bir açmaza yol açabileceğini söylüyor. Uzmanlar, bölgenin hem çevresel hem de kârlılık açısından riskli olduğunu söylüyorlar. Ayrıca kararın, ilgili bölgedeki faaliyetleri düzenleyen 100 yıllık Svalbard anlaşmasına taraf olan diğer ulusların aleyhinde olma riski taşıdığını da belirtiyorlar. Norveç’teki UCL ve Agder Üniversitesi’nde risk, dayanıklılık ve küresel sağlık profesörü Ilan Kelman, Kuzey Kutup koşullarında güvenli petrol kazısı diye bir şey olmadığını söylerken “Ortamdaki değişikliklerden bağımsız olarak, Kuzey Kutbu çok sert bir yer. Pek çok şey ters gidebilir ve bir şeyler ters gittiğinde… uzun süren büyük hasarlara neden olabilir ”dedi.

Kestel Belediyesi'nin güneş enerji santralı örnek oldu

Bursa, Kestel Belediyesi tarafından 5,5 milyon liralık yatırımla kurulan ve geçtiğimiz aylarda faaliyete geçen Kayacık Mahallesindeki güneş enerji santralı, diğer büyük şehir ve ilçe belediyelerine de örnek teşkil ediyor. 21 bin 845 metrekare alana kurulan ve 3736 panelin bulunduğu santral, yıllık 1,5 milyon kilovatt saat gücünde elektrik üreterek, ilçeye büyük katkı sağlıyor. Kestel Belediyesi, yenilenebilir enerji kaynaklarından ürettiği elektrikle, ilçedeki bütün tesislerin ve parkların elektriğini karşılamanın yanı sıra, fazla ürettiği elektriği de UEDAŞ’a satarak yılda 1 milyon 500 bin lira gelir elde etmeyi hedefliyor. Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, ”Tamamen çevreci olan bu enerji kaynağı, en geç dört yıl içerisindeki kendini amorti edecek. 10 yıl devlet alım garantisi olan bu proje ile belediyemizin tüm tesislerini, ilçemizde bulunan tüm park ve bahçelerimizin elektriğini karşılıyoruz” dedi.