Brezilya Amazonlar'ın tahribatındaki kötü imajını düzeltmeyi hedefliyor

Gezegenin Geleceği
-
Aa
+
a
a
a

Brezilya çevre bakanı BM İklim Konferansında dünya için büyük bir gıda üreticisi olarak hizmet ederken bile karbon emisyonlarını azaltabileceğini göstererek Brezilya’nın imajını düzeltmeyi hedefliyor.

Gezegenin Geleceği: 11 Ekim 2021
 

Gezegenin Geleceği: 11 Ekim 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Brezilya çevre bakanı BM iklim konferansında dünya için büyük bir gıda üreticisi olarak hizmet ederken bile karbon emisyonlarını azaltabileceğini göstererek Brezilya’nın imajını düzeltmeyi hedefliyor. Çevre Bakanı Joaquim Leite yaptığı açıklamada, Amazon yağmur ormanlarının tahribatını durdurmadığı için ateş altında olan Brezilya’nın gelecek ay yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) dünyaya en iyi tarımsal güç merkezi olarak kalırken iklim değişikliğiyle mücadele edebileceğini göstermeyi planladığını söyledi.. Brezilya’nın aşırı sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ormansızlaşmayı durdurmak için yeterli çabayı göstermediği için uluslararası düzeyde yoğun eleştiri altında. Ülkenin yağmur ormanları, küresel iklim değişikliğine karşı çok önemli bir kalkan olarak kabul ediliyor.

Yeni araştırma, küresel ölçekte yeni kömürlü termik santral proje stokunun hızla azaldığına dikkat çekiyor. Araştırma aynı zamanda, birden fazla yeni kömür santrali planlayan ülke sayısının yalnızca 21 olduğunu ortaya koyuyor. Belirtilen ülkelerin %80’inin, Çin tarafından sunulacak kamu finansmanı arayışı sürüyor. Çin’in deniz aşırı kömür santrallerine sunduğu finansmanı sonlandıracağına dair geçen hafta yaptığı açıklaması, bu santrallerin geleceğini belirsiz hale getirdi. Planlama aşamasında en fazla projeye sahip ülkeler Çin, Hindistan, Vietnam, Endonezya, Türkiye ve Bangladeş. Bu ülkelerin yanı sıra dünya genelinde 16 ülkenin bir adet kömürlü termik santral projesi bulunuyor. Bu ülkeler arasında Avustralya, Kamboçya, Kenya, Kazakistan, Fas ve Polonya yer alıyor. Bu ülkelerin hali hazırda yeni kömürlü termik santral inşa etmeme taahhüdü verme imkanları var. Raporda, aralarında sekiz adet OECD ve AB üyesi ülkenin yer aldığı 40 ülkenin, yeni kömürlü termik santral inşa etmemek üzere derhal taahhüt verebilme imkânı olduğunu belirtiliyor. Bu ülkelerin 36 tanesinin proje geliştirme ya da inşa aşamasında kömür santrali projesi bulunuyor. Bunların yanı sıra günümüzde dört ülkede (Japonya, Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kazakistan) hali hazırda termik santral inşası devam ediyor, ancak bu ülkelerin proje stokunda başka santral yer almıyor.  

Geçen hafta Türkiye, iklim değişikliği ile mücadele amacıyla ülkelerin ortak hareket etmelerini hedefleyen Paris Anlaşması’nı TBMM’ye sunarak onayladı. Bugüne kadar 191 ülkenin taraf olduğu Anlaşma; küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı ve bu doğrultuda, yüzyılın ortasına kadar sera gazı emisyonlarının sıfırlanması için ülkelerin ortak çalışmasını teşvik ediyor. İklim değişikliği konusunda çalışan imzacı kurumlar, Türkiye’nin Anlaşmaya  taraf olmasının olumlu bir adım olduğunu belirtiyor ve 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefinin benimsenmesiyle Türkiye’nin iklim politikasında yeni bir dönem başladığını vurguluyor. BM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan "Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz” açıklamasını yapmıştı. Bu taahhüde ve 2053 hedefine ulaşmak için kısa vadede emisyon azaltım hedeflerinin belirlenmesi ve enerji başta olmak üzere sanayi, ulaştırma, bina, tarım, atık ve doğal varlıkların kullanımı konularında yeni eylem planları hazırlanması bekleniyor. Türkiye, dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada ve kişi başı emisyonları her gün artıyor. Sera gazı emisyonlarının azaltımı için öncelikle, Türkiye’nin 2053 yılına kadarki süreci kapsayacak kısa vadeli iklim hedefleri belirlemesi gerekiyor.  Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefiyle uyumlu bir politika geliştirebilmek için, halihazırda sera gazı emisyonlarında artıştan azaltımı öngören Ulusal Katkı Beyanı’nı diğer ülkeler gibi gözden geçirmesi ve daha iddialı emisyon azaltım hedefleri sunması bekleniyor.

Doğu Afrika ülkelerinden Tanzanya‘da, pembe flamingolar iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında. Ülkenin kuzeyindeki Arusha bölgesinde 2,5 milyon pembe flamingo yaşıyor ancak iklim krizi nedeniyle sayıları her geçen gün azalıyor. Flamingoların dünyanın en büyük göçebe kuşlarından olduğunu belirten Tanzanyalı çevreci George Saning’o, AA muhabirine yaptığı açıklamada üreme alanlarının azalması ve azalan nüfusları nedeniyle pembe flamingoların tehdit altındaki türler olarak sınıflandırıldığını söyledi. Saning’o, kuraklığın olduğu gibi aşırı yağışların da pembe flamingoların yaşam alanlarını olumsuz etkilediğini vurguladı. Bölge sakinlerinden Julius Laipanoi ise kuşların yaşam alanlarını korumak için köylülerin sulak alanlardan uzak durduğunu dile getirdi. Tanzanya’nın kuzeyindeki Kenya sınırında bulunan Natron Gölü, tuzlu veya sodalı yapısıyla flamingolara uygun yaşam alanı sunuyor.

Perseverance ile Mars gezegeninde keşifler yapan NASA, Kızıl Gezegen’deki Jezero Krateri ile benzer mineral ve tortular barındırdığı için araştırmalarında faydalandığı Salda Gölü‘nü yeniden paylaştı. “Mars’ın milyarlarca yıl önce nasıl gözüktüğünü merak ettiniz mi?” ifadelerini kullanan NASA, Burdur‘da yer alan ve Millet Bahçesi projesi nedeniyle ağır tahribat altındaki Salda Gölü’nün fotoğrafını paylaştı. Bugün Mars’ın yüzeyinin bu büyüleyici su görüntüsünden mahrum olduğunu belirten NASA, “Bizim Perseverance bilim insanlarının 3.5 milyar yıl önce nehir deltası ve gölün aktığını düşündüğü Jezero Krateri’ni keşfetmekle meşgul” ifadelerini kullandı.