Antalya Körfezinde tekrar "hayalet ağ" tehlikesi

-
Aa
+
a
a
a

Antalya Körfezinde ekosisteme en çok zarar veren 'hayalet ağ'lardan biri daha görüntülendi.

Gezegenin Geleceği: 23 Mayıs 2022
 

Gezegenin Geleceği: 23 Mayıs 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

DHA’dan Semih Ersözler’n haberine göre Antalya'da körfezde ekosisteme en çok zarar veren 'hayalet ağ'lardan biri daha görüntülendi. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu'nun görüntülediği hayalet ağda onlarca canlının öldüğü, bazılarının yalnızca iskeletlerinin kaldığı görüldü. Denizlerdeki kirlilik her geçen gün artarken, özellikle balıkçıların avlanmak için kullandığı, sonrasında denizlerde bırakılan veya parçalanan ağlar, birçok deniz canlısının yaşamını tehlikeye atıyor. Denize atılan ağların bazıları kayalıklara, bazıları tekne motorlarına takılıp kopuyor. Bırakılan ağlar, yüzyıllar boyunca deniz tabanında çürümeden kalabiliyor. Son olarak bir hayalet ağ, her yıl binlerce yerli yabancı turisti ağırlayan Konyaaltı Sahili'nde bulundu. Antalya Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, oğluyla sahilde yaptığı dalışta, su alım ünitesindeki istilacı türlerden istiridye ve midyelere takılıp kopan bir hayalet ağ buldu. Prof. Dr. Gökoğlu, topladığı ağda onlarca deniz canlısının öldüğünü gördü. O anlar su altı kamerasıyla görüntülendi, ağa takılıp ölen bazı canlıların ise yalnızca iskeletlerinin kaldığı görüldü. Fırtına sonrasında denizdeki değişiklikleri izlemek için Konyaaltı Sahili'ne dalış yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, "Hayalet ağlar doğayı tüketmeye devam ediyor. Biz tabi bu ağları güçlükle de olsa topladık. Hayalet ağlar çürüyene kadar ekosistemi tüketir. Görüntülerde de gözüküyor zaten. Ağın içerisinde onlarca canlı ölmüş, hatta iskeletleri kalmış. Deniz içerisindeki kurtlar bir kısmını yemiş, bir kısmı da hala olduğu gibi duruyordu" dedi.

 İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği, SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu 20 Mayıs Dünya Arı Günü ve 22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü için yaptığı açıklamada su ve kara ekosistemlerimizi korumaya, bitki, hayvan, mikroorganizmalarla paylaştığımız yaşamımızdaki acil 3 soruna dikkat çekti. “Arılar, kelebekler, yarasalar, sinek kuşları ve diğer tozlayıcılar olmadan biyoçeşitlilik, ekosistem sağlığı ve gıda güvenliği risk altında. Çünkü tozlaşma ekosistemlerimiz yaşaması için temel süreç. Dünyamızda yabani çiçekli bitkilerin yüzde 90’nı tamamen veya kısmen, besin ham maddelerinin yüzde 75’inden fazlası tozlaşmaya bağlı. Arı türleri ve biyoçeşitlilik kaybolmakta. Bu yıl “Arıların ve arıcılık sistemlerinin çeşitliliğini” kutluyoruz. 20 000'den fazla arı türü var. Arılarını koruyan biyoçeşitliliğini korur. Dünya Biyoçeşitlilik Günü’nde, 2021’de başlayan Birleşmiş Milletler Yenileme On Yılı hedefi için biyoçeşitliliğin sürdürülebilir kalkınma sorunlarının çoğunun çözümü için başlangıç olduğunu, doğamızla ilişkimizi gözden geçirmemiz gereğini vurgulayarak ilerliyoruz. Gelecek on yıl son şansımız. Çünkü biyoçeşitliliğin sorunu varsa insanlığın sorunu daha büyüktür. 1 milyon tür yok olarak, kara ve deniz ekosistemleri tahrip oluyor. 3,2 milyar insanın refahı etkilenirken, biyoçeşitliliğimiz gezegenimizin düzeni insan eliyle bozuluyor. İnsan birbiriyle mükemmel uyumlu olan biyoçeşitliliğin ahengini bozmamalı” diyen Prof.Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Eyleme geçelim. Yaşam İçin Ortak Bir Gelecek İnşa Edelim” çağrısı yaptı.

Dünya Meteoroloji Örgütü'nün Cenevre'de yayımladığı iklim raporuna göre, iklim değişikliğinin dört temel göstergesi geçen yıl yeni rekor seviyelere ulaştı. Buna göre, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonları, deniz seviyelerindeki artışlar, deniz sularının ısınması, sıcaklık ve asitleşme, ısı kayıtların kaydedilmeye başlamasından bu yana en yüksek seviyelere ulaştı. Meteoroloji raporunda, son yedi yılın ortalama sıcaklıklar bakımından insanlık tarihinin en sıcak dönemi olduğuna dikkat çekildi. Dünya ikliminin durumu hakkında hazırlanan bu son raporda elde edilen değerlerin, insanların davranışlarıyla karada, denizlerde ve atmosferde küresel çapta, sürdürülebilir kalkınma ve ekosistemlere büyük ölçülerde zarar verdiğini gösteren bir başka kanıt olduğuna da vurgu yapıldı. "İklim değişimi gözümüzün önünde gerçekleşiyor" diye konuşan Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) Genel Sekreteri Petteri Taalas, insanların neden olduğu sera gazları tarafından depolanan ısının, gezegeni birkaç nesil boyunca ısıtacak denli fazla olduğuna dikkat çekti. Taalas, bunun sonucunda da bazı buzulların eriyeceğini belirterek, "Bu durum, iki milyardan fazla insanın yeterli içme suyu kaynağına ulaşamadığı bir dünyada uzun vadeli sonuçlar doğuracaktır" ifadesini kullandı. Taalas, "Kayıtların tutulmaya başlanmasından bu yana en sıcak bir yıl daha yaşamamız sadece bir zaman meselesi" ifadesini kullandı.

Kentlerde kullanılan pestisitlerin zararları, ekolojik ve doğa dostu yöntemler ile birlikte dünyada ve Türkiye’de Zehirsiz Kentlere Doğru atılan adımların konuşulacağı “Pestisitler ve Halk Sağlığı” webinarı, 23 Mayıs Pazartesi günü 19.00-20.30 saatleri arasında yani birazdan, 1 saat içinde Zoom platformu üzerinden çevrimiçi olarak gerçekleşecek. bit.ly/pestisit bağlantısından kayıt oluşturailirsiniz. Tekrar ediyorum bit.ly/pestisit . Ayrıca Buğday Derneği’nin YouTube sayfasından canlı olarak yayınlanacak, tüm belediye yetkililerinin ve halkın katılımına açık. olacak.