Avustralya'dan Büyük Set Resifi koruma projelerine 1 milyar dolar

-
Aa
+
a
a
a

Avustralya hükümeti, 10 yıl içinde Büyük Set Resifi koruma projelerine 1 milyar dolar aktaracak.

Gezegenin Geleceği: 31 Ocak 2022
 

Gezegenin Geleceği: 31 Ocak 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

Avustralya hükümeti, Büyük Set Resifinin dünya mirası komitesi tarafından “tehlikede” olarak listelenmesini önleme kampanyasından sadece aylar sonra, 10 yıl içinde Büyük Set Resifi koruma projelerine 1 milyar dolar aktaracak. Kuzey Queensland’de başbakan Scott Morrison tarafından yapılan duyuru, İşçi Partisi’nin doğa harikasını korumak için 163 milyon dolar taahhüt etmesinden iki hafta sonra geldi. Hükümet, dikenli denizyıldızlarından korunacak alanların sayısını 253’ten 500’e çıkaracağını ve yerel çiftçileri, okyanusa tarımsal atık su akışını azaltmaları için teşvik edeceğini söyledi. Aktivistler, planın hatalı olduğunu çünkü konunun Başbakan Morrison hükümetinin yetersiz seragazı azaltma hedefleriyle bağlantılı olduğunu söylediler. Su kalitesini iyileştirmek, sürdürülemez ve yasadışı balıkçılığı ele almak için daha fazla fon ve eyleme ihtiyaç olduğunu da belirttiler.

Duvar’dan Hazal Ocak’ın yazısına göre, Saros Körfezi’ne doğalgaz taşıyacak gemiler için inşa edilen yaklaşık 270 metre uzunluğundaki iskele dolgu platformunun imar planlarının iptali istemiyle açılan dava reddedildi. Bilirkişi raporunda projenin doğal alanların korunmasıyla uyumluluk göstermediği sonucuna varılmasına karşın mahkemenin projede "üstün kamu yararı" olduğunu belirtmesi dikkat çekti. Karara tepki gösteren bölge halkı, "Şirketin dış ticaret için Saros Körfezi’ni kırıma uğratması, ormanların ve turizm bölgesinin acımasızca yok edilmesi nasıl olur da üstün kamu yararı olarak hüküm altına alınabilir? Bu kararı kabul etmiyoruz" dedi. Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği ile bölge halkı, liman projesine karşı Kültür ve Turizm Bakanlığı ve şirkete dava açtı. Saros FSRU (Yüzer Depolama ve Gazlaştırma tahsisi) İskelesi ve yardımcı tesisleri projesinin büyük ve küçük imar planlarının iptali istemiyle dava açan bölge halkı, projenin uygulanması halinde doğal bitki örtüsünün zarar göreceğini, ekosistemin ve doğal hayatın bozulacağını, kara ve denizde çevre kirliliği ve yangın riskinin artacağını ve kamu yararı bulunmadığını belirtti. Davaya bakan Edirne İdare Mahkemesi, istinaf yolu açık olmak üzere davayı oy birliğiyle reddetti. İki ayrı bilirkişi raporu bulunduğu ifade edilen kararda, "Dünya üzerinde özellikle pandemi süreci ile başlayan enerji güvenliği ile arzındaki düşüş ve fiyatlardaki aşırı artış nedeniyle sıvılaştırılmış doğal gazın, LNG gemileriyle taşınmasının, yüzer sistemlerle depolanmasının ve gazlaştırılmasının, Türkiye açısından büyük önem taşıdığı, bu nedenle söz konusu projenin uygulanmasında üstün kamu yararı bulunduğu" belirtildi. Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri bugün ortak bir açıklama yaparak mahkemenin kararına tepki gösterdi.

Z kuşağı temsilcileri olarak İklim İçin Gençlik Türkiye ekibi, Türkiye’nin iklim krizi ile mücadele etmek için açıkladığı 2053 net sıfır karbon hedefine ulaşmak için acilen 2030 yılına kömürden çıkılacağının açıklanmasını talep eden bir imza kampanyası başlattı. Gençler, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasının ardından atması gereken en hızlı ve gerçekçi adım, iklim krizine neden olan emisyonlarının yaklaşık yarısına neden olan kömürü en geç 2030’da kullanmayı bırakacak bir “Kömürden Çıkış Eylem Planı” açıklamasını talep ediyor.  Gençler soruyor: “Karbonsuz bir gelecek için Türkiye kömürden çıkacağını ne zaman açıklayacak? Harekete geçmek için zamanımız azalıyor!”  İklim için Gençlik Türkiye hareketinden aktivistler: “Fosil yakıtları desteklemeye devam ederek bugün yapılan geri dönülemez hataları biz geleceğimizle ödemek istemiyoruz. IPCC 1.5 özel raporuna göre, tüm OECD ülkeleri en geç 2030'a kadar kömürden çıkış yapmalı. Geleceğimizin iklim krizinin yıkıcı sonuçlarına feda edilmesini değil, karbonsuz düzene geçiş adımlarının acilen hızlandırılmasını talep ediyoruz. Türkiye, Paris İklim Anlaşmasını onaylayarak karbonsuz düzene geçiş için bir adım attı; ancak hala atılacak çok fazla adım var. Atılması gereken ilk ve en acil adımlardan biri ise, kömürden çıkmak,” dedi. 

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütüne (IOM) göre, Somali‘de giderek genişleyen ve olağanüstü hal ilanına yol açan kuraklıkta su kaynakları ve kuyuları birer birer kuruyor. Kuruluşun yayınladığı “Yerinden Edilmeleri İzleme Matrisi”nde son 40 yılın en ağır su kıtlığının yaşandığı ülkede sorundan şimdiye kadar 3,2 milyon kişinin olumsuz etkilediği belirtildi. Rapora göre “Yaklaşık 245 bin kişi, gıda, su ve hayvan otlatacak alan bulabilmek için evini terk etmek zorunda kaldı.” Kuraklığın vurduğu bölgelere su ve temel gıda desteği verilmemesi halinde “6 ay içinde 1 milyon 36 bin ile 1 milyon 415 bin arasında kişinin evini terk edebileceği” öngörülüyor. Son üç sezondaki (Ekim 2020 – Aralık 2021) yetersiz yağışlar, Somali’nin birçok bölgesinde yaygın ve giderek kötüleşen kuraklıklara neden oldu. Tarlalardan ürün alınamamasına, yaygın su sıkıntısına, anormal hayvan göçlerinin tetiklenmesine, hayvancılıkta üretim düşüşlerine ve hayvan ölümlerinin artışına yol açtı. Su ve gıda fiyatlarında anormal artışlar sürüyor. bianet‘in aktardığına göre, Aralık 2021’den bu yana kuraklık giti gide şiddetleniyor. Ocak 2022 itibariyle, Jubaland, orta bölgeler ve civarları zaten aşırı kuraklık içindeyken, ülkenin başka bölgelerinde şiddetli kuraklık koşulları yaşanıyor.